"Bahçeye çıkıp biraz yürüyelim mi?"
Levi göz ucuyla bana baktıktan sonra elindeki kitabı kapattı ve ayağa kalkıp sıradan çıktı.
"Adamsın Levi." dedim ayağa kalkarken. O sırada Hange'nin sesiyle durdum.
"Bence gitmeyin. Hava soğuk." Dünden beri sinirli gibiydi. Nedenini sorsam da söylemiyordu. Keskin bakışlarını Levi'a çevirdi.
"Ne soğuk havası amk havalar ısınıyor. İlkbahara giriyoruz farkında değil misin?"
"O zaman gel birlikte gidelim."
"Önce bana sormuştu." diye araya girdi Levi. Ulan yine ne oluyor amk
"Şimdi de ben soruyorum." İkisine de baktıktan sonra sinirle konuştum.
"Aptal aptal kavga çıkarmayın amk! Alın ben de gitmiyorum." dedim yerime otururken. Hange keyifle önüne döndü ve sırasına oturdu. Levi da sinirle yerine geçmişti.
"Aptal dört göz." diye mırıldandı kendi kendine.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Agalar
Arumin: Sınav notlarını gruba attım.
3 iq: adamın dibisin Armin.
Arumin: biliyorum ╮(︶▽︶)╭
Levi'ın dirseği ile beni dürtmesiyle başımı kaldırıp ona baktım.
"Bay Zacharias görecek. Kapat şu telefonu. Thomas için değmez."
"Onunla konuşmuyordum ki."
Bana doğru dönüp göz ucuyla elimdeki telefonun ekranına baktı. Daha sonra bakışları bana döndü.
"Hayret."
"Başlama yine."
"Y/N ne konuşuyorsun?" Tahtadan gelen sesle sabır dileyip başımı kaldırdım. Bir tek bana sinirlen zaten. Tam ağzımı açmıştım ki Levi konuştu.
"Benim hatam efendim. Soruyu anlamamıştım da Y/N'e sordum."
"Tamam." dedi Bay Zacharias ve önüne döndü. Şaşkınlıkla ona baktım. Lan ben yapsam şimdiye ağzıma kalem yemiştim it!
Levi elini telefonumun üstüne koyup aşağı indirmemi sağladı. Ona uyup telefonu kapattım ve sıramın altına koydum.
Ders bitiminde şükürler ederek kitaplarımı çantama koydum ve Levi ile birlikte sınıftan çıktım.
"Ulan bu adam bana kafayı takmış. Ben konuşunca anında haberdar oluyor."
"Sürekli konuşuyorsun çünkü."
"Ne? Ben mi? Daha neler." dedim koluna girerken. Vücudu anında kasılırken yürümeye devam ettim. Temastan fazla hoşlanmadığını düşünüyordum. Bu yüzden inadına ona dokunup duruyordum.
"Oi Y/N!" Armin'in sesiyle arkama döndüm. Koşarak yanımıza geldi ve ellerini dizine koyarak nefesini düzenlemeye çalıştı.
"Ne oldu Armin?"
"Çabuk gel. Sana bir şey göstermem lazım." dedi bileğimden tutup kendine çekerken. Ama aynı anda Levi da bileğimi tuttu.
"Başka zaman gösterirsin." dedi Armin'e doğru.
"Olmaz. Şimdi göstermem lazım çok acil. Sen git Levi." Levi nefesini seslice verip bileğimi bıraktı ve elini cebine soktu.
"Acele edin. Bekliyorum." Başımı salladım ama bu sefer de Armin konuştu. Sikecem he