Elimi yan tarafa atmamla oluşan boşlukla kafamı kaldırıp tek gözümü açtım. Jungkook nerdeydi ? Yataktan kalkıp kenardaki saate baktım. Saat henüz 5'di. Kenardaki siyah saten hırkamı giyindikten sonra odadan çıkarak aşağıya doğru inmeye başladım.
"Jungkook ?"
Dedim ama ses yoktu.Salona baktığımda göremedim.
"Sevgilim ?"
Diye seslendim boş evde
"Mutfaktayım bebeğim"
Mutfağa girdiğimde yoğun sigara kokusu beni rahatsız etse de boşvererek yanına gittim. Kenardaki sandalyeye oturacakken elimden tutup beni kucağına doğru çekti. Kucağında otururken ağzındaki dumanı kenara üfledi ve boynumu öptü."Özledim seni"
Demesiyle kıkırdadım. Masanın üstünde duran viskiyi dikledikten sonra ıslak dudaklarıyla boynuma bir öpücük daha kondurdu.
"Neden yatakta değilsin ?"
Dedim, tek kolunu belime sarıp parmaklarının arasındaki sigaradan uzun bir duman çekti.
"Uyku tutmadı"
Dedi, konuşurken ağzından duman çıkarmıştı.Kalan dumanı boynuma üfleyince kucağından kalktım.
"Biliyorsun sevmiyorum öyle şeyleri üstüme sinsin de istemiyorum"
Dedim
"Tamam sevgilim"
Dedi
"Odaya çıkıyorum ben"
Dedim
"Birazdan yatarım bende"
Dedi
"Tamam"
Diyerek güldüm.Elimden beni kendine çekip dudaklarını nazikçe dudaklarıma bastırdı.
"İyi geceler"
Gülümseyerek geri çekildim.
"Sana da iyi geceler"
Diyip mutfaktan çıktım. Merdivenleri çıktıktan sonra odaya girip kapıyı kapattım. Gülerek derin bir nefes aldım ve kendimi yatağa attım. Günün yorgunluğuyla gözlerimi kapattığımda kendimi uykunun rahat kollarına huzurla bıraktım...Sabah gelen cıvıltılarla gözlerimi açtığımda ayağa kalkmak için hamle yapmıştım ki kaslı kollar beni daha da sıkı tuttu. Arkamı dönüp uyuyan Jungkook'u görünce gülerek burnunun üstüne minik bir öpücük kondurdum. Çalan kapıyla zar zor Jungkook'un kollarının arasından sıyrılarak yataktan kalktım.
Kenarda duran hırkayı giyinmeyi boş vererek aşağıya inmeye başladım.
"Geldim"
Diyerek kapıyı açtım.
"Günaydın"
Dedi Jimin
"Günaydın"
Dedim, içeri geçerken konuşmaya başladı.
"Jungkook kalktı mı ?"
Dedi"Daha değil"
Dedim
"Ahh şu çocuk! Sabahın köründe beni ayağa dikip bu saate kadar nasıl uyuyabilir!"
Jimin'in kendi kendine yakınması bittiğinde bana döndü.
"Ne zamana uyanır ?"
Dedi
"Birazdan uyanır da siz bir yere mi gidecektiniz ?"
Dedim"Hayır"
Diyerek koltuğa oturdu.
"Kahvaltı ettin mi ?"
Dedim
"Evet"
Dedi
"Tamam o zaman bizimle tekrar etmek zorundasın"
Dememle güldü, mutfağa girip dolabı açtım ve yapabileceklerime bakmaya başladım.•••••
Kapının çalmasıyla masanın üstündeki son mumu da yaktım. Gülerek heyecanla kapıya doğru koşmaya başladım. Kapıyı açtığımda Jungkook'u gördüm. Gözleri bayık bakıyordu ve gözünün beyaz yerleri kıpkırmızıydı. Yine kullanmıştı o zıkkımı...
"Oo Rose hanım bu haliniz ne ? Kime hazırlandınız ?"
Dedi gülerek"Bugün sevgililer günü"
Dedim
"Yine mi şu sikik özel günler. Bir bitmiyorlar amına koyayım. Doğum günü, sevgililer günü, yıldönümü, kadınlar günü, regl zamanı"
Diyip koltuğa yattı.
"Keşke bugün kullanmasaydın"
Dedim
"Sanane kızım sanane!"
Dedi yattığı yerden"Jungkook bu ilişkiyi tek başına yaşamıyorsun sen!"
Dedim sinirle, zar zor ayağa kalkıp bana baktı.
"Sen sesini mi yüksekttin bana ?"
Dedi
"Evet, duymadın mı-"
Yediğim tokatla kafam sola doğru savruldu.
"Senin çenen çok düştü sanki kapatmak lazım"
Diyip bir tokat daha attı."İğrençsin..."
Dedim zorlukla
"...şu iğrenç şeyi kullandığın zamanlarda senden nefret ediyoru-"
Saçımı tutmasıyla elim acıyla saç diplerimi kavrayan eline gitti.
"Ağzını kırmamı ister misin ? Veya yüzünü dağıtmamı ?"
Diyip sinirle beni yere fırlattı. Karnıma attığı tekmeyle acıyla elimi karnıma attım.Bir anda Jungkook geriye doğru düşünce kafamı kaldırdım. Jungkook'u geri çeken Jimin duraksamadan sinirle Jungkook'a yumruk atıyordu. Zorla ayağa kalkıp yanlarına gittim.
"Jimin dur"
Dedim ama o bir türlü durmuyordu.
"DUR ARTIK!"
Diyerek önüne geçtiğimde durdu."NEDEN SÖYLEMEDİN ?"
Diye kükredi âdeta
"Yoongi oppaya söylersin sandım"
Dedim
"Sikeyim! Şu haline bak"
Dedi gözlerini kapatıp ellerini saçlarının arasından geçirirken
"Jimin yalvarırım Yoongi oppaya söyleme, o düzelecek"
Dedim ağlayarak, Jimin sinirle duvara yumruk attı."Niye bana hâlâ seni dövmeye devam ettiğini söylemedin ?! Onu evden uzak tutabilirdim!"
Dedi
"Hakettim ben-"
"HİÇBİR KADIN DAYAK YEMEYİ HAKETMEZ!"
Dedi sinirle
"Yoongi oppaya söyleme Jimin nolursun"
DedimYanıma gelip omuzlarımdan tuttuğunda irkildim.
"Sana vurmaya kalktığında ilk beni arıyorsun! Hele bir arama işte o zaman Yoongi hyung'u bırak çocukluk arkadaşımı ben kendi ellerimle öldürürüm. Duydun mu beni ?"
Onu kafamla onaylarken dolu gözümden bir damla yaş düşünce Jimin kollarımı bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•AŞK KAPANI•
Fiksi PenggemarBizim hikayemizde aşık olmak: yanında tutmak, bir ömür bırakmamak değildi; aşık olmak: vazgeçmekti, aşık olmak: fedakarlıktı... -JiRoseKook