1.7

8.3K 845 1.4K
                                    

"God save the prom queen

Teenage daydream
Just another dressed up heartbreak"

Evin içinden yükselenen devasa ses duvarlara çarparak geri dönüyor sesin adeta yankılanmasını sağlıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evin içinden yükselenen devasa ses duvarlara çarparak geri dönüyor sesin adeta yankılanmasını sağlıyordu. Hyunjin, gözlerini kapatmış sırf dans edebilmek için büyük aldığı ve az eşya koydurduğu evin içine dans ederken aniden gözlerini açarak karşısındaki aynaya baktı ve tehlikeli bir gülüşle kıkırdadı.

"Baby, baby. Pinky brady brady."

Ardından da tek bacağını öne atarak kollarını havaya kaldırdı. Bu şekilde terden ıpıslak olan saçları sertçe geriye savrulmuş onun hareketlerini yapmasını kolaylaştırmıştı.

Giydiği siyah eşofmanı ve kollarını omuzlarına kadar katladığı siyah tişörtü onun hızlı hareketlerinden dolayı sallanırken yumruk yaptığı ellerini serçe kendini çekmeye başladı art arda. "Get up bitch, get up bitch, get up, get up."

Bu şarkıyı Chan'dan duymuştu.

Yoksa Play With Fire, onun ilk aşkıydı.

Tekrardan nakarat bitip şarkının sonuna geldiğinde tek elini beline koyup aynanın karşısında usulca vücudunu bir sağa ardındandan sola kıvrak bir şekilde hareket ettirmiş ve en sonunda dansı bitirmişti.

"Vov!" diye çığlık attı adeta keyifle. Terleyen saçlarını geriye atıp keyifle aynadan kendisine baktı. Dans etmek çok güzel gelmişti. Dağılan görüntüsü, savrulan saçları, terli halleri ona yaşadığını hissediyordu.

Dans etmek onun için her şeydi.

Günler sonra sonunda alabildiği hazla sırıtıp banyoya doğru ilerlemeye başlamıştı ki telefonundan gelen mesaj sesi ile koltuğa eğilip onu aldı ve öyle ilerlemeye başladı.

Chan bir ses kaydı atmıştı.

Merakla kaydı oynatmaya başladığında dün gece babasına sunduğu muhteşem görüntüler yüzünden babasının çıldıran sesini duyar duymaz kahkaha attı. Ses kaydını tamamen dinlemiş ardından da kendini soğuk suyun altına bırakmıştı.

Tüm vücudunu arındırıp rahatlatırken bu sırada şirkette olan Chan da gözlüğünü gözünden çıkarıp ileride ki deri koltukta uyuyan Minho'ya bakarak göz devirdi ve kalemini tuttuğu gibi arkadaşına fırlattı.

"Kalksana puşt! Proje çizmemiş gerekiyor."

"Ya Chan amına koyayım senin," deyip ona arkasını döndü Minho. "İki gündür uyumuyorum üstüne ağladım gözlerim acıyor sus."

"Hak ettin yavşak."

"Biliyorum hadi sus."

Hiç arkadaşını takmadan uyumaya devam ederken sabah onu zorla şirkete getirdiği içinde sinirliydi Minho. Seungmin'in yanından ayrılmak istemiyordu ama gavat arkadaşı yine rahat bırakmamıştı.

red lights, hyunchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin