24

2.2K 120 40
                                    

Taehyung 17
Jeongguk 15

Genç adam aceleci adımlar atıyordu. En yakın arkadaşı arayıp yanına çağırmıştı onu. Zaten konu arkadaşı olunca herkesi, her şeyi unuturdu. Evleri karşı karşıyaydı ama arkadaşı evde değil her zaman buluştukları tepedeydi. Hava soğuktu. Aceleyle ve telaşla çıkmıştı evden. Bu yüzden üstünde incecik bir tişört vardı. Hırka bile almayı unutmuştu.

Birkaç aceleci adımın ardından sonunda ona 'Kayıp Yıldızlar' adını verdikleri tepeye ulaşmıştı. İşte en yakın arkadaşı, iki senedir deliler gibi sevdiği en yakın arkadaşı, orada oturmuş manzarayı izliyordu. Kendisinin bir manzara olduğundan habersiz. Burukça gülümsedi genç adam.

Daha fazla orada durmayıp Jeongguk'un yanına gitti hemen. "Jeongguk iyi misin?" dedi büyük bir endişeyle. Jeongguk dolu gözlerini karşısında kendisine endişeyle bakan en yakın arkadaşına çevirdi. Onun dolu gözlerini görmek Taehyung'u daha da endişelendirdi. "Gguk ne oldu bebeğim?" dedi arkadaşının yanına oturup yüzünü avuçlarının içine hapsederek.

"Hyung." diyebildi Jeongguk sadece. Taehyung fark ettiği şeyle kaşlarını çattı. "İçtin mi sen?" dedi. Jeongguk gözlerini kaçırdı sadece. Taehyung onunla göz göze gelip "Daha reşit bile değilsin Jeongguk. Hem hani reşit olunca birlikte içecektik?" dedi. "Ama sen benden iki yaş büyüksün." dedi daha genç olan dudaklarını büzerek. "Büzme şu dudaklarını, yiyesim geliyor." dedi birden Taehyung. Dediğine Jeongguk kadar kendisi de şaşırmıştı. Hızla ellerini karşısındaki çocuğun yüzünden çekip manzaraya döndü.

"Hyung bir şey sorabilir miyim?" dedi Jeongguk kısa bir sessizliğin ardından. Taehyung ona bakmadan başıyla onayladı. Jeongguk derin bir nefes alıp "Ben yanlış bir şey yapsam yine de beni sever miydin?" dedi. Taehyung aniden ona dönüp "Bu nasıl cümle? Tabii ki severdim." dedi. Jeongguk "Ama çok kötü ve yanlış bir şey yaptım." demişti yaşlarını akıtarak. Taehyung tekrar küçüğünün yüzünü acuçlarının içine alıp "Katil olsan bile seni severim." demişti.

Jeongguk bu cümleyle burukça tebessüm etti. "Ama hyung ben o kadar kötü ve yanlış bir şey yaptım ki ben bile kendimden nefret ettim." dedi dudaklarını büzerek. Taehyung gülümsedi. "O zaman ben de sana benim gözümden gördüğüm seni gösteririm. İşte o zaman en çok kendini seversin." deyip gözlerini usulca öptü ve geri çekildi. Jeongguk'un gözleri kapanmıştı. Taehyung tekrar manzaraya dönüp Jeongguk'a süre tanıdı.

Jeongguk bir süre manzarayı izleyip ardından derin bir nefes aldı. "Ben aşık oldum." dedi en sonunda. Taehyung bunu kesinlikle beklemiyordu. Gerçekten bir adam bile yaralamış olduğunu düşünmüştü ama bunu asla düşünmemişti. Kalbi hızını artırmıştı ama o belli etmeden gülümseyerek arkadaşına döndü. "Aşık olmak çok güzel bir şeydir Jeongguk. Her insan aşık olabilir. Bunda kötü ve yanlış hiçbir şey yoktur." dedi sakin tutmaya çalıştığı sesiyle. Bütün vücudu titriyordu.

Jeongguk alkolün de getirdiği uyuşuklukla mızmızlanıp "Anlamıyorsun. Ben bir erkeğe aşık oldum. Aşık olmamam gereken birine aşık oldum." dedi.

Bu cümleler Taehyung'u daha da yıkmıştı. Titremesi artmıştı. On beş yaşında sevmeye başladığı çocuk on beşinde aşık olmuştu ama başka birine. Bu ne acı bir tesadüftü.

Taehyung derin bir nefes alıp kendini toparladı ve Jeongguk'a döndü. "Aşkın cinsiyeti yoktur Jeongguk." dedi. Jeongguk şaşkınca Taehyung'a dönüp "Benden iğrenmedin mi?" diye sordu. Taehyung gülümseyip başını iki yana salladı. "Hayır senden iğrenmedim." diye de cevap verdi. Ardından ikisi de manzaraya döndü.

Aralarında uzun bir sessizlik oldu. İkisi de düşünüyordu. Taehyung, iki senedir sevdiği çocuğu kaybettiğini düşünüyordu. Demek ki Jeongguk da bir erkeği sevebilirmiş demişti içinden.

Talking To The Moon ||Taekook||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin