Kitap zaten başından beri yetişkin içerik olduğu belli olduğu için hiç uyarma gereksinime girmeden sizi direkt bölüme havale ediyorum efendim
***
"I cannot breathe"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chan, bu hayatta Hyunjin'in en çok değer verdiği kişiydi istisnasız.
Chan için delirir, Chan için tüm her şeyi yapabilirdi.
Chan onun varoluş sebebiydi.
Takıntı denebilirdi, kendi de takıntı diyebilirdi. Onun tekrardan ayağa kalkmasını sağlayan, hayallerini süsleyen ve bir gün herkese karşı dik durmasını sağlayan etken başlı başına Chan'dı.
Ve hala Chan hariç kimseye duygu hissetmezdi.
Onu baştan çıkaracak, kafayı yemesini sağlayacak tek kişi şimdi evin kırmızı ışıkları altında, hemen dibinde, dudaklarından çıkan nefes dudaklarına vuracak kadar yakınında duruyor, gözlerinin içine bakıyordu.
"Ay uykuya dalana dek," diye mırıldandı parmağı Chan'ın dudağını okşarken. Dilini çıkarıp usulca kendi dudaklarını yaladı.
Her bir zerresi yıllardır onun için deliriyordu.
Elini Chan'ın boğazına sararak kendine çekti. "Becer beni."
Chan hiç bekletmeden tek kerede dudaklarını Hyunjin'in dudaklarını kapatmış, karşısındaki adamın dolgun alt dudağını kendine hapsetmişti. Hyunjin'in ince parmaklarının boğazında ve göğsünde dolaştığını hissediyordu, bu ona zevk verirken kendini biraz daha bastırdı.
İnledi.
Elleri Hyunjin'in uyluklarını sıkarken karşısındaki çocuk tek bacağını kıvırıp bacak arasına bastırdığı zaman az önce ki Hyunjin'in tahrik edici inlemesini ona iade ederek kalçalarını kavradı ve kucağına aldı.
Boynuna sıkıca dolanan kollar ile dilini ağzının içine itmiş, en derinlerini keşfederken Hyunjin'den çıkan her bir inleme Chan'ın kulaklarında ilahı bir melodi tınısı oluşturuyor, kendini tamamen kaybetmesini sağlıyordu.
Hyunjin, Chan'ın dudaklarını ısırarak geri çekildiği an ikisi de şiş ve ıslak dudaklarla birbirine bakarken beklemeden tekrar yapıştı ona ve bu sefer daha büyük bir açlıkla öpmeye başladı.
En büyük hayali gerçek oluyordu.
Vücudunda hissettiği eller, sıkıca Chan'ın beline sardı bacakları, kaynayan midesi her şeye bedeldi. Chan'ın eli onun sırtından saçlarına çıkıp, sertçe saçlarını tokasını kavradığı an inledi.
"Siktir!"
Bu fena halde ona tapmasını sağlıyordu.
Chan'ın baskın olması, karşısındakini ezmek istercesine hareket etmesi Hyunjin'in hep hoşuna gidiyordu çünkü o zaman gücünü hissediyordu. Saçlarını kavrayan eller şimdi onu tatmin ederken bacaklarını biraz daha sıktı.
