6

51 11 7
                                    

Bilincim yavaş bir şekilde kendine gelirken boğazımda ki yakıcı his yutkunamama sebep oldu. Karşımda gördüğüm Ulaş istediğimi ifadelerimde anlamış bir biçimde hızla sürahiye yöneldi,

"Yavaş ol."

Suyu bana içiren Ulaş yüzümün düştüğünü fark etmiş olacak ki anlamamazlıkla kaşları çatıldı, "İyi misin güzelim?" sorduğu soru yüzümü biraz daha buruşturmamı sağladı

"Her kriz geçirdiğimde benimle bir bebekmişim gibi ilgilenmene gerek yok."

Adeta küskün bir çocuk edasıyla söylenmem yüzünde ufak bir tebessüm var ederken bir yandan da söylenmeyi ihmal etmedi

"Hayır ben anlamıyorum, hadi sen ilaçlarını almayı unuttun peki ben nasıl unuttum."

Kendine kızması ona sinirle bakışlarımı göndermemi sağladı.

"Benimle ilgilenmek senin sorumluluğun değil."

Demeyi de ihmal etmedim.

Ulaş konuyu uzatacağını belli eden bakışları ile ağzını açınca, gözlerimi hızla ona çevirdim

"Ulaş, herkesin içinde kriz geçirdim ya anladılarsa, bir dakika sen ne dedin onlara bununla ilgili."

Nefes almadan tamamladığım konuşmamla Ulaş'ın gözleri kısıldı neden bu kadar büyük tepki verdiğimi merak ediyordu haliyle yine de merakımı mazur görüp

"Panik atağın olduğunu, üzerine çok geldikleri için kriz geçirdiğini söyledim."

Dedikleriyle gözlerimi korkuyla kapattım ya biri bunun panik atak krizi olmadığını anladıysa, Ulaş'ı daha fazla sıkmamak için yalnız kalacağımı söyleyerek odadan adeta kovdum, her gidişinde aradan beş saniye geçince kontrole gelmesi artık odanın içinde defol git Ulaş diye bağırmama sebep oldu. Çalınan kapı ile bakışlarım hızlı oraya çevrildi cevap vermeyi geciktirmeden konuştum.

"Gir"

komutumla birlikte odaya giren Bora yüzümün şaşkınlıkla gerilmesine neden oldu.

Bakışlarım anlamamazlıkla üzerinde dolanırken o sanki benim yanıma gelmemiş gibi bir rahatlıkla bakışlarını camdan dışarıya sabitledi, ne istediğini sormak istiyordum fakat ses tellerim bedenimin en ücra köşelerine kaçmış gibi bir türlü kıpırdamaması sadece boş boş ağzımı açmamla sonuçlanıyordu odanın içinde yaklaşık 2 dakika süren sessizlikten sonra sıkılan ilk kişi Bora oldu.

söyleyeceği şey ona zorluyormuş gibi gözlerimin içine bakmaktan kaçınırken benim İnatçı mavilerin onun üzerine kilitlenmişti.

"Oteller pek rahat değildir."

dedikten sonra hızlı arkasına dönüp odadan 9 adımda çıkmasıyla şaşkınlıkla bakakaldım.

Az önce oteller pek rahat değil diyerek burada kalmamı söylemişti dolaylı yoldan, yoksa direkt bir ev kiralamamı söyleyerek benden kurtulmak mı istemişti.

Şayet konu buz gibi soğuk orman gözlü dev olunca ikinci seçenek daha akla uygun geliyor, açık kapıdan gelen ayak sesleri ile düşünce bulutlarımdan hızla düşerken düştüğüm yerin Arel'in iç ısıtan gözleri olmasına şükrederek gülümsedim odaya girerken takındığı çekingen tavır benim gülümsememle toz bulutu gibi dağılırken karşılık verdi.

"Söylediklerime bu kadar ciddiye alacağını nereden bileyim ben kızım ya!"

kaşlarım dedikleriyle anlamsız bir şekilde çatılırken boş bakışlarımla gözlerine bakmaya devam ettim istediği bu olsa gerek sırıtarak cevap verdi.

kimliksizler +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin