convenience marriage - Kookmin

28- Mantıklı kararlar mantıksız bir aşk doğurur(F)

Merhaba..

Yüzsüz gibi aylar sonra geri geldim.. ilham yoktu ayrıca olaylı bir yerdede kesmemiştim.. ve uzun uzun düşündüm bu fici açıkçası artık uzaması için bir sebep göremiyorum. Aklımda birkaç sahne var fakat onları özel bölüm olarak atmak daha hoş olur diye düşündüm.

Ve uzun düşünmenin sonucunda final olmasının daha doğru olduğuna karar verdim, bunu panoda söylemedim ufak bir sürpriz:)

Bu fic zaten çerezlik bir kitap olacaktı, öylede oldu. Neysee okuyalım sona sakladım konuşmayı 😼😼😼

-

Bir süre sonra:

" Ne zaman çıkarlar?"

"Birkaç dakikaya biter dava efendim, karar süreci yani son dava bu endişe etmeyin." Jungkook adliyenin önünde eşini beklerken kapının önündeki güvenliğe yaklaşık beş dakikada bir ne zaman biteceği hakkında oldukça bıktırıcı sorular soruyordu.

Yaklaşık iki dakika sonra nihayet kapı açılmış jimin onu inanılmaz seksi ve ciddi gösteren cübbe içerisinde elindeki kağıtları ile müvekkiliyle daldığı derin konuşmanın harareti arasında çıkış yaptı salondan.

Gözleri çıktığı gibi eşini bulmuş müvekkili ile konuşmaları bittiği için detayları sonraya erteleyip hoşçakal diyerek eşine adımladı.

Jungkook adliye bahçesinde arabasına kalçasını yaslamış şekilde ciddiyetle iş yapar gibi eşini bekliyordu ve bu görüntü jimin'e oldukça tatlı gelmişti. Yavaş adımlarla eşine yürürken jungkook'un kollarını usulca iki yana açmasıyla adımları hızlandı.

Kendi ayakları üzerinde duran ekonomik bağımsızlığı olan güçlü biriydi fakat her ne olursa olsun eşinin yanına gelince bebeksi tarafını göstermekten pek çekinmiyordu.

Jungkook onu kısa sürede kolları arasına alıp sıkılaştırdı ellerinin gücünü. Özlemişti ve bunu bedeniyle anlatmak oldukça hoşuna gidiyordu.

Jimin onu anlamış gibi bir eli dolu olsa dahi diğer eliyle ensesinde ki saçları sevmiş ortamdan dolayı dudaklarına kısacık bir merhaba öpücüğü kondurmuştu.

"Çok beklettim mi?" Jimin geri çekilirken mırıldandı.

Jungkook eşinin etkisi altında dediklerini zorlukla anlayıp kafasını olumsuz anlamda salladı, jeon jimin etkisi korkutucu derece güçlüydü.

"Hayır... İstersen bir ömür bile bekleyebilirdim hayatım." Jungkook'un kasıtlı yaptığı hipnoz olmuş sesine jimin kahkaha atıp göğsüne ufak yumruklar vurdu.

Jungkook onun ufak yumruklarına karşılık ellerine öpücüklerini verdi. Jimin'in kızaran yanakları duygularını ele vermiyor değildi.

"Sana soramadım üzgünüm, mesaj attım cevap vermedin ama annemler bize gelecekmiş. Yemek yemek istiyorlar."

"Önemli değil aşkım, ama bizimkilerde gelecekti. Neyse önemi yok ailecek yemek yemiş oluruz. Hey! Hızlı gidelim yemek yapmalıyız-!" Jungkook eşinin birden heyecanlanan ifadesine karşılık yanaklarını kavrayıp susturdu onu.

"Seni adliyenin önünde bayılana kadar öperim jimin bu kadar tatlı olmaya devam edersen. Ayrıca endişe etme, muhteşem kocan yani ben her şeyi halettim. Bizimkiler evde sizinkilerde gelirler kısa süre içinde."

Arabaya geçtikleri sırada jungkook'un hafif ego barındıran sesi jimin'i oldukça güldürdü, aptal ama şirin.

Arabayla eve gittiklerinde aileleri gelmişti bile, jimin kalabalık ortamı görünce uzun zamandır görüşmedikleri için iki ailesinide özlemişti.. yorgunluğu uçmuştu sanki birden!