14.Bölüm

119 17 10
                                    

"Mina!"
Duygu koşarak yatağıma atladı. Saat gecenin üçüydü ve ben çok yorgundum!
"Uyan hadi! Çok önemli bir şey anlatacağım! "
Yatakta oturur pozisyonu aldım ve gözlerimi ovuşturdum.
" Uyandım."
"Tamam. Söylüyorum."
Merakla yüzüne baktım. Çok heyecanlı görünüyordu.
"Semih bana çıkma teklifi etti! "
"Ne?!"
Saatin kaç olduğunu umursamadan sevinç çığlıkları atmaya başladık.
~Flashback~
Semih'ten~
"Ne yapacağım ben Kayra? "
Elimdeki telefonu sürekli çeviriyordum. Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.
"Çıkma teklifi et."
"Ya beni sevmiyorsa?"
"En fazla reddeder. Dünyanın sonu değil ya."
"Sen neden Mina'ya etmiyorsun? "
Yanındaki yastığı bana fırlattı.
"Şuan konumuz bu mu?"
Bir süre boş boş bakındım. Onu seviyordum hem de çok. Daha önce kimseye hissetmediğim duyguları ona karşı hissediyordum. Neden bu kadar cesaretsizdim? Bir hırsla ayağa kalktım ve evden çıktım. Kayra'nın arkamdan söylenmelerini duyabiliyordum. Duygu'ya bir sürpriz hazırlamam lazımdı. Daha önce kimseye teklif etmemiştim daha çok kızlar gelip teklif ederdi. Gül almalıydım evet. Gül sever miydi ki? Hayır hayır. Daha farklı bir şey olmalıydı. Gül klasikti. Papatya almalıydım. Onun kadar saftı bu çiçeklerde. Hayatımın en zor anını yaşıyordum. Beynimin içinde hiç susmayan sesler sürekli fikirlerini söylüyordu. Sesler birbirine karışıyordu ve bu başımın ağrımasına sebep oluyordu. Gül yaprakları, papatya ve gerekli olan diğer şeyleri alıp eve gittim. Güzel yemekler yapmalıydım.
"Of! Ne kadar zormuş bu çıkma olayları. Şimdiden yoruldum."
###
Güzel bir masa hazırlamış, yerleri güllerle kaplamıştım. Eğer reddedilirsem gerçekten bana yazık olacaktı. Telefonumu çıkardım ve Duygu'ya mesaj attım.
Kime: Sevgilim?
Bana gelebilir misin? Konuşmamız gereken önemli bir konu var.
Gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Biraz endişelenecekti ama olsun. Yaklaşık yarım saat sonra kapım çalındı. Heyecandan titreyen ellerimi umursamamaya çalıştım ve kapıyı açtım.
"Bekle. "
Ellerimle gözlerini kapattım ve hazırladığım masaya doğru götürmeye başladım. Yemek yapmayı beceremezdim ama onun için denemiştim. O gerçekten benim için farklıydı. Ellerimi gözlerinden çektim ve vereceği tepkiyi beklemeye başladım. İlk önce şaşırdı sonra ise gözleri beni buldu. Teklif etmenin tam zamanıydı değil mi?
"Sevgilim olur musun?"
Şaşkınlıkla dudakları aralandı. Reddedilecektim. Lütfen. Lütfen beni reddetme.
"Bir daha söyle."
"Ha?"
"Bir daha söyle. "
"Sevgilim olur musun?"
"Yanlış duymamışım. "
Bu sefer yüzüne o güzel gülümsemesi yerleşti.
"Evet! Salak bu teklifi ne kadardır bekliyordum biliyor musun?"
Boynuma atladığında kollarımı beline sardım. Biz şimdi çıkıyor muyuz?
Günümüz~
Mina'dan
Sinirden kudurmuş bir halde okuldan çıktım. Bütün anormaller beni buluyordu ya!
"Beni nasıl görmezsin?"
Kafamı çevirdiğimde Kayra'yla karşılaştım. Şuan çok sinirliydim ve Kayra'ya patlamak istemiyordum.
"Kayra sonra konuşalım lütfen."
Kolunu omzuma attı. Bir sinirle kolunu omzumdan ittim. Sinirli olduğum zaman pişman olacağım şeyler yapabiliyordum.
"Sonra konuşalım. "
Kaşlarını çattı.
" Neyin var? "
"Sonra anlatırım."
"Neden şimdi anlatmıyorsun? "
"Kayra! Kalbini kırmak istemiyorum sonra konuşalım dedim!"
Sesim fazla çıkmıştı ve ben şimdiden pişman olmuştum.
"Kırdın zaten kıracağın kadar."
Yanımdan geçip öylece gitti.
"Kayra dur! "
Hızlı adımlarla peşinden gittim. En son hatırladığım şeyler korna sesleri, Kayra'nın bağırışları ve hazin bir karanlık.
###
Deniz'den~
Hepimiz hastanede toplanmıştık. Aynı yerdeydik fakat herkes başka köşelerdeydi. Kayra en köşede yere oturmuş başını elleri arasına almıştı. Duygu Semih'e sarılmış ağlıyordu. Biz ise öylece bekliyorduk. Mina'nın durumu kritikti. Bu durumdan anladığım bir şey vardı ki o da Kayra Mina'yı seviyordu. Hastaneye geldiğimden beri aynı şekildeydi. Sürekli kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu. Yanına gidip yere oturdum.
"Gitme. Lütfen."
"Kayra."
Kızarmış gözleri beni buldu.
"Gitmesin. Bırakmasın bizi lütfen."
Kayra ailesini kaybettiği için bu konularda hassastı. Bu zamana kadar bağlanmaktan hep kaçmıştı ama anlaşılan o ki Mina'ya bağlanmaktan kaçamamıştı.
"Bırakmaz."
"Bırakmasın. Hep benim yüzümden. "
Cevap vermedim. Verecek bir cevabım yoktu çünkü.
Kafasını dizlerine koydu. Yıkılmaz çocuğumuz şuan yıkılışını yaşıyordu. Umarım bizi bırakmazsın Mina. Bu çocuğun sana çok ihtiyacı var.

Black PearlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin