PARMAKSIZ & Yirmi

137 8 0
                                    


Medyada ki şarkıyı çok seviyorum. Sizde dinleyerek okursanız sevinirim fakat bölümle alakası yok aldfjalkdsf

Üç Hürel - Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş

Elimle bankın sırt yaslama yerinden yardım aldım. Yüzüm hafifçe ağlar gibi buruştuğunda başımı hafif sağa eğip onun yanındaki adamla hastaneye karnını tutarak girmesini izledim.

Gözlerimden bir damla yaş düştüğünde, hafifçe burnumu çektim. Sağ elimi ağzıma götürdüm başımı iki yana gördüklerimi sindiremez gibi sallıyordum.

"Feride" Yekta'ya bakışlarımı çevirdiğinde sorgulayan bakışlarından çok, hafif kıstığı gözleri ve endişeyle çatılan gözleriyle karşılaştım.

Ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında elimi daha çok ağzıma bastırdım. Sırtımı ona dönüp bir müddet omuzlarım sarsıla sarsıla sessizce ağladım. Elimle yüzümü kapatıp bacaklarımın artık beni taşıyamayacağını hissettiğim an yere oturup sırtımı banka yasladım.

Annem

Terk eden, beni bırakan annem.

Kendi kızı her gün onun adını sayıklarken, her gün onun yollarını gözlerken o nasıl olurda bir başka adamla evlenip bir çocuğu olma raddesine gelmişti?

"Vicdansız!" Ağzımdan sinirle çıkan sözlerle kendimi devamını getirmekten alıkoyamadım.

"Merhametsiz! Kendi kızını bırakıp başka bir adamın çocuğunu doğuruyor. Daha kendi kızına veremediği sevgiyi başkasının çocuğuna mı verecek?" Alayla güler gibi bir ses çıktı dudaklarımın arasından.

Yekta'ya dönüp sağ işaret parmağımla girdikleri hastane kapısını gösterdim

"Görüyor musun Yekta? Bana veremediği sevgiyle ilgiyi şimdi ona verecek. Kim bilir, belki onu da terk edecek. Anneliğin sadece doğurmakla olmadığını neden anlayamıyorlar, neden bir köşeye atıp çekip gittiklerinde arkasında oluşacak yıkımı umursamıyorlar? Nasıl vicdanları rahat bir şekilde başkasıyla evlenip çocuk doğuracak kadar ileriye gidiyorlar?" Fazlasıyla yakınır çıkan bir sesimle birkaç saniye onun yüzüne baksam bile ayağı kalkıp elimi silkeledim. Gözyaşlarımı temizleyip dudaklarımı birbirine bastırdım.

Yekta bana su şişesini uzatınca alıp kafaya diktim. Ağzımın kenarından birkaç damla dökülse bile umursamadan elimin tersiyle sildim.

Sol elimle suyu ona uzattığımda elini elime değdirerek bana verdi.

Sol elimde pamuğun kapladığı yere uzun uzun baktım.

Beni annemden ayırmıştı.

Belki de kafamda uyduruyordum. Annem her şekilde o evden gidecekti belki de, sadece bu onun için bir bahane olmuştu.

Babamı tekrardan aradım. Bu sefer birkaç çalışta açıldı.

"Baba, ne yapıyorsun?"

"İyiyim kızım, işteyim. Ne oldu?"

"Şey diyecektim," Yekta'ya göz atıp biraz uzaklaştım. "Biraz para aktarır mısın kartıma?"

"Neden?"

"Hoca test kitabı söyledi almamız için, onu alacağım."

"Tamam, aktarırım ben bir şeyler. Kendine dikkat et."

"Sende," Telefonu kapatıp cebime koydum.

Yekta başını yana eğip kaşlarını çatmıştı. "Bana söyleseydin bir ihtiyacın olduysa, ne gerek vardı babanı aramana?" Başımı iki yana salladım.

PARMAKSIZ -Texting- (FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin