❦𝟐𝟏❦

1.7K 211 52
                                    

"Bunu yapabildiğini bilmiyordum" demişti Seonmi Taehyung onun elimden tutup çekiştirirken. Taehyung da "Sen savaş alanını yok ettikten sonra küçük bir araştırma yaptık kraliyet büyücüsüyle. Gücü bana verince de direkt denemek istedim." diyerek karşışık vermişti.

"Ben de yapamaz mıyım senin yaptığın gibi?"

"Senin kontrol edebileceğini sanmıyorum. Gücü kullanmayı deneyebilirsin ama bu bir felaket olabilir. En iyisi gücü bana yollaman"

Seonmi olumlu anlaöda kafa sallayıp başını hafifçe eğdiğinde "Ne oldu?" diye sormuştu Taehyung ilerlediği koridorda durup. Seonmi ise "Sana fazla güç verirsem ne olacak?" diye sormuştu.

"Ölmezsin değil mi?"

Taehyung Seonmi'ye buruk bir gülümseme sunup "Bunu yapmayacağını biliyorum Seonmi. Hem... Öyle olursa dünyadaki evde dönüştüğüm şeye dönüşürüm büyük ihtimal" dediğinde "Benim öldüğüm zamanki mi?" diye sormuştu Seonmi. Taehyung da olumsuz anlamda kafa sallayıp "Donghyun'un sana zarar verdiği zamanki gibi" demişti.

Taehyung önüne dönüp koridorda ilerlemeye devam ettiğinde hareket etmeyip Taehyung'un tekrar ona doğru dönmesini sağlamıştı Seonmi. Ardından da "Donghyun bana zarar vermek istememişti Taehyung. Ben seni korumak için önüne atladım" demişti.

"Bana zarar vermeye çalışmasını savunma lütfen"

"Taehyung o zaman nasıldın biliyorsun. Hem... Evet öyle yapaması yanlıştı ama beni korumaya çalıştı."

Taehyung kaşlarını çatıp Seonmi'ye baktığında "O buruşuğu sevmediğimi biliyorsun. İstediğin kadar bir şeyler söyle. Yine de benim gözümde o haksız" demişti. Seonmi ise "Senin ve benim aramda seçim yaptı Taehyung. Seni seçmesini bekleyemezdin değil mi? O da seni sevmiyor." demişti ellerini beline yerleştirip.

"Evet birbirimizi sevmiyoruz ve sevmemiz de gerekmiyor. Zaten yüz yıl yaşında"

"Yüz yıl değil... Yüz. Sadece yüz."

Taehyung kıkırdayıp "Tamam, yüz yaşında" dediğinde gülümseyip Taehyung'a yaklaşmıştı Seonmi. Taehyung da kollarını onun beline dolamış ve sıkıca sarılmıştı.

"Tüm gücü vermesen yeter Seonmi. Bana bir şey olması umrumda değil, dömüşüp kontrolü kaybetmekten korkuyorum."

"Ben kontrolü kaybedersem sen de kaybedersin... Anladım. Gerekirse elimi elinden çekerim Taehyung. Sana bir şey olmasına izin vermem"

Taehyung geri çekilip "Sana güveniyorum" dediğinde alnına küçük bir öpücük kondurmuştu Seonmi'nin. Seonmi de Taehyung'un elini tutmış be koridorda ilerlemeye başlamıştı.

...

Taehyung ve Seonmi el ele aynanın önüne geldiğinde derin bir nefes almıştı Seonmi. Taehyung da eliyle aynanın üstündeki siyah örtüyü çekmiş ve saniyeler içinde parlamaya başlayan aynaya bakmıştı.

Boş bir odada sadece parlayan ayna ve ikisi vardı. Savaşa da hazırlardı.

Seonmi gözlerini kapatıp aynaya doğru yaklaştığında elini içeri uzatmıştı ve yavaşça girmişti içeri. Taehyung da takip etmişti onun elinden tutmaya devam edip.

İkili içeri girdiğinde yüzüne çarpan rüzgarla açmıştı gözlerini Seonmi. Taehyung da çatık kaşlarıyla etrafa bakmaya başlayıp o kadını aramaya başlamıştı.

"Yine oyun oynuyor"

"Nasıl yani?"

Taehyung karanlık ormanın içinde ilerlemeye başladığında "Bir kez daha gelmiştim buraya ve evrenden evrene gönderiyor bizi. Oradan oraya... Ne zaman kendi mağarasına gideceğiz merak ediyorum" demişti ciddi bir şekilde. Ardından da adımlarını hızlandırmıştı.

Mirror² ❦ KTH ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin