Kapının ısrarla çalınması üzerine gözlerimi açarak yatakta doğruldum. Jimin yüz üstü yatmış ölü gibi uyuyordu. Yataktan kalkarak kenarda duran Jimin'in tişörtünü üstüme geçirdim altıma da Jimin'in bir tane eşofmanını geçirerek aşağıya indim.
Kapıyı açtığımda gördüğüm kişiyle bir süre olduğum yerde kaldım."Rose..."
Dedi Jungkook ve beni baştan aşağıya süzdü.
"...senin burda ne işin va-"
"Rose, gelen kimmiş ?"
Jimin'in sesiyle arkamı döndüm. Jimin'le Jungkook birbirlerine bakıyorlardı.
"Jimin"
Diyebildi Jungkook sadece
"Sevgilim!"
Salondan çıkan kıza baktım.Kız Jimin'in yanına giderek ona sarıldı. Jungkook'a döndüğümde rahatladığını fark ettim.
"Yuju ne zaman döndün ?"
Diyen Jungkook beni es geçip içeri girdi. Yuju denen nerden çıktığını bilmediğim kıza sarıldı.
"Dün değil ondan önceki gün döndüm kuzen, hemen Jimin'in yanına geldim."
Dedi Yuju denen kız"Siz ne zaman çıkmaya başladınız ?"
Dedi Jungkook
"Dün akşam, Jimin'le biraz konuştuk"
Yalan! Dün akşam eğer hayal görmediysem Jimin ve be-
"Bu da benim kız arkadaşım Rose"
Dedi Jungkook, gerçekler tokat misali suratıma vurduğunda zorla yutkundum. Jungkook beni belimden kendi yanına çekince gözlerim Jimin'e kaydı.Yuju denen kıza baktım. Hiç hoşuma gitmeyen bakışlarla beni süzdü sonra Jungkook'a baktı.
"Demek şu çok bahsettiğin Rose bu..."
Diyip durdu ve bana elini uzattı.
"...ben Choi Yu Na Jungkook'un kuzeniyim ayrıca Jimin'in çocukluk arkadaşı"
Dedi, uzattığı elini tuttum.
"Bende Chaeyoung, Park Chaeyoung"
Dedim"Yani Jungkook'un kız arkadaşı"
Diyerek güldü, iğneleyici tavrından ötürü kaşlarım çatılmıştı. Gözlerim Jimin'e kayarken kız elini benden çekti. Rahatsız olmuş bir şekilde Jungkook'tan azıcık uzaklaştım.
"Ben lavaboya kadar gidip geliyorum"
Jungkook hızla gidince Jimin'e baktım.
"Yuju sen ne zaman geldin ?"
Dedi Jimin"Sabah geldim, verdiğin anahtarla girdim eve, odana geldiğimde sizi görünce yapbozun parçalarını birleştirdim...Jimin sen ne yapıyorsun ?!"
Dedi sessiz bir sinirle
"Yuj-"
"Sen Jungkook'un kız arkadaşıyla mı yattın ?"
Dedi"Biliyorum bu sana saçma gelecek am-"
"Bu olaya hangi bakış açısıyla bak yine çok yanlış! Jungkook senin çocukluk arkadaşın"
Dedi
"Biliyorum hata ettim"
Dedi Jimin
"Siz gerçekten iğrençsiniz. Sana yardım etmemin tek sebebi kuzenim!"
Dedi Jimin'eJungkook yanımıza gelince herkes sustu.
"Neden ayaktayız ? Hadi oturalım"
Dedi Jungkook, hep birlikte salona geçip oturduğumuzda hepimiz kendi kendine gülen Jungkook'a baktık.
"Ne oldu kuzen ?"
Dedi Yuju
"Bir an Jimin'le Rose'yi öyle görünce birlikte olduklarını falan zannettim. Bir de Rose'nin üstünde Jimin'in kıyafetleri vardı ya ama sonra sen çıktın..."
Diyip güldü."...Jimin hakkında böyle birşey düşündüğüm için kendimden utandım açıkcası, Jimin asla böyle birşey yapmaz yapsa bile kendine yakıştıramaz zaten, değil mi dostum ?"
Jimin gözlerini gözlerimden çekip Jungkook'a döndü ve huzursuzca gülümseyerek Jungkook'u onayladı.
"Evet dostum"
DediBir süre daha oturup konuştuktan sonra akşam olmuştu Yuju'nun yardımıyla akşam yemeği için masayı kurmuştuk tabii hazırlık boyu sürekli bana laf soktuğundan tüm iştahım kaçmıştı. Biten yemeğin ardından masayı erkekler toplanmıştı ve bizse kahve yapmıştık. Şimdi ise yine salonda elimizde bitmek üzere olan kahve kupalarımızla oturuyorduk.
"Yuju otelde kalmak istediğine emin misin ?"
Dedi Jungkook
"Evet kuzen beni merak etme"
Dedi, Yuju kalkıp gittiğinde Jimin, ben ve Jungkook yanlız kalmıştık.
"Rose evimize gidelim mi ?"
Dedi Jungkook
"Ben sizi yanlız bırakayım konuşacaklarınız vardır"
Diyen Jimin masadaki boş kahve bardaklarını alıp giderken arkasından baktım.Bu yaşadıklarımızı yediremediği belliydi. Kim yedirebilirdi ki ?
"Aklıma gelmişken sen niye Jimin'in evindesin ve niye üstünde Jimin'in kıyafetleri var ?"
Dedi
"Dün içkiyi biraz fazla kaçırdım. Kızlarda gittiler beni barın kapısında Jimin bulup buraya getirdi üstümü de kustuktan sonra değiştirdim"
Dedim"Ahh anlıyor-"
Jungkook'un telefonu çaldığında izin isteyerek bahçeye çıktı. Jungkook gittiğinde hemen mutfağa Jimin'in yanına gittim.
"Jimi-"
"Git onunla Rose, bir daha da buraya gelme, akşam konuştuğumuz gibi bu sondu"
Dedi
"Jimin"
Dedim dolu gözlerimle"Rose ben...ben kendimi çok kötü hissettim az önce, sen hissetmedin mi ?"
Dedi
"Hissettim ama, ama seni çok seviyorum"
Dedim
"Bu sadece bir heves lütfen beni unut"
Dedi
"Gidersem beni unutur musun ?"
Hayır anlamında kafasını salladı."Ama gidersen mutlu olurum..."
Diyerek yüzümü elleri arasına aldı.
"...Rose sen pamuk prensessin bense 7 cücelerden biri...bu hikayede ki asıl prens Jungkook, seni öperek uyandıran o, ben sadece seni hayata bağlayan cücelerden biriyim. Git onunla"
Dedi
"Ya prenses hikayede cücelerden birine aşık olsaydı."
Dedim ağlayarakJimin dolu gözleriyle güldü.
"Ama pamuk prenses prense aşık oldu ve onunla gitti. Arkasına bile bakmadı..."
Dedi Jimin gözümden akan yaşı silerken
"...git Rose arkana bile bakma, sadece git"
Dedi, gözümden bir damla yaş daha akıp gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•AŞK KAPANI•
FanfictionBizim hikayemizde aşık olmak: yanında tutmak, bir ömür bırakmamak değildi; aşık olmak: vazgeçmekti, aşık olmak: fedakarlıktı... -JiRoseKook