"I feel tired tonight
A word that you can't forget in a breeze
Sorry, for not turning backSorry, for selfish self of mine
The paled city lights""Changbin burası çok güzel!"
Hyunjin, saatlerdir yolda olmalarını umursamadan geldikleri yerde kapıyı kapatıp arabadan indiğinde çıktıkları yerde sevinçle bağırmıştı. Changbin duyduğu cümle ile gülüp en ucuna geldiği yerden ona bakınca kıkırdayıp yanına vardı koşarak.
"Siktir," dedi etrafına bakarak Hyunjin. Ucu açık, diğer yakası bile gözükmeyen bir deniz önlerinde vardı ve onlar en tepede gecenin karanlığında denize bakıyorlardı. "Böyle bir tepeye gelmeyi geç, böyle bir yere bile gelmedim asla!"
Changbin onu Busan'dan çıkartmıştı, gündüz ayrılmışlardı ama şu an hava karanlık ve onlar Seul'e yakın bir yerdelerdi. Hava soğuk değildi fakat tepede oldukları için hafiften esiyordu, Hyunjin saçındaki bandanayı düzelttikten sonra ilk defa yaşadığı bu hisle kollarını iki yana açtı ve, "Vov!" diye bağırdı tüm gücü ile. "Bu harika!"
Ona harika hissettiriyordu bu, dans ederkende böyle hissederdi ama denizi görmek böylesine bir tepede, çok farklı bir şeydi. Kahkaha attı. Onunla beraber Changbin de kollarını iki yana açmış, "Felix!" diye bağırmıştı tüm nefesi ile. "Felix bitirdin beni Felix!"
Hyunjin onun bu haline güldü.
Changbin de o an gülüyordu ama sanki patlamıştı ve patlarken kriz geçiren insanlar yerine böyle gülerek deliriyordu. Uzun zamandır sevgilisini tanıyamıyordu dahası son zamanlarda şahit olduğu şeyler onu kötü düşünmeye itiyordu.
"Geri zekalı Felix!" diyerek ona eşlik etti Hyunjin. "Sen Changbin gibi birini nasıl üzebilirsin aptal!"
Changbin kahkaha attı. "Ya kaç saattir yokum, çıkıp gittim lan evden. Aramadı bir kere. Bir kere."
"Changbin." Hyunjin ona baktı. "Dürüst olacağım."
"Asıl istediğim şey."
"Felix seni sevmiyor."
Hyunjin'in aklından geçen tek düşünce buydu, hatta Felix'in davranışlarının Chan'dan hoşlandığına bile yorardı ama hayatında ona değer veren bir insanı kırmak istemediği için bu düşüncesini söylemedi.
Changbin ise duyduğu şey ile kafasını salladı. Sanki son zamanlarda biliyordu bunu, sadece birinin söylemesine ihtiyacı vardı. Kendini inandırmak için tek onay gerekliydi ve o da gelmişti.
"Anlamıyorum lan," dedi bildirim gelmeyen telefonuna bakarak. Ekranı kapattı. "Kafayı yiyeceğim aşkından Felix! Kafayı yiyeceğim!"
"Yazık sana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
red lights, hyunchan ✓
Fanfictionşimdi söyle bana benden nefret ettiğini. | psikopati, psikolojik