Medya: Austin
"Ken! Burada ne arıyorsun?" diye sorduğumda kesinlikle onu görmeyi beklemiyordum.
"Seni merak ettim, kaç gündür ortalıklarda yoksun." dediğinde kendimi suçlu hissettim. Ken benim arkadaşımdı ve ondan bir şeyleri saklamak beni üzmüştü.
Tam konuşmak üzereyken Austin'in hemen arkamdan gelen sırıtan sesi buna engel oldu. "Bakın burada kimler varmış? Bunun ne işi var burada?"
"Asıl senin ne işin var burada! Üzerinde neden bir şey yok senin!" diyen Ken Austin'in aksine sinirlenmişti. Kasılan çenesi ise bu teorimi kanıtlar nitelikteydi.
Austin'in dudakları tehlikeli bir yavaşlıkla yukarı kıvrıldı. Her ne söyleyecekse bunun Ken'i çıldırtacağından emindim. "Güzel bir kızın yanında neden tişörtünü çıkarırsın?"
Ağzım şaşkınlıkla aralanırken sinirle önce Austine ardından Ken'e döndüm. "Hayır Ken, neyden bahsettiğini bilmiyorum." dediğimde kendimi savunmam ona yetersiz gelmişti. Çenesini dişlerini kıracak derecede sıkıyordu. Bana öyle bir bakıyordu ki kendimi suç işlemiş gibi hissettim. "Neden bana öyle bakıyorsun?"
"Hadi ama güzelim, ona yalan söylemek zorunda değilsin."
"Bana böyle bir şey yapmadığını söyle!" diyen Ken Austin yüzünden iyice çileden çıkmıştı.
Artık daha fazla dayanamayarak sakin bir sesle ona açıklama yapmaya çalıştım. "Sana bir şey anlatmak zorunda değilim. Ayrıca yaralıydı, o yüzden evime aldım."
Ken herkesin duyacağı bir şekilde sesli bir nefes verdi. Ardından ateş saçan gözleri Austin'i bulmuştu. "Git ve üstüne bir şey giy."
"Giyemem. Jessy beni böyle seviyor." dediğinde artık sinirlenen kişi Ken değil bendim. Tam ona bir cevap verecekken Ken'in vampir hızını kullanarak yanımızdan ayrılması üzerine bir hışım kapıyı kapattım ve Austin'e döndüm. "Sen ne yaptığının farkında mısın? O benim arkadaşım, bunu neden yaptın!"
"Bakıyorum da bu seni sinirlendirdi."
"Tabii ki bu yaptığın çok kötüydü."
"Öyle olduğunu düşünmüyorum."
"Senin sorunun ne? Arkadaşlarımla aramı bozmaya kalkma!"
Austin rahat bir tavırla omuz silkti. "O seni arkadaşı olarak görseydi, böyle bir tepki vermezdi."
Arkasını dönüp hızlı ama sakin adımlarla koltuğa oturdu. Rahat bir pozisyona girerek gözlerini bana diktiğinde tam karşısında durdum. "Neden öyle söyledin?" dediğinde hem kafam karışmıştı hem de sinirliydim.
"Biraz mantıklı düşün. Arkadaşınsa neden benden rahatsız oluyor." Ayağa kalkıp o da tıpkı benim gibi karşımda dikildi. "Çünkü ona saldırdın."
"Ona az bile."
"Neden böylesin?" diye sorduğumda onu anlamaya çalışıyordum.
"Nasılım?" diyerek gözlerimin içine baktı.
"Acımasız ve umursamaz." diyerek gerçek düşüncelerimi direkt söyledim.
"Yaşadığım şeyler beni böyle olmaya itti. Üstelik ben halimden memnunum."
"Sana inanamıyorum." dediğimde şaşkındım.
"Ken senin arkadaşın olamaz zaten."
"Nereden olamazmış?"
"Çünkü o sana arkadaş olarak yaklaşmıyor." Kaşlarımın havalandığını gördüğünde devam etti. "Sana karşı olan bakışlarını görmüyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Okulu
Vampire12.07.2020 tarihinde hayatını kaybeden, asıl yazar Hilalkvv anısına... Karakterlerini ve kitabını yeniden yaşatabilmek adına... Yazan: Hüsnegül Hiltan Destekçi ve yardımcılar: Tuğba, Gülsüm