[TAMAMLANDI]
╔══ஓ๑♡๑ஓ══╗
Bazı canavarlar bildiğiniz gibi nazik, aşk dolu, utangaç, sevimli, çocuk ruhlu değildi.
Bazı canavarlar korkunçtu, acımasızdı,nefret doluydu.. Hatta bazıları vardı ki, zincirlere bağlanmış bir halde tutsaktı..
"YAKLAŞ İNS...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
╔══ஓ๑♡๑ஓ══╗
"Anne, Gargoyle ne? "
Kadın oğlunun garip sorusu ile biraz duraksadı."Fransa'daki heykeller.. Binaların tepelerinde oluyor. Boynuzlu, kanatlı, pençesi olan heykeller.. Ne oldu ki? Fransa'ya mı kaçacaksın yoksa, beni buralarda bırakıp? "Sona doğru sahte bir üzüntüyle konuştuğunda ,Yuşa başını hızlı hızlı olumsuz anlamda salladı. "Seni bırakıp gidemem ki ben! "
"Annesinin kuzusu! "
Annesinin kuzusu.
Javier'in sesi kulaklarında yankılanırken, dudaklarını birbirine bastırdı. Gözlerini önündeki kitaba çevirirken annesinin "Bana onlar hep..Sanki büyük kötülükler işleyen insanların, lanetlenip canavar şeklindeki bir taşa dönüşmesi gibi gelir. Affedilemeyecek kadar büyük suçlar işlemiş canavarlar. " Diye mırıldanması ile yutkundu.
"Peki sence onlar gerçeğe dönüşebilir mi? " Bu sorusunun cevabı bir kahkaha olurken "Sanmıyorum bebeğim. " Diye mırıldandı yeşil gözlü kadın. "Belki geceleri canlanıyorlardır? "
"Hmm.. Bak bu olabilir. "
Yuşa derin bir nefes verip ,elini yanağına yasladı.Canavara yemek yedirip, şu içermesi aklına gelirken istemsizce gülümsemişti..'Kulağa çok cazip geliyor değil mi? ' Diye sorarken ki o gülümsemesi ve yakınlıkları aklına geldiğinde ise yanakları al al oldu.
"Aaa ne oldu birden? " Yeşil gözlü kadın çocuğunun kızarmış yüzü ile elinin tersini Yuşa'nın yanaklarında, alnında, boynunda gezdirdi. "Birden kızarı verdin. "
"Yok.. Ateş bastı o yüzden. " Diye mırıldandı Yuşa, utangaç bir şekilde. "Git bir duş al o zaman kuzum. "
"Tamam.." Yuşa sandalyeden kalkarken kitabınıda alıp odasına gitti. Dolabından, göbeği açık askılı bir bluz ve kısa şortu olan yeşil takımı alıp banyoya ilerledi. Üstündeki kıyafetlerini çıkartıp sepete attıktan sonra duşakabine girerek suyu açtı.
Yukarıdan akan suyla derin bir nefes verip altına girerken gözlerini kapatmıştı.. Canavarın yüzünü görürken ürpererek gözlerini açtı. "Of! Neden onu görüyorum ki? " Yere çömelip kollarını vücuduna sardı.. Canavar sürekli ona güzelim diyordu, güzel miydi gerçekten? Oysa kasabadaki gençler onunla 'Kız gibi. ' Diyerek dalga geçiyordu hatta bazen dokunmaya çalısıyor ve sapık şeyler söylüyorlardı ama Yuşa hepsine pabucunu tersten giydiriyordu! Onların kendisine güzel demesi hoşuna gitmiyordu ama canavarın 'Güzelim' demesi çok hoşuma gitmişti.
Yeşil gözleri dalıp gitmişken, dudaklarında bir gülümseme vardı ama çok geçmeden kendisine gelerek başını iki yana salladı. "Toparla kendini, kendine gel Yuşa! Dünya'nın suyu bitiyor, banyonu yap hemen. " Kendisine kızarak ve canavarı düşünmemeye çalışarak hızlı bir duş alıp çıktı. Vücudunu kuruladıktan sonra losyon sürüp kıyafetlerini giydi.. Banyodan çıktığında kapının önünde kendisini bekleyen Pofuduk önden , Yuşa ise minik tavşanın arkasından onu taklit ederek zıplaya zıplaya odaya gittiler.
