Satır arası yorum yapıp 'kitapla ilgili' fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın.❤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" ben şimdiye kadar, yürek acısına kulaktan şifa verildiğini hiçduymadım."
❄
Taehyung geniş bahçe kapısını açıp zorla omuzlardan destek aldığı jungkooku geniş siyah kapıya götürmüş tüm ışıkları sönük evin zilini çalmadan kapı direkt açılmıştı.
"Sonunda!" Jimin üstünde uzun bir gömlekle hızla ileri atılmış jungkookun ağır bedenini olabildiği kadar taeden kendine çekmişti.
"Jimin sen neden uyumadın?" Tae ile jimin jungkooku koltuğa yatırırken tae sordu.
"Jungkooku kaç kere arayıp mesaj attığımı bilmiyorum hyung. Jin hyungu arayınca o birlikte olduğunuzu söyleyince rahatladım birazda olsa ama uyku tutmadı." Son cümlede ufak elini jungkookun alnına dökülen saçlarına atıp geriye taradı.
"Biraz içip konuştuk, jungkook fazla kaçırınca böyle oldu işte." Eliyle sızmış bedeni gösterdi.
"Teşekkür ederim hyung zahmet oldu." taehyung jiminin saçlarını okşayıp önemli değil anlamında omuz silkti.
"Hadi jim, gidip uyu saat gece yarısını geçti. Jungkook sabaha anca uyanır." Jiminde nazikçe gülüp çıkışa kadar götürdü onu.
Jungkookun uzandığı koltuğun önünde diz çöküp göz altları hafif kızarık oldugu için tombul parmağını usulca gezdirdi.
"Neyin var kook? Seni kıracak birşey mi yaptım?" Dudakları büzülürken eliyle saçlarını okşamıştı bu sefer.
Elinin altındaki beden gözleri titreyek açılırken korkmuş gibi elini çekti hızla.
"Jimin?" Jungkook kelimeleri yayarak konuşurken hâlâ akli yerinde olmadığını gösteriyordu.
Jimin gözlerini kırpıştırıp, dudaklarını refleksle yaladı.
Jimin kocaman acılan gözleriyle elleri havada dudaklarına baskı yapan yumuşak dudaklarla öylece durdu.
Karşılık vermesine fırsat kalmadan jungkookun kafası boynuna düşmüştü. Sızdığını belli edercesine düzenli nefeslerini boynunda hissederken jiminin tek yaptığı durmazcasına atan kalbini sakinlestirmekti.
