KOKU

1.1K 71 91
                                    

"Jessy, ben senden çok hoşlanıyorum..."

Duğduğum şeylerle aniden susup kalp ritimlerimi düzene sokmaya çalıştım. Yüzü yüzümün bir kaç santim uzağındaydı. Bunu düşünmek bile kalp ritmimi hızlandırırken ağzımdan tek bir şey çıkmıştı.

"Ne?"

"Tabii ki hayır, tepkini merak ettim sadece." diye sırıtarak omuz silktiğinde çığlık atmak istedim. Benimle oyun mu oynamıştı!

"Söylesene... Film izliyor muyuz?" dediğinde renk vermemek için kendimi zorlukla sakinleştirdim. "İzleyelim..."

Gerçekten çok komikti! Ölümsüz olmama rağmen gülmekten öldüm.

****

"Bak şu kız ölecek." 

Koltukta her zamanki gibi rahat bir pozisyonda göğsünü gererek oturan Austin'in film hakkında söylediği şeyle dikkatimi ona yönlendirdim.

"Daha önce izledin mi?"

"Hayır içime doğdu." dediğinde güldüm ve kendimden emin bir sesle cevap verdim. "Bence o değil, yanındaki kız ölecek."

"O zaten ölecek, baksana şuna sarışın bir de."

"Ne varmış sarışın olmasında?" diye sorduğumda olayın sarışın olmasıyla ilgili olan kısmını anlayamamıştım.

"Sarışınları sevmiyorum."

"Sarışın diye ölecek hali yok ya." dediğimde ağzımdan bir 'hah' nidası çıkmıştı. Sarışın olması onun öleceği anlamına gelmezdi. Niye böyle söylüyordu anlamıyorum.

"Sadece bu değil, şuna bir baksana! Henüz koşmayı bile bilmiyor." diyerek kızı yerin dibine soktu.

"Nasıl koşuyormuş?"

"Jessy sen ciddi misin? Biri ona kesinlikle koşmayı öğretmeli."

Tepkilerine daha fazla dayanamayarak kahkaha attım. Bunu bana savunurken o kadar ciddiydi ki bir an olsun komiğime gitmişti. "Ciddi misin Austin? Korku filmi izliyoruz ve ben kahkaha atıyorum."

"Bak bak, izle." dediğinde dikkatimi yeniden filme çektim. Film biraz daha ilerlemeye başladığında kız karanlıkta evden gelen sesin kaynağını arıyordu.

"Neden ışıkları açmıyor anlamıyorum." Austin her zamanki gibi detaylara takılıyordu.

"Film bu Austin."

"Ama elektrik icat edilmemiş gibi davranıyorlar."

"Haklısın." diyerek ona katıldım. Korku filmlerindeki ışık olayını sanırım asla anlamayacaktım. "Gitme oraya!" diyerek bir anda yükseldim. Austin bana dönüp bakmaya başladığında gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. "Neden öyle bakıyorsun Austin?"

"Eminim seni dinleyip gitmeyecek oraya Jessy. Bak kesin gitmeyecek. Neden, çünkü sen öyle söyledin."

"Sadece düşüncelerimi belirttim." dedim alınmış bir sesle.

"Ama bak gidiyor."

"Sana yanındaki kız ölecek demiştim, bak izle." diyerek elimle televizyonu işaret ettim. Heyecanlanmıştım.

"O ölmeyecek." diyerek karşı çıktığında onu susturdum. "Şşt! Sessiz ol, izleyelim." dediğimde sanki onunla birlikte konuşan ben değilmişim gibiydi.

"Bak geri dönecek şimdi."

"Hayır ölecek." derken Austin'in koltukta fazlasıyla yakınımda durduğundan bihaberdim. Aniden "Bö!" diye bağırdığında anlık bir reflexle çığlık atarak ayağa fırladım. Daha ben ne olduğunu anlayamadan Austin'in kahkahaları kulağımda çınladığında kaşlarımı çatarak üzerine gittim. "Ne yapıyorsun? Beni korkuttun!" dediğimde yeniden kahkaha attı. "Çok gergin görünüyordun." dediğinde bir şey söylemeden hışımla koltuğa attım kendimi. "Ama öldü kız... Oraya gitme demiştin oysa ki."

Vampir OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin