Kapı çalınca gözlerimi açarak yavaşça yattığım yerde doğrulup etrafa baktım. Salonda koltukta uyumuştum ayağa kalktım ve kapıyı açtım.
"Jungkook"
Dedim şaşkınca
"Günaydın sevgilim"
Dedi
"Sen yarın gelmeyecek miydin ?"
Dedim"Evet aslında yarın gelecektik ama Jimin bir gün daha tatil yapmaya gerek duymadı. Erken döndük"
Dedi
"Jimin nerde ?"
Dedim arkasına bakarak
"Evine gitti"
Dedi
"Anladım. Hadi içeri gel hava soğuk"
Jungkook içeri girince etrafa baktı.
"Salonda mı yattın ?"
Dedi"Evet dün uyuya kalmışız"
Dedim
"Kalmışız derken ?"
Dedi bana bakarak
"Aa kızlarda burda"
Dememle kızlar geldi.
"Jungkook ?"
Dedi Jisoo unnim kaşları havalanırken
"Erken dönmüşler unni"
Dedim"Aman ne güzel (!)"
Dedi koltuğa oturan Lisa
"Bende seni görüdüğüme sevindim Lisa"
Dedi Jungkook
"Şahsen ben hiç sevinmedi-"
Elimle Lisa'nın ağzını kapatarak Jungkook'a döndüm.
"Aç mısın ?"
"Açım ama yıkanıp çıkacağım sevgilim"
Dedi"Ne yaptınız Jimin'le ?"
Dedim
"Tatil"
Dedi kısaca
"Tatilde ne yaptınız sevgilim onu soruyorum ?"
Dedim
"Rose cidden acelem var"
Diyerek boynumu öptü.
"Peki"
DedimJungkook koşarak yukarı çıktı.
"Hayırsız"
Dedi Lisa peşinden bakarken
"Lisa! Erkek arkadaşımla alıp veremediğin ne ?"
Dedim bıkmışcasına
"Rose Rose sana bunu milyonlarca kez söyledim ama hâlâ söyleyebilirim. Erkek arkadaşından nefret ediyorum"
Dedi
"Merak etme bunun herkes farkında"
Dedim"Güzel sevindim"
Dedi gülerek
"Hadi hadi boş konuşmayı bırak da kahvaltı hazırlayalım"
Dedim mutfağa girerek arkamdan da kızlar geldi.
"Taehyung gitti mi ?"
Dedi Jisoo unnim
"Biz uyuduktan sonra gitmiş olmalı"
Dedim
"Ne yapacağız ?"
Dedi Lisa"Bilmem dolaba bak"
Dedim, Lisa dolabı karıştırırken içeriden gelen sesle kafamı mutfak kapısından uzattım.
"Rose!"
"Efendim!"
Lisa'nın birşeyleri yıkmasıyla ona baktım.
"Ah Lisa"
Diyerek yere eğilip kırılan yumurta çöplerini toplamaya başladım."Rose dedim!"
Diyen Jungkook'la ofladım.
"Lisa Jungkook'a baksana bir"
Dedim
"Banane"
Dedi Lisa
"Lisa! Senin yaptığın pisliği temizliyorum burda!"
Dedim
"Asla gitmem!"
Dedi, göz devirerek ellerimi yıkadım ve mutfaktan çıktım.•••••
"Rose! Kapıyı aç!"
Gelen sesle gözlerimi açıp hızla ayağa kalktım. Koşarak kapıyı açmamla Jungkook içeri girdi.
"Kapı neden yine geç açıldı ?"
Dedi kenardaki masaya tekme atarken, devrilen masayla gözlerimi yumdum.
"Uyuyordum"
DedimAyakta zor dururken bana işaret parmağını sallamaya başladı.
"Sana bu gece uyku yok!"
Diyerek attığı tokatla elim yanağıma gitti. Beni koltuğa itip odasına gittiğinde derin bir nefes alıp verdim.
"Bi sik becerebildiğin yok!"
Jungkook sinirle gelip saçımdan tutuğu gibi beni peşinden sürüklemeye başladı.Odaya girdiğimizde acıyla kafamı tuttum.
"Bu odanın hali ne lan ?!"
Dedi
"U-uyuyakaldığım için toplayamadım"
Dedim, saçlarımı eline daha sıkı dolarken çığlık attım.
"Şimdi başla toplamaya birazdan banyodan çıktığımda bu odayı pis görürsem seni bu yağmurda kapı dışarı ederim"
Diyerek beni duvara doğru fırlattı.Odadan çıktığında ağlayarak kenardaki telefonumu elime aldım. Taehyung'un numarasına basacakken duraksadım. Aklıma Jimin gelmişti. Taehyung'un numarasından çıkarak Jimin'i aramaya başladım. İlk çalışta açmadığından kapıya bakarken titreyen ellerimle bir kez daha aradım. Açtığında sesi uykulu geliyordu.
-Rose neler oluyor ?
+Jimin ben-
Odanın kapısı açılınca hızla ayağa kalkıp telefonu arkama sakladım.
"Jungk-"
"Kimle konuşuyorsun bu saatte fısır fısır!"
Dedi
"Kimseyl-"
"Kimi gizliyorsun lan benden orospu!"
Diyerek çenemi sertçe kavrayıp ittiğinde kalçamın üstüne düştüm."Jungkook dur"
Diyebildim sadece, saçımdan beni tutup her zaman ki gibi banyoya sürüklerken ağlamaya başladım. Banyoya girdiğimizde küvetin hazır olduğunu gördüm.
"Jungkook yalvarırı-"
Beni dinlemeden kafamı suya sokmasıyla gözlerimi kapattım.Küvetin kenarından tutunup kendimi dışarıyı itmeye çalışsam da olmuyordu. Ensemde ki eli beni daha da küvetin dibine itiyordu. Arkamda duran Jungkook'un koca bedeninin arasında sıkışmış olan aciz bedenim kendini bıraktığında kafamı sudan çıkarttı.
Nefes almama dahi izin vermeden tekrar kafamı suya soktu. Suyun içinde debelenirken ensemdeki el bir anda kafamı bırakınca hızla kafamı küvetten çıkartarak derin nefesler almaya başladım. Arkamı döndüğümde Jungkook yerde baygındı Jimin'de elinde bir şırıngayla ayakta duruyordu. Jimin hızla dizlerinin üstüne çöküp bana sarıldı.
Jimin'in omzunda ağlarken ellerini nazikçe saçlarım arasında gezdirmeye başladı.
"Sakin ol, bak yetiştim"
Dedi kulağıma doğru
"Öleceğim zannettim"
Dedim ağlayarak
"Senin ölmene asla izin vermem"
Dedi, kollarımı sımsıkı beline sarmamla o da beni daha çok kendine çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•AŞK KAPANI•
FanfictionBizim hikayemizde aşık olmak: yanında tutmak, bir ömür bırakmamak değildi; aşık olmak: vazgeçmekti, aşık olmak: fedakarlıktı... -JiRoseKook