Bugün Can'ın yeni evini kutlamaya gidiyorduk.
"Bakalım yeni evi nasılmış küçük beyin?"
Gülümsedim.
"Evini çok seviyor. Ben de merak ettim. Ayrıca neden küçük diyorsun ona?"
"Benden dört yaş küçük de ondan."
Arkama yaslandım ve esnedim.
"Sen ev bakmaya başladın mı?"
"Sana yakın bir ev arıyorum ama bir türlü bulamadım."
Vücudumu ona döndürdüm ve yola bakan yüzünü izledim.
"Kayra. "
" Efendim?" dedi bana kısa bir bakış atarken.
"Ne olur evin deniz manzaralı olsun. Ne olur ne olur ne olur. Hatta bir bahçesi olsun. Çiçek dikerim oraya. Birlikte ağaç büyütürüz. Güzel olmaz mı? Masa da koyarız hem. Orada kahvaltı ederiz. Ay çok güzel olur!"
Gülümsedi.
"Benimle yaşayacaksan olur."
Koluna vurdum.
"Seninle yaşayamam ama her gün sana gelebilirim. Kahvaltıyı beraber yaparız."
Can'ın evine geldiğimizde arabayı durdurdu ve bu konu da burada kapanmış oldu. Hayal etmek güzeldi. Biz kapıyı çalarken çocuklar da yanımıza gelmişti.
"Hoş geldiniz." dedi Can gülümseyerek.
Hepimiz içeri girdik ve koltuklara yayıldık.
"Bugün çok yoruldum." dedim sızlanarak.
"O zaman bunları için ve rahatlayın." dedi Can hepimize biraları dağıtırken. Bana uzattığında Kayra eliyle itti.
"O içemez."
"Neden?"
"Yarın okulu var erken kalkması lazım. Eğer bunu içerse erken kalkamaz."
Duygu şaşırarak kendi kendine söylendi.
"Vay canına. Gerçekten çok düşünceli."
Kapı çalındığında hepimiz göz göze geldik. Bu kimdi şimdi?
Duygu'dan~
Evin sahibi olan amca geldiği için Can ile sevgili rolü yapmak zorundaydık. O gelir gelmez Semih'in yanından kalkıp Can'ın yanına oturmuştum.
"Ne kadar da kalabalıksınız."
Amcanın böyle söylemesine hepimiz güldük. Gözüm Mina'ya takıldığında bana sinsice gülümsedi. Telefonunu dizine koymuş bizi videoya alıyordu.
"Ee evlilik ne zaman?" dedi amca bize.
Can bir bana bir Semih'e baktı ve gülümsemeye çalıştı.
"Okulumuz bittikten sonra evleneceğiz."
"İkiniz kalıyorsunuz değil mi?"
Semih sahte bir şekilde öksürdü.
"Evet, beraber kalıyoruz."
"Peki sizin evliliğiniz ne zaman?" diye sordu bu sefer Minalara dönerek. Mina bu soruyu beklemediği için biran yerinden sıçradı. Kayra onun elini tuttu.
"Mina'nın okulunun bitmesini bekliyoruz."
"Okul bitmeden evlenilmiyor mu?"
"Mesleğini eline alsın. Okulu bitsin önce. Her şeyin zamanı var."
Amca burnunu kırıştırdı.
"Fazla ukala."
Kayra gözlerini devirip Mina'nın omzuna yattı.
"Bir şeyler içmek ister misin amca?" dedi Can.
"Kahve iyi olur."
Can tam ayağa kalktığında amca onu durdurdu.
"Dur dur oğlum. Kızımız yapsın kahveyi."
Bakışlarına anlamayan gözlerle karşılık verdim. Kahveyi ben mi yapacaktım?
"Pardon?"
"Bir Türk kahvesi yap da içelim."
"Oh. Peki."
Türk kahvesi yapmayı biliyordum ama güzel yapabilir miydim onu bilmiyordum. Mutfağa gittim ve malzemelerin nerede olduğunu bulmaya başladım. Biri arkamdan uzanıp üst dolabı açtı ve içinden kahveyi çıkardı. Arkamı döndüğümde Can'la burun buruna geldim. Bana gülümsedi ve ne zaman aldığını bilmediğim cezvenin içine su koydu.
"Ben yaparım sen sadece yanımda dur."
"Tamam."
Sandalyeye oturdum ve sohbet etmeye başladık. O bir şeyler anlatıyordu ben gülerek karşılık veriyordum.
"Kahve hazır. Ben yaptım de tamam mı? Beceriksizsin sanmasınlar." dedi fincanı elime tutuştururken.
"Tamam, teşekkürler."
"Önemli değil."
Göz kırptı. İçeri girdiğimizde fincanı amcaya verdim.
"Sağol kızım."
"Afiyet olsun."
Semih ve Can'ın arasına oturdum.
"Kahvesini içse de gitse." diye fısıldadı Semih. Ben de gitmesini bekliyordum ama gitmiyordu işte.
"Bunlar uyumuş ya." diye konuştu gür sesiyle Çağrı. Mina başını Kayra'nın omzuna koymuş, Kayra başını Mina'nın başına dayamış bir şekilde uyuyakalmışlardı. Bu manzaraya gülümsedim.
"Sessiz ol."
"Onları uyandıralım. Gidip uyusunlar."
"Yoruldular herhalde."
Amca sonunda ayağa kalktı.
"Ben gideyim artık. İyi geceler size."
Deniz ve Can amcayı geçirirken ben de bizimkileri uyandırdım. Dokunmamla uyanmışlardı zaten.
"Gidip Can'ın odasında yatın. Gittiğimizde kaldırırım sizi."
Başlarını sallayıp odaya gittiler.
"Ee ne yapıyoruz?"
"Bu sevgili rolü canımı sıkmaya başladı." dedi Semih kolunu omzuma atıp kendine çekerek.
"Buna mecburduk. Üzgünüm."
"Bir şey olmaz Semih. Kıskanmana gerek yok."
"Aynen o senin."
Başımdan öptü.
"Evet o benim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Pearl
Teen FictionKayra, dışarıdan havalı ve soğuk gibi görünen, içindeki inciyi grubundaki kişiler hariç kimseye göstermeyen biriydi. Geçmişinde yaşadığı şeyler içindeki incinin kararmasına neden olmuştu. Bu yüzden o, Mina için siyah bir inciydi.