"He said "be true, " I swear I'll try
In the end, it's him and I
He's out his head, I'm out my mind""Yani sen onun bir Hwang olduğunu mu söylüyorsun?"
Hyunjin, salondaki tekli koltukta oturmuş kollarını göğsünde birleştirmiş sadece etrafında oluşan kaosu izliyordu. Chan, arkadaşlarına neden bugünkü planı iptal ettiğini ve şu anda Hyunjin'in burada kaldığını söylemiş ve en sonda onun bir Hwang olduğunu, hatta Hwang Jun'un oğlu olduğu detayını belli etmişti.
Tek bir şey demeyen vardı.
Bang Seungmin.
Sadece saf bir nefretle ağzını bile açmadan Hyunjin'in yüzüne bakıyordu, Hyunjin gözlerini kalabalıktan alıp onunla yüz yüze gelince tepki göstermedi. Bir duygu hissedemiyordu ama duyguları çok güzel taklit edebiliyordu.
Nedensizce sahip olduğu tek duygu öfkeydi.
Changbin'in şaşkınca sorduğu soru ile Chan kafasını sallayınca Hyunjin buna dayanamayarak tulumunun cebinden kimliğini çıkarttı ve herkesin göreceği bir şekilde orta sehpanın üzerine bıraktı.
"Adım Hwang Hyunjin ve yine evet nefret ettiğiniz adamın oğluyum. Sorgulamayın artık, güvenmeyebilirsiniz ama buraya sadece size yardım etmek için geldim."
Minho kaşlarını çattı. "Karşılıksız? Senin bundan karın ne? Ve neden biz?"
"Aslında siz değil," deyip gözlerini Chan'ın üzerine döndürdü. "Christopher. Ona yardım edecektim ve o da bana. Ben babamı ve dahası çokça adamı çökertecek bilgiye sahibim, siz ise güce. Şimdi anlıyor musun neyi kast ettiğimi?"
Şu an büyük bir ihtimalle kendi evinde kaos başlamıştı zaten, Hyunjin bunu tahmin edebiliyordu. O hizmetliler direkt evden kaçtığını haber edecek, babası eve gelecek sonra otelde oğlunun göründüğünün haberini alacaktı.
Gerisi çorap söküğü gibiydi ve tahmin etmek zor değildi.
"Siz ne yaparsanız yapın," deyip ilk ayaklanan Jisung oldu. "Ama ben yokum."
Salondan çıkıp koridorda gözden kaybolduğunda Changbin ve Minho'nun gözleri delici bir sertlikte Hyunjin'in üstündeydi. Onun güvenilir olup olmadığını sorguluyorlardı, Felix ise sessizce olayları izliyordu.
Hyunjin, giden Jisung ile kaşlarını çattı. Babası ona ne yapmıştı bilmiyordu ama çocuğun bu kadar büyük nefretini altında büyük bir şey olmalıydı düşünüyordu ki odadaki sessiz kişi ağzını açmıştı.
"Odama gidebilir miyim?"
Herkesin gözleri Seungmin'e dönünce Chan'dan önce Minho ayaklanmıştı ama Seungmin itiraz istemeyen bir sesle, "Chan," demiş ve ardından abisinin kollarında odasına götürülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
red lights, hyunchan ✓
Fanfictionşimdi söyle bana benden nefret ettiğini. | psikopati, psikolojik