Öz için;
K A L P T E K İ İ L K İ N T İ H A R
"Ben öldüğümde, biter bir gün acılar."
Belimde bir silah, ellerimde kan var. Çok, çok fazla kan. Her yerim kanlar içinde saç diplerimden ense köküme kadar akan sıcaklık da bunu kanıtlıyor. Duş alırsam geçer belki... Hayır, geçmez. Her yerimde kan var. Sadece bedenimde değil, ruhumda da kan var. Ruhumdaki kan bedenimi boğuyor. İçine çekiyor, öldürüyor.
Derin bir nefes aldım.
"Gebersin orospu çocuğu." Baran karşımda az önce işkenceden derisi yüzülmüş, ayakları ve elleri kırılmış adama doğru son kez öldürücü vuruşlar atıyordu. Ben ise ellerimdeki kanla sandalyeme oturmuş adamın işkence ettiğim bedenine bakıyordum. Ne garip, birazdan ölecek... Hatta Baran'ın adama attığı tekmelere bakılacak olursa saniyeler sonra ölecek. Ancak hala çığlık atmaya, bağırmaya, çocuklarının adını seslenmeye devam ediyordu. Ne yazık.
Ayağa kalktım. Ben ayağa kalktığımda etraftaki korumalar dik duruşlarını biraz daha dikleştirmiş ellerini önündeki ceketlerinin düğmelerine atıp saygıyla iliklemişlerdi. Baran da ne kadar durmak istemese de benim ayaklandığımı görünce durmuş hızlı nefesleriyle birlikte doğrulmuş üstten üstten altında acıyla yatan adama bakıyordu.
Baran Akçay ve kardeşi Lalin Akçay. Yersizlerin ilk üyeleriydi kaldıkları yetimhaneden kaçmış hırsızlık yaparak hayatta kalmaya çalışıyorlardı, onları market soyarken yakalamıştım, çok beceriksizlerdi kolay bir şekilde market sahibine bile yakalanabilirlerdi. Yakalanmak üzereydiler zaten ancak ben bu gün bile neden yaptığımı bilmediğim bir şekilde onların aptallıklarına dayanamayıp onları kurtarmıştım.
Sonrasında onları kurtardığım için iki gün peşimden ayrılmamışlardı ve benden yetimhaneye geri dönmek istemediklerini onlara yardım edip edemeyeceğimi sormuşlardı. Etmeyebilirdim benim bir çıkarım yoktu ama Lalin dilsizdi kendi derdini anlatamıyordu. Baran onun başından kötü bir olay geçtiğini ama Lalin dilsiz olduğu için anlatamadığını söylemişti.
Başta reddetmiştim çünkü benim de kaçmam gerekiyordu, yurtdışına gidecektim ve beni ilgilendirmiyordu. Fakat bu iki bücür peşimden ayrılmadığı için hiçbir yere gidememiştim, en sonunda pes edip ikisine de sahte kimlik çıkarttırdım artık onlar kimlikte farklı, 23 yaşında iki insandı ancak hiçbir zaman kimliklerini umursamamış hala Lalin ve Baran olduklarını söylemişlerdi.
Gözlerimi beyaz floresanların aydınlattığı odada acımasız gözlerle adamın ölmesini bekleyen Yersizlerimde gezdirdim. Canavarlarım.
Benim yetiştirdiğim canavarlarım.
Polina Evoid'in yarattığı canavarlar.
Efsan Eser. Kardeşlerle kaldığımız otelde Efsan'la karşılaşmıştık, Baran ve Efsan'ı ilk gün birbirlerini acımasızca yumruklarken bulmuştum. Sebebini sorduğumda ise Baran, 'Hoşlanmadım ben bu tipten çok gevşek geldi.' demişti.
Kardeşleri ben yediriyor, içiriyor onlara kalacak yeri ben sağlıyordum. Bu yüzden bana biraz fazla bağlıydılar, kim olduğumu, geçmişimi biliyorlardı fakat buna rağmen şaşırsalar bile beni sevmekten vazgeçmemişlerdi.
Onlara kızıyordum çünkü beni hastalıklı boyutta seviyorlardı. Eğer beni böyle sevmeye devam ederlerse bir gün öldüğümde kendilerini toparlayamazlardı ve onlar da uzun süre hayatta kalamazlardı. Bu yüzden onlara dövüş, kendini savunma ve hayatta kalma eğitimleri veriyordum. Fakat bu sadece onları hayatta tutmak için verilen bir eğitimken artık hayattan koparmak için kullanılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yersizler Efsanesi +18
Action∝∝∝ "Polina Evoid," "Amcanın son çocuğu ikizlerden biri." "Ondan korkuyor musun?" "Sen korkmuyor musun?"