Öksürerek gözlerimi açtığımda acıyla boğazlarımı tuttum. Öksürmekten boğazlarım acımıştı. Yatakta doğrulup saate baktım. Yataktan kalkarak odadan çıktım. Öksürerek aşağıya inip mutfağa girdim. Bir bardak su içtikten sonra elimi boğazlarıma sardım.
"Rose ?"
Arkamı dönünce Jimin'i gördüm."Uyandırdım mı ?"
Dedim mahçup bir sesle
"Yok hayır. Çalışıyordum sesini duyunca geldim. İyi misin ?"
Dedi
"Evet sadece biraz öksürük tuttu o kadar"
Dedim, Jimin yanıma gelerek elini anlıma koydu.
"Rose senin ateşin var"
Dedi"Ben iyiyim"
Dedim gülerek, Jimin bana göz devirdikten sonra yanıma gelerek beni kucağına aldı ve mutfaktan salona geçti ardından beni yavaşça koltuğa yatırdı.
"Jimin iyiyim dedi-"
"Değilsin"
Diyerek çekmeceleri karıştırmaya başladı.Elinde ateş ölçerle gelince ona baktım.
"Bunu kolunun altına koy"
Dedi, uzattığı ateş ölçeri koltuk altıma koyunca beklemeye başladık. Kısa bir bip sesinden sonra Jimin alıp baktı.
"39.5 çok yüksek"
Dedi
"Birazdan geçer"
Dedim
"Geçmez Rose..."
Diyince sustum."...önce soğuk bir duş al"
Diyip elimden beni kaldırdı.
"G-"
"Gerek yok dersen seni havuza atarım."
Dedi, susmamla beni kucağına alıp merdivenleri çıkmaya başladı. Banyoya girdiğimizde Jimin'e baktım.
"Tek başına yapabilirsin değil mi ?"
Dedi
"Evet"
Dedim, beni indirdi."Kapının önünde olacağım"
Diyerek çıktı. Üstümdeki tişörtü kenara attıktan sonra ayakta duramayacağımı farkederek kenara oturdum. Suyu açmak için kalktığımda başımın döndüğünü hissettim. Kenarı tutmak isterken yanlışlıkla lavabonun üstündeki kurutma makinesini düşürmemle kapı tıklandı.
"Rose iyi misin ?"
Diyen Jimin'in sesini duydum."Ben yapamıyorum"
Diyerek ağlamaya başladım. İçeri girdi ve yanıma gelerek bana sarıldı.
"Tamam sakin ol"
Dedi, Jimin'in yardımıyla küvete oturdum. Altımdaki eşofmana baktım.
"Onu çıkartmana gerek yok"
Dedi Jimin suyu ayarlarken, arkama yaslandım.
"Başına çok bela açıyorum değil mi ?"
Dedim"Hayır, hayır hiç de bela açmıyorsun"
Diyerek yavaşça suyu üzerime tutmaya başladı.
"Özür dilerim"
Dedim
"Rose özür dilemeyi bırak"
Diyerek suyu göğüslerime doğru tutmaya başladı. Sütyenim ıslandığından dolayı ne giyineceğimi bilmiyordum ama şuan bunu düşünebilecek kadar bile gücüm yoktu."Bana çocukluğunu anlatsana"
Dedi Jimin, aklımı dağıtmaya çalışıyordu. Soğuktan dudaklarım titrerken konuşmaya başladım.
"Ailem beni pek sevmezdi çünkü yanlışlıkla olmuş istenmeyen çocuktum. Hep en küçük hatamda dayak yer evden kovulurdum. Babam en son beni Avusturalya'dan buraya üniversite okumak için gönderdi sonra da Avusturalya'da ki tüm eşyalarımı buraya gönderdi oraya dönmemem için..."
Duraksadığımda güldüm.Jimin kısa saçlarımı severken tüylerim ürpermişti. Hissettiğim sevgiyle gözlerim doldu. Gerçekten sevilmek böyle bir his miymiş ?
"...meğersem beni evden kovmak için Kore'de ki üniversiteyi seçmemi istemişler. Üniversitede Jungkook'la tanıştığımda sevgisi hoşuma gitti. Sevgisine alıştım sonra o da bir anda değişti."
DedimBir yandan beni soğuk suyla ıslatırken diğer yandan da pür dikkat dinliyordu.
"Ayrılmayı hiç düşünmedim mi ?"
Dedi
"Beni dövse bile yine de çok seviyordu o yüzden dövdüğünü göz ardı bende onu sevdim. Sevgi nedir bilmeyen kırık bir kıza herşeyi yaptırabilirsin Jimin, herşeyi"
Dedim, gözümden bir damla yaş akınca Jimin usulca sildi.•••••
Gözlerimi açarak etrafa baktım. Oda biraz karanlıktı içeriyi aydınlatan tek şey camın kenarında duran ayaklı abajurdu ve etrafa loş ışık saçıyordu. Jimin yanımdaki koltukta uyuyakalmıştı. Elimi sımsıkı tutuyordu sanki bıraksa gidecekmişim gibi haberi yoktu ki benim gittiğim tüm yollar ona çıkıyordu.
Elimi anlıma attığımda uyumadan önce Jimin'in koyduğu ıslak bezin hâlâ orda olduğunu fark ettim. Anlