17-yanlış anlaşılmalar olabilir

6.9K 610 356
                                    

Merhaba.

Nasılsınız? Okullar açıldı. Aşırı yoğun günler yaşıyorum.


Jungkook sakin tutmaya çalıştığı adımlarıyla masaya ilerlerken dili yanağını turluyor terleyen avuç içlerini sıkıyordu.

Masaya yaklaşmasına birkaç adım kala jimin onu fark etmiş kaşları çatılırken yerinde dikleşmişti.

Jungkook bakışlarını jiminden zorda olsa alıp yanındaki bedene dikti.

Jennie gördüğü kişiyle hızla kızarmış gözlerini silip ayağı kalkmıştı.

"B-bay jeon. Merhaba" jungkook'un dışarıdan herkese karşı soğuk bir tavrı olduğu için jennie olmak üzere herkes ondan oldukça çekinirdi.

"Jungkook, burada ne işin var?" Jungkook afallayan halini gizlemek ve kendini utanç verici bir duruma düşürmemek için gülümsedi.

"Sen eve gelmeyince merak ettim. Iyi olduğundan emin olup gidecektim ama jennie ile oturduğunu görünce gelmek istedim. Umarım rahatsız etmemişimdir."

"Arayabilirdin." Jimin hâlâ hafif şaşkınlıkla konuşuyordu.

"Önemli değil efendim. Buyrun oturun bay jeon." Jennie gözyaşlarını silip zoraki gülümsemesiyle konuştu.

Jungkook jiminin yanındaki sandalyeyi çekip otururken jiminin yüzüne bakmıyor bakışları o hariç heryerde gezdiriyordu.

Böyle birseye normal koşullarda imkân bile vermezdi ama bu aralar oldukça gergindi ve jimin elinden uçup gidecek korkusuyla kalbi hızla çarpıyordu.

"Efendim zaten saat geç oldu, siz bay jeonla evinize gidin bence. Bende birşeyler içip giderim." Jimin endişeli bakışlarını yüzünde gezdirdi.

Jungkook şuan burada olduğu için Birşey yapamıyordu.

Jennie ile lisa tutkulu bir şekilde öpüşmüş  fakat lisa bir anda geri çekilip sevgilisini olduğunu söylemiş unutmasını isteyerek jennieyi tek başına bırakmıştı.

Jennie tamamen dağılmış bir haldeyken Jimini aramaktan başka birşey gelmemişti aklına.

Jimin'in iyilik dolu sözleri ve dostça tavrı her zaman ona ümit olmuştu.

"Jen, lütfen birşey olursa beni ara. Ve dediklerimi aklından çıkarma tatlım." Jennie'nin saçlarını bir abi edasıyla okşadı.

Jennie içten bir gülümseme ikiliye verip başını salladı.

İkisi ayağı kalkıp çıkışa giderken jungkook uutanıyordu ama içinde daha fazla tutamadı.

"Jennie'nin nesi var?"

"Platonik ilişki sorunları diyelim. Detay vermem doğru olmaz." Jungkooktan birkaç onaylayan ses çıkmış ikisi arabaya doğru yürürken jimin jungkook'un elindeki poşeti fark etti o an.

"Elindeki ne?"

"Oh şey ben, bu birlikte yeriz diye pasta almıştım. Orman meyveli pasta çok seversin sen." Jimin'in parlayan bakışları pasta ve iri beden arasında gidip gelirken sevinçle konuştu

"Hadi yiyelim!" Jungkook pastayı geri çekip jiminin büzülmüş dudaklarına baktı.

"Hayır minie.. önce arabaya bin bakalım." Jimin yeniden pastaya uzanınca jungkook yine geri çekilmiş jiminin burnunu parmakları arasına alıp sıkarken şoför koltuğuna yürümüştü.

convenience marriage - KookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin