"Karım çoktan duydu bile." Jimin'in dudaklarına dudaklarını bastırıp beline sarılırken kısa bir öpücükten sonra nazikçe ayrıldı.
İ
kisine anlamsız gözlerle bakan kızlara karşı Jungkook sinirle nefes verdi.
"Daha anlamanız için ne yapmam gerekiyor? Önünüzde sevişelim mi illa ki?" Jimin dirseğiyle karnına vurup susmasını sağladı.
"Oh siz şeysiniz!" İki kız anında yaklaştıkları yerden kalktılar.
"Özür dileriz! Rahatsız etmemeliydik!" Önlerinde eğilip kalabalık barın kalabalığına daldılar.
Jimin sinirle nefes verip başını sevgilisinin omzuna yaslamış şimdiden ağrımaya başlayan başı yüzünden gözlerini sıkıca kapatmıştı.
Jungkook'un dudakları sarı saçları arasında gezerken elleri birbirini bulmuş kenetlenmişti. Masalarına bırakılan birkaç içkiden yudumlar alırken jimin'in sessiz kalması Jungkook'u endişelendirmişti.
"Bebeğim iyi misin?" Jimin başını kaldırıp eşiyle göz göze geldi.
"İyiyim sadece düşünüyordum."
"Neyi? Neden durgunsun?" Yanaklarını okşayıp rahatlamasını sağladı Jungkook.
"Biz henüz üniversitedeyken arkadaş grubumuz yüzünden her şeyimden haberdardın, ve ben o zamanlar eski erkek arkadaşlarım ile olanları.. yani aramızdaki hemen hemen her şeyi anlatıyordum. Şimdi düşününce, kendimi senin yerine koyuyorum ve bu berbat bir his kook." Jimin'in sesi ince çıkmış sonlara doğru bebek gibi başını eğmişti.