5.Bölüm"Bu masada hiç kadın olmadı"

29 16 3
                                    

"Bu masada benim de yerim var"

Sabah erken kalmıştık cenaze için Hizmetliler çoktan yiyecekleri hazırlamıştı biz annemle beraber cenaze yerine geçtik babamın arkadaşları onun cenazesini getirecekti insanlar bize başsağlığı dileyip geçmişti yerlerine sonunda dört kişini omzunda babamın tabutu geldi ona baktım bunu hak etmiş miydi ? Ölümü hak etmiş miydi ? Ağlamıyordum öylece bakıyordum annem ağlıyordu aldattığı adam için bu kadar üzülmesi bana gülünç geliyordu ama onun da kendine göre sebepleri vardı ama sonuç olarak hepimiz günahlarımızla, Sevaplarımızla gideceğimiz tek yer toprağın altıydı hepimiz ölecektik bazılarımız öldürülecekti ama kimse öldürülmeyi hak etmez babamda hak etmiyordu ben de hak etmiyordum ama ikimizden birinin ölmesi gerekti ve o kişi babam oldu bu yapmamalıydım ama istiyerekte yapmadım bunu oda biliyor. Cenaze namazı bittikten sonra herkes dağılırken mezarın başına geldim elimdeki kırmızı karanfili mezarın üstüne koydum.

"Beni öldürmeye çalışsan da sen benim babam olarak kalacaksın en azından bir süre öyle olacak ben gerçek babamı bulana kadar. Hoşta kal..." Ayağı kalktım iki saat sonra bir toplantım vardı ama önce eve gitmeliydim hem üstümü değiştirmiş olacaktım hem de gelenlere görünecekti.

"Hadi kızım." Annemin çağırışıyla mezarın başından ayrıldım beraber evin yolu tutuk yol boyu hiç konuşmamıştık annem de artık ağlamıyordu eve geldiğimizde bir kaç kişi daha arkamızdan gelmişti ben hemen odama çıktım üstümü değiştirdim siyah dizlerimde bitten bir elbise siyah topuklu ve siyah kaban konsepte uymak için siyah giyinmiştim güneş gözlüklerimide taktım aşağı indiğimde evde bir sürü kadın vardı Hatice teyzeyi durdurdum oda bizim eve de çalışıyordu.

"Hatice teyze annem benim toplantıya gittiğimi söyler misin ?"

"Tabii kızım söylerim." Evden çıktım gideceğim yer uzaktı bizim eve onun için erken çıkmam gerekti arabaya binerken iki arabaya diğerlerinin bindiğini gördüm.

"Bir dakika" Bütün adamalar bana döndü.

"Hepiniz mi geleceksiniz ?" Biri konuşmaya başladı.

"Evet efendim güvenliğini için"

"Tamam o zaman öndeki araba gelsin diğerli burada kalın herkesin güvenliği için" Dedim arabaya bindim . Ben işi kapmaya başladım aslında, yol boyunca ne konuşacağımı düşünüp durdum pot kırmamalıyım ve kendimden emin olmalıyım beni kolay lokma görmemeliler ilk randevuma gittiğim de bile bu kadar stresli değildim. Araba durdu kafamda söyleyeceklerimi hazırlıyordum adamlardan biri kapımı açtım indiğimde şehirden çok uzak bir çifliğe gelmiştik adamın göstertiği taraftan eve girdim çok büyük bir evdi yatay bir mimarisi vardı hizmetlilerden biri beni toplantı odasını gösterdi sakin bir tavırla içeri girdim masada 45-60 yaş arası kişiler oturyordu boş olan koltuğa oturdum.

"Hoş geldin Gerçek Dineri dimi" Kendimden emin bir tavırla başımı salladım güneş gözlüklerimi çıkarıp.

"Gerçek Dineri evet." Herkes hoş geldin dedikten son en başta oturan adam konuşmaya başladı siyah saçlıydı 45 yaşlarındaydı

"Ben Engin Balakar masanın en kudretlilerinden sayılırım baban da öyleydi. Bu toplantı özel olarak senin için yaptık." Dedi ona dönüp konuşması için başımı salladım ama araya başka biri katıldı yaşlıydı en az elli yaşındaydı.

"Bizim işler belli tehlikeli sende kız başına-" Gülüp sözünü kestim.

"Bırak ona ben karar vereyim bana sadece babamın bu masada ki yerini söyleyin" Dedim ben de deli cesareti vardı.

"Şöyle ki Baban yani Hakan yurt dışında ki tüm işlere o bakıyordu biz malları hazırlıyorduk sana şöyle anlatayım en yüksek sayı on ve baban 8 numara yani onun çok düşmanı var aynı zaman da çok tehlikeli işlere bulaştı eğer bu işleri eline almak istiyorsan bu işleri bilen güvenilir birini de yanına al derim." Dedi Engin Balakar yutkundum beni Mustafa öldürmese bu işlere bulaştığım için bir başkası öldürecekti beni ama artık kaybedecek bir şeyim yoktu ama kazanacak çok şeyim vardı derin bir nefes aldım arkama yaslandım herkes bana bakıyordu ağzımdan çıkacak kelimeleri bekliyordu.

