1.Bölüm:🔥Kana Bulanan Çilek Kokusu🔥

21.3K 1K 3K
                                    

Multimedya:

Şarkı:Model~Sarı Kurdeleler

Bölümü yazarken çok üzüldüm. Mendiller hazır mı? Ben gidip biraz daha ağlayayım ve sizi bölümle baş başa bırakayım. Oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım. Keyifli okumalar dilerim. 🔥

 🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1.Bölüm:Kana Bulanan Çilek Kokusu

Şeytanın arkasında bıraktığı ateş izlerini takip ederken yanacağımdan habersiz onun peşinden gidiyordum. Parmak uçlarımın değdiği her yer canımı yakarken şeytanın yuvası olan cehennem çukuruna adım attım.

Çünkü daha bir çocuktum.

Cehennem çukuruna düştüğüm anda ne kadar çığlık atarsam atayım, ne kadar kurtulmaya çalışırsam çalışayım başarısız olmuştum ama inadım pes etmek yerine, her yere düştüğümde beni ayağa kaldırmıştı.

Düştüm.

Yıkıldım.

Yerin dibine girdim ama oradan etimle, tırnağımla çıkmak için ölesiye savaştım ve savaşmaya da devam ediyordum. Henüz kazanılmış bir şey yoktu ama bu sefer başaracağıma tüm kalbimle inanıyordum.

Yangınlar içinde bıraktıkları kalbim kül olsa da o külü tekrardan ateşe vermek tek bir inancıma bakardı.

İçime çektiğim nefes bir duman gibi ciğerlerimi sızarken, o dumandan arda kalan isler kafamın içine kara lekeler bırakıyordu. Kendimi on iki yaşında bir kız çocuğunun içine hapsedilmiş olgun bir kadın gibi hissediyordum. Düşüncelerim paslanmaya yüz tutmuş bir demir gibiydi, o paslanmış demir zihinime batıp düşüncelerimi sıkıca sararak kangren ediyordu.

Oysaki daha on iki yaşında bir çocuktum. Çocukluğu dört bir duvar arasına sıkıştırılmış bir çocuk...

Bazı çocuklar dışarıda koşup oynarken, bazı çocuklar ise bizim gibi kilitli kapılar ardından gökyüzünü izlemekten başka bir şey yapamıyordu. Elimi uzatsam gökyüzüne dokunacaktım ama küçük kare penceremiz o kadar yüksekteydi ki değil gökyüzüne dokunmak pencereye bile uzanamıyorduk.

Biz hangi işlemediğimiz suçun cezasını çekiyorduk?

"Korkuyorum sekiz numara." onun titreyen ince sesini duyduğum anda adımlar bıçak gibi kesildi. Durmamı beklemiyor olacak ki sırtıma çarpan küçük bedeniyle yavaşça ona doğru döndüm. Benden biraz daha kısa olan boyuyla dolu dolu olmuş gözlerini başını biraz kaldırarak yüzüme dikti. Birbirine yapışan kurumuş dudaklarımı araladıktan sonra dilim yardımıyla yalayarak ıslattım. Parmaklarımı onun incecik kollarına dolayarak, "Korkuyorsan geri dön, sana peşimden gelmeni söyleyen olmadı." diye fısıldarken sesimi gitmesi için sert tutmuştum.

Benim yüzümden başına bir şey gelsin istemiyordum.

O anda kocaman mavi gözlerinden aşağıya inci taneleri gibi düşen gözyaşlarıyla birlikte bakışlarını benden kaçırarak yarım yamalak konuştu. "Ama bur... Burası da korkutucu."

CEHENNEMİN NOTASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin