Multimedia: Kayra, Can ve Kayra'nın yaptığı sürpriz.
"Toplanın! Maaş vakti!"
Çocuklar sevinç çığlıkları atarak yanıma geldi.
"Çağrı."
Gülerek yanıma geldi. Zarfı ona uzattım.
"Çok çalıştın. Teşekkür ederim. "
Yanağımdan bir makas aldı.
" Önemli değil. "
Gülümsedim.
"Can."
O meşhur tatlı gülümsemesini yerleştirdi yüzüne. Üstünde adı yazan zarfı uzattım.
"En çok sen çalıştın. Teşekkür ederim. "
"Önemli değil."
"Kaan."
Yanıma geldiğinde o şirin yanaklarını sıkmadan edemedim.
" Al bakalım. "
Zarfı ona uzattım. Semih'in zarfını Duygu'ya verdim.
" Bunu sen ver. "
Kahkaha attı.
"Kayra."
Etrafıma bakındım.
"O nerede? "
"Onun bir işi var."
Açıklama yapan Tao'ya baktım.
" Tamam öyleyse parasını ona sen ver. "
Kendi zarfıyla birlikte Kayra'nın zarfını da uzattım. Zarfların hepsini dağıttıktan sonra bizimkilere gülümsedim.
"Dinlenmeye hak kazandık ha?"
Deniz ortaya atladı.
"Acaba tatile mi çıksak?"
Tepkilerimize baktı daha sonra ise devam etti.
"Biliyorsunuz ki yaz geldi. Güzel bir yerde ev tutabiliriz ve denize girebiliriz! Mangal da yaparız. Bu harika olmaz mı? "
Can kolunu Deniz'in omzuna attı.
"Bence bu harika bir fikir."
"Bence de. "
Gülümsedi.
" Öyleyse bana bırakın. Her şeyi halledeceğim."
Kar tatilini de Deniz ayarlamıştı. Her ne kadar benim yüzümden kısa kesmek zorunda kalsak da çok eğlenmiştik.
"Bugün izinlisiniz. Hadi gidin. "
Grup kucaklaşması yaptıktan sonra dağıldık.
"Ee nereye gidiyoruz sevgili ikizim?"
"Valla ben eve gidiyorum Duygucum sen nereye gidiyorsun?"
Yanaklarını şişirdi. O sırada yanımıza Can geldi.
"Bu kızı sizden çalıyorum."
Duygu'nun kolundan tutup çekmeye başladı.
"Seni sonra ararım!"
El sallamasına karşılık verdim. Bu ikisi çok iyi anlaşıyordu. Derin bir nefes aldım ve eve doğru yürümeye başladım. Kayra'nın nerede olduğunu deli gibi merak ediyordum. Kolay kolay ortalıktan kaybolmazdı. Önemli bir mesele mi vardı acaba? Kapıyı açıp içeri girdim.
"Evim evim güzel evim."
Odama girdiğimde şok dalgası bütün vücuduma yayılmaya başladı. Odam balonlarla doluydu ve balonların ucunda resimler vardı. Şoktan biraz çıktığımda ilerledim ve resimlere bakmaya başladım. Bunlar benim habersizken çekilen fotoğraflarımdı.
"Seninle olan fotoğraflarımızı koymak isterdim ama elimde sadece bunlar var."
Sesin geldiği yöne doğru döndüm. Kayra elindeki gülleri bana uzattı. Gülleri alırken gülümsedim.
"Gül sevdiğimi nereden biliyorsun? "
"Seni uzaktan izlediğimi anlamışsındır." dedi balona bağlı resimleri göstererek. Hiçbir şey demeden yüzüne bakmaya başladım. Şimdi ne olacaktı? Elini ensesine götürdü ve boğazını temizledi.
"Bu konularda iyi değilim... Yani... Sevgilim olur musun? "
Nefesini tutmuş bir şekilde cevabımı beklerken aklıma gelen şeyle sinsice gülümsedim.
"Gerçekten bunu düşündün mü?"
Gözlerindeki hayal kırıklığını iliklerime kadar hissettim. Yutkundu.
"Neyi? "
"Seni reddedeceğimi."
Gülümseyerek ona sarıldım. O ise hala şoktan çıkamamıştı. Şoktan çıktığında kahkaha attı ve beni sıkıca sardı.
"Ödümü kopardın küçük kız."
Duygu'dan~
"Senin zaten bir evin yok mu? Neden bir tane daha alıyorsun?" diye sordum yürürken.
"Ailemin parasını istemiyorum artık. Yarın bir gün evleneceğim. Kendi ayaklarımın üstünde durmam gerekiyor öyle değil mi?"
Kafamı salladım.
"Haklısın fakat paran var mı? "
"Banka hesabımda param vardı bir de aldığım maaşların hepsini oraya yatırınca baya param oldu."
Gülümsedim.
"Nereye gidiyoruz?"
"Bir ev buldum. İşte orada. Geldik bile."
Alacağı evin yanındaki eve yöneldi ve kapıyı çaldı. Kapıyı yaşlı bir amca açtı.
"Merhaba. Biz eve bakmaya geldik."
"Oh. Tamam. "
Anahtarı alıp yan eve geçtik. Ev güzeldi. Eşyalar olmasa bile sıcak bir ortamı vardı.
"Burası güzel. Fiyatı da iyi. Tutalım burayı."
"Evli misiniz?"
"Pardon? "
"Bekara ev vermiyoruz."
"Ah. Biz zaten sevgiliyiz yakında da evlenmeyi düşünüyoruz."
Elimi tuttu.
"Öyle değil mi sevgilim? "
Bu soru oyuna katılmam gerektiğini söylüyordu. Gülümsedim. Bu biraz gergin bir gülümse olmuştu ama yapacak bir şeyim yoktu.
"Evet canım."
Yaşlı amca gülümseyerek anahtarı bize uzattı.
"Tamam o zaman gelin de şu para konusunu halledelim."
***
"Sonra da sevgili rolü yapmak zorunda kaldık!"
"Bu çok komikti! Duygu o kadar gerildi ki biran ev sahibinin anlamasından korktum. "
Hepimiz kahkaha attık. Semih bu duruma kızmamıştı. Galiba onu sevdiğimi ve böyle bir şey yapmayacağımı biliyordu. Ah, anlayışlı sevgilim benim. Az sonra içeri Kayra ve Mina girdi. Gözlerim birleşmiş ellerine kayınca bir çığlık attım.
"Biz sevgili olduk!" dedi Mina ellerini kaldırırken.
"Ah sonunda! "
"Ne zaman birleşeceğinizi merak ediyordum!"
"Çok mutlu oldum! "
Her kafadan başka bir ses çıkarken onları tebrik ettik. Çağrı kolunu Kaan'ın omzuna attı.
"Bir biz sap kaldık."
"Ah hatırlatma."
Sanki ağlıyormuş gibi gözlerini sildi. Bu hareketine hepiniz kahkaha attık.
"Öyleyse bugünkü içkiler benden!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Pearl
Genç KurguKayra, dışarıdan havalı ve soğuk gibi görünen, içindeki inciyi grubundaki kişiler hariç kimseye göstermeyen biriydi. Geçmişinde yaşadığı şeyler içindeki incinin kararmasına neden olmuştu. Bu yüzden o, Mina için siyah bir inciydi.