"Bana sorarsan hiç bulaşma bu masada hiç bir kadın olmadı sen de çok kalmasın otur evinde." Yaşlı adama baktım.

"Size sorduğumu hatırlamıyorum ben babamın işleri devam ettireceğim hiçbir şey bozulmayacak, bu masada benim de yerim var." Ayağı kalktım.

"Sanırım herkes cevabını aldı." Gözlüklerimi takıp odan çıktım arabaya binene kadar istifimi bozmadım ama arabaya biner binmez derin nefes verdim.

"Ben ne yaptım az önce." Kendime hayran kalmıştım.

"Bir şey mi dediniz ?" Şoförün seslenmesiyle kendime geldim.

"Yok bir şey gidelim." Dedim ama hala sırıtıyordum  içer deki ben olduğuma inanmıyorum lütfen birazda beni övelim. Kaybedecek bir şeyim yok ama bu hayata kalmamam için bir sebep değil artık güçlü olmalıydım kendime gelmeliydim ya hayattan vazgeçecektim Hakan Dineriye istediğini verecektim ya da güçlü kalıp onun nasıl başarısız olduğunu gösterecektim. Benim ayakta durmam gerekti beni büyük bir savaş bekliyordu kazanmak zorundaydım hayat benim için zaten zordu biraz daha zorlaştı her insan gibi benim de vermem gereken bir sınav vardı bu sınavı en iyi şekilde vermem gerekti.Arabanın kapısı açıldı ve ben indim ne ara gelmiştik fark bile etmemiştim bahçe bir sürü araba vardı eve girdiğim de bir sürü kişi vardı annem yanıma geldi.

"Kızım nasıl geçti" Diye sordu kabanımı çıkarırken ona cevap verdim.

"Masada ki ilk kadınım galiba." Anneme baktığım da gülümsüyordu elindeki tülü uzattı bana alıp saçıma geçirdim içeri geçtiğimde bir sürü kadın konuşuyordu kendi aralarında ben içeri girince herkes bana baktı çoğunun beni tanıdığını sanmıyorum.

"Hanımlar kızım Gerçek" Annem beni tanıtınca yine kendi aralarında konuşmaya başladılar salonda en dip köşeye geçtim kimseyle konuşacak halim yoktu Leyla yanıma geldi.

"Efendim helva ister misiniz ?" Başımı olumsuzca salladım.

"İstemiyorum. Bunlar kim tanıyor musun ?" Başıyla onayladı yanıma gelip annemin yanındaki yaşlı kadını gösterdi.

"Esin Karan"Dedi başka birini gösterdi kadının yüzünden meraklı olduğu çok beliydi.

"Sevim Karahan aman diyeyim ondan uzak durun çok meraklı ve dedikoducu bir de..." dedi sustu ona baktım.

"Bir de ne ?" Yutkundu.

"Siz yurt dışındayken eşiyle geldi küçük oğullarına sizi istediler ama babanız vermedi daha sonra bir kaç kez çocuklar görüşsün deyip durdular yani buraya gelme amacı sizi görmek olabilir" Kaşlarımı çattım kimse bana bundan bahsetmemişti.

"Aslın çok kişi geldi aileler birleşsin ama babanız hiç birini kabul etmedi. Bana sorarsanız iyi ki de kabul etmedi hepsi çok şımarıktı ve bir kadına nasıl davranacağını bilmiyorlardı bir eş olacak potanseyele sahip değillerdi."

"Evlenirken sana soracağım Leyla iyi gözlemiş'sin insanları." Güldü.

"Haklısınız." Güldüm başımla onayladım.

"Tamam sen işine bak" Leyla yanımda ayrıldı.

Bunlardan hiç haberim olmamıştı gerçi babamda haklı öldüreceği kızı neden evlendirsin ki çok oluyor böyle evliler çok oluyordu bana hep saçma geldi çocuklarınız evlenmesine gerek var işler sizin elinizde çocukları karıştırmaya gerek yok.

"Kızım misafirlerle konuşmayacak mısın ?" Başımı olumsuzca salladım.

"Ben odamdayım" Dedim yukarı odama çıktım şimdilik en sakin yer burasıydı yeni bir hayata başlıyorum ve yeni kural ; Hayata kal. Şimdi hayata kalmam gerekti bu yeni yaşam bana bunu öğretecekti galiba.

***

Öncelikle şunu söyleyeyim kitap seri olacak ve bu ilk serisi ve hazır durumda yani bütün bölümlerini yazdım Gerçek güçlü bir karakter şiddet sahneleri yok bunları burada da söyleyeyim eğer kitabı beğendiyseniz oy verin, yeni bölüm istiyorsanız yorumlara yazın arkadaşlarınıza da tavsiye ederseniz sevinirim iyi günler dilerim...

katiler ve cesetlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin