2 hafta sonra~
Şu son üç gün hariç her şey güzeldi. Bu son üç gün ise tam anlamıyla berbattı. Kayra'ya ulaşamıyorduk. Şimdi ise onun evine gidiyordum. Sıkıntılı bir nefes verdim. Ona bir şey olmasından korkuyordum. Evin önüne geldiğimde kapıyı çaldım. Defalarca çalmama rağmen kimse açmamıştı. Telefonumu çıkarıp Kayra'yı aradım ama telefonu kapalıydı. Kapıyı adeta tekmelerken sonunda kapı açıldı. Karşımda kızarmış gözleriyle Kayra duruyordu.
"İyi misin? " diye sordum endişeyle. O kadar kötü görünüyordu ki gözlerimin dolmasına engel olamadım. Geri çekilip içeri girmeme izin verdi.
"Kayra."
Yatağına yattı ve yorganı başına kadar çekti. Neler oluyordu? Yanına yatıp ona sarıldım. Yorganı üstüme atıp beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı.
"Lütfen bir şey sorma. Sadece böyle kalalım."
"Peki" dedim saçlarıyla oynarken. Kendini iyi hissettiğinde anlatırdı zaten.
***
Çorba dolu kaseyi önüne koydum ve hemen karşısına oturdum. Evinde sadece çorba vardı bu yüzden çorba yapmak zorunda kalmıştım. Zaten yemekle aram pek iyi değildi.
"Teşekkür ederim."
Gülümsedim.
"Önemli değil."
"Bu evden taşınmayı düşünüyorum."
"Neden?"
"Bu koca evde tek yaşayınca kendimi yalnız hissediyorum. Daha küçük bir eve taşınacağım."
Kafamı salladım.
"Nasıl istersen. "
Morali bozuk olduğundan pek üstüne gitmiyordum. Çorbasını bitirdikten sonra arkasına yaslandı ve beni izlemeye başladı. Bu durum beni rahatsız etmişti. Biri bana bakarken yemek yiyemiyordum. Kaşığımı bırakıp bende ona bakmaya başladım. Onun yüzü ifadesizdi ama benim yüzümde ufak bir gülümse vardı. Dayanamayıp o da güldü.
"Teşekkür ederim."
"Bunu zaten söylemiştin."
"Ondan değil. Yanımda olduğun için teşekkür ederim."
Gülümsedim.
"Önemli değil. Sevgililer bunun içindir."
Koltuklara otururken derin bir nefes verdi. Beni kolları arasına aldı ve çenesini başımın üstüne koydu.
"Beni büyüten adam öldü."
Cevap vermedim o ise devam etti.
"Ailem bile bana bakmazken o beni yanına aldı ve büyüttü. Onu seviyordum gerçekten. O benim ailemdi şimdi ise o öldü. "
"Üzüldüm."
Beni iyice sardı o güçlü kollarıyla. Sanki bana ne kadar sıkı sarılırsa sorunlarını unuturmuş gibiydi.
"Ben de."
"Film izleyelim mi?"
"Uyuyalım."
Gülümsedim.
"Olur."
Duygu'dan~
"Bugün tatile çıkmayacak mıydık? Minalar nerede? "
Kaan ters oturduğu koltuktan bana cevap verdi.
" Mina, Kayra'ya bakmaya gidecekti. Hala oradadır."
Telefonumu bulup Mina'yı aradım.
"Efendim?" dedi uykulu sesiyle.
"Neredesiniz? Bugün tatile çıkacaktık."
"Ah."
"Unuttuğunu söyleme!"
Kaan yüzünü buruşturup Semih'e baktı.
"Sevgilin çok bağırıyor."
Onları takmayıp dikkatimi Mina'ya verdim.
"Kayra iyi değil. Siz gidin biz bir kaç gün sonra size katılırız olur mu? "
" Mina... "
"Lütfen itiraz etme Duygu. O gerçekten iyi değil."
Derin bir nefes verdim.
" Peki ama hemen gelin tamam mı? "
"Tamam. Görüşürüz."
"Görüşürüz."
Telefon kapandığında sıkıntılı bir nefes verdim.
"Hadi gidelim."
"Mina ne olacak? " diye sordu Kaan.
" Sonra geleceklermiş."
"Kayra iyimiymiş?"
"İyi olmasını dileyelim." diye cevap verdim bana endişeyle bakan Tao'ya.
Dışarı çıkıp bavulumu arabamın bagajına koyarken çocuklar da geldi. İşte yeni bir tatil ve yeni maceralar bizi bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Pearl
Teen FictionKayra, dışarıdan havalı ve soğuk gibi görünen, içindeki inciyi grubundaki kişiler hariç kimseye göstermeyen biriydi. Geçmişinde yaşadığı şeyler içindeki incinin kararmasına neden olmuştu. Bu yüzden o, Mina için siyah bir inciydi.