29. Bölüm"Oğuz'un babası"

7 5 6
                                    

(Gerçek)

Kaç gün oldu ? Hafta geçti mi ? Ellerim artık çok acıyor ne kadar süredir burda olduğumu bilmiyorum beni o kaçırmıştı Oğuz'un babası Semih Kanar ve o yanında ki adam ellerim zincirliydi çok açlıktan bayılana kadar yemek yemiyordum aslında yemezdim ama onlar zorla yediriyorlar gücüm kalmamıştı elerim kanlar içinde, bileklerim kopmak üzereydi, sesim kısılmıştı sanırım ölmeye yakındım artık ölmek istiyordum bu işkence bana çok fazlaydı içeri o adam girdi Semih'in yanında ki adam.

"Nasılsın prenses ?" Dedi gülerek gözlerimi dahi zarzor açıyordum ona cevap dahi veremezdim. "İyi, iyi haftaya zor çıkarsın gibi gerçi bazı şeyler istediğim gibi olmuyor ama önemli değil." Dedi onu dinliyemiyordum. "Neyse uslu dur bir yere gidip geleceğiz." Dedi ve bir kahkaha attı. "Bir yere gidemezsin ki !" Gülere çıktı kafamı geriye atıp gözlerimi kapadım bu bir kabus değildi artık farkındaydım sadece bitmesini beklemeliydim eminim biri beni burada kurtaracaktı umarım Semih'in dediği doğru değildir ve sen beni kurtarırsın Oğuz.

(???)

"Zamanın birin de bir savaşçı kız varmış kimse ona inanmazmış onun başarılı olacağına inanmazmışlar bir gün çok büyük bir savaş çıkmış savaşçı kız o savaşa katılmış çok iyi savaşmış ve kralığın ünavını alarak komutan olmuş savştan savaşa koşmuş ama bir gün biri çıkmış karşısına bir suçlu ona aşık olmuş onunla evlenmek için bütün hayatını bırakıp peşinden gitmiş ve yazık ki suçlu ona aynı duyguları beslemiyormuş savaşçı kızı öldürüp bir kenara bırakmış sonra kralığa saldırmış en iyi komutanları olmayınca yenilmişler." Gerçek karşısında ki adamın ne anlatığını anlamaya çalışıyordu ona tekme atamaya çalıştı ama yapamadı eli bağlıydı kanlar içindeydi kendini duvardan duvara vurduğu için kanlar içindeydi.

"Ne anlatıyorsun bana ! Bırak beni !" Diye bağırdı buradan kurtulması gerekti Oğuz onu bulmamıştı adam kahkaha attı.

"Seni bırakıcaksam neden kaçırayım ?" Dedi Gerçek yine çırpın da ama kurtulamadı yüzündeki yaralar karının da ki ağrılar umurunda değildi haftalardı oradaydı tanımadığı bir adamın yanındaydı bu adamı tanımıyordu hiç tanıdık gelmiyordu.

"Kimsin sen !" Diye bağırdı içinden küfürler etmek geliyordu ama edemiyordu sırası değildi Oğuz onu bulmasını bekliyordu ve emindi bulacaktı ona demişti bulurum ben seni demişti şimdi kayıptı bulacaktı onu çok umutluydu.

"Ben o suçlunun babasıyım savaşçı kız." Dedi Gerçek şaşkınlıkla baktı ona.

"Sen...Sen..." Dedi sadece o olmasından korkuyordu adam güldü.

"Evet ben oyum Semih Kanarım Oğuz babasıyım." Dedi Gerçek bir anlığına düşündü acaba dedi Oğuz onu hiç aramıyor muydu?

"Oğuz seni bulamamasının sebebi bu işte benim onun babası olmam." Dedi şokla baktı gerçek ona adam sırıttı. "Asla buradan çıkamayacaksın !"

(???)

Kalbim'in binlerce parçaya ayrılışının günüydü o gün kopmak üzere olan ellerim bile bu kadar acımıyordu tabii bir de günlerdir ben uyurken bana yaptıkları iğne uyumuyor onları kandırıyordum onlarda bana iğne yapıyorlardı ne işe yardığını bilmiyorum bir yan etki görmedim.

Belki de burada ölmeye terk edildim kimsenin umurunda değilimdiri. Her şeyimi kaybetmedim her şeyimin olmadığını anladım sanırım en acısıda bu büyük bir oyunun içindeydim ama garip olan günler geçti fakat Hakan hala buralarda yoktu neden ortaya çıkmadı o değilse kim bu Semih bir piyon onun tasmasını tutan biri var ama kim.

Tekrardan kapı açıldı içeri bu sefer ikisi de girdi.

"Ne kadar dayınır sence ?" kafamı arkaya atıp gözlerimi kapatığım için beni baygın sanıyordular.

"Bilmiyorum hala Tekinden haber gelmedi." Dedi adını bilmediğim adam. "Öz kıza bunları yaparen vicdanın sızlamıyor mu ?" Dedi Semih nefesim kesil öz kızı dedi yoksa... O- adam Şahin Balakar mıydı ?

"Bunu bana kendi karısını öldüren ve öz oğlunu bir katil yapan birimi söylüyor ?" İkisi de iğrenç heriflerdi ikisi de şeytandı.

"Aman aman bir af söylemeye gelmiyorsana da Şahin asıl bu kız öldüğünde ne yapacaksın ?" Dedi biri yakınıma geldi yine o iğneyi yaptı çırpınacak halim dahi yoktu ayağı kalktı.

"Biri bulana kadar burada artık biz gidelim." Çıkış seslerini duydum gözlerimi açtım etrafa baktım beni burada bırakmışlar ve o adam beni kaçıran bunları yapan adam benim öz babamdı gözlerimden yaşlar akıyordu küçük bir çığlık atabildim.

Yarım saat ağladım artık halim kalmamıştı kapı açıldı içeri girene baktım ama bu kişi bir çocuktu daha çocuk yanıma geldi.

"Gerçek abla !" Çocuğa yakından bektım bu Emirdi yardım etiğim çocuktu.

"Emir !" Dehşete düşmüştü korkudan elleri titiriyordu.

"A- abla ne oldu sana ?" Ona döndüm.

"Bana yardım et !" Başını sallamaya başladı. "Sana bir adres vereceğim git orada ki evden birinden yardım iste buraya getir Gerçek Dineri'yi buldum de." Dedim Yutkundu.

"A-abla o zamana kadar yaşar mısın ?" Gülümsedim. "Daha bu hikaye bitmedi ayağı kalkmam lazım onun için vereceğim adrese git!" Dedim adresi verdim içeri küçük bir çocuk girdi ona benimle kalmasını söyledi ve giti küçük çocuk yanıma oturdu.

"Ellerini nasıl açabilirim ?" Başımı olumusuzca iyi yana salaldım.

"Açamazsın bunlar zincir." Ellerimi baktı sonra bana.

"Bir kere babam da beni böyle iple bağlamıştı." İçimdeki acıyla dişlerimi sıktım. "Sonra bende kurtulup kaçtıp." Diye devam etti ayağı kalkıp kanlı ellerime dokundu. "Çok acıyor mu ?" Gözlerimi kapatım.

"Acımıyor büyüklerin canları acımaz." Yere çöktü bana merakla bakıyordu. "Nasıl yani ?" Deri nefes verdim.

"Büyükler acıya alışır büyünce anlarsın." Gülümsedi. "Siz neden buradasınız ?" Diye sordum beni bulmaları büyüj bir şanstı.

"Ormanda piknik alanlarında artan yiyecek var mı diye bakmaya geldik sonra geçerken sesler duyduk o adamlar çıkınca girdik ve seni bulduk." Yutkundum.

"Eğer birileri sorarsa çıkan kişileri görmediniz tamam mı ?" Başıyla onayladı.

"Tamam." Nefeslerim derinleşti. "Teşekür ederim." Dedim uyku artık bedenime çökmüştü uyumak istiyordum hemde her şeyden çok istiyordum yavaşça gözlerimi kapatım gerçekten yardım gelecek mi ? Hiç bilmiyorum belkide Emir elli boş dönecekti ama artık bunun için çok geçti her şey için çok geçti sanırım en baştan geç kalmıştık her şeyi en baştan bilseydim önlemimi alırdım ama alamadım her şey bilmeden oldu ve hep geç kaldım hiç vaktim olmayacak artık her zaman iyiler kazanmıyormuş demeki artık veda edecek kimsemde yoktu.

katiler ve cesetlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin