"It's never easy To stand in front of you Like it's a thriller If something breaks The rhythm It'll start all over again"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Şaka yapıyorsun?"
"Hayır."
Chan kafasını iki yana sallarken Hyunjin duyduğu şeylerle kahkaha atıp elini ağzına kapatmış, "Tanrım, harikasın Chris!" diyerek aldığı keyfi dile getirmişti. Chan onunla beraber gülerken direksiyonu kırarak arkadaki arkadaşına sinyal verdi ve aracı döndürdü.
Öğlen Changbin ile Jinyoung'un başka bir adamlarına aratıp 'ben hyunjin' diye konuşmuşlar ve çocuğa inanması için fotoğraf atmışlardı ve Hyunjin'in adı dışında hiçbir şey bilmeyen Jinyoung plana düşüp çakma Hyunjin'e inanmıştı.
"Sonra peki?" diye sorduğunda Chan camı açtı. "Salak attığımız yere geldi ve Hyunjin'i değil, telefonu buldu. Baban bir süre seni çok başka yerlerde arayacak Hyunjin."
Hyunjin keyifle kahkaha atarak kendi için açtığı camdan kafasını uzattı rüzgarla sallanan saçlarını savurdu. "Vay canına!" diye bağırıp eğlendiğini belli edip kendi kendine konuşmuş sonra da Chan'a bakmıştı.
"Şimdi Jisung dışında herkes sahte isim kullanacak dedin. Sen Chris olduğuna göre ben ve diğerleri?"
"Felix başka bir ad kullanacak; Yongbok, Changbin de kendini adını kullanacak çünkü onun gerçek ismini bilen kişi sayısı çok az. Jeongin, I.N olacak sen de Hwan olabilirsin. Aklıma gelmedi şu an."
"Hwan... Sevdim."
Eh, soyadıyla benziyordu. Pek bir değişiklik yoktu. Hyunjin arkasına yaslanıp bara kadar sadece çıkan şarkılara eşlik edip Chan'a sevgili rolü yapmaları için ısrar etmişti. Chan da her seferinde reddediyordu ama en son dayanamayınca, "Tamam!" diye bağırmış ve gülen Hyunjin ile göz devirmişti.
Jeongin barmenlik yapacağı için birkaç saat önce gelmişti bara, Jisung da önden gelmişti bu yüzden gelenler sadece kalan dörtlüydü. "Giriyor muyuz?" dedi Changbin sevgilisinin elini tutup.
Chan kafa salladı. "Olur."
Hyunjin onlardan gördüğü için o da içeri adım atmaz Chan'ın elini tutup koluna sarıldığında Chan göz devirmiş fakat ses etmemişti. Jinyoung'u başka bir locada görürlerken boş yer bulan Jisung gördüğü arkadaşları ile yalancı bir sevinçle ayağa kalkıp onlara doğru zıpladı.
"Chan hyung! Yongbok! Changbin'im!"
"Mükemmel oyunculuk." diye homurdandı Hyunjin ağzının içinde, Jisung saf ve mutlu çocuğu mükemmel oynuyordu cidden. Felix yüzünü buruşturup, "Sevmiyorum bu ismi ya!" diye homurdandığında diğerleri ona gülüp masaya geçti.
Beraber oturduklarında Chan ilk önce bar kısmındaki Jeongin'i ardından da ileride oturan Jinyoung'u kontrol etmiş ve arkadaşına dönmüştü. "Durumlar nasıl?" dediğinde Jisung omuz silkti.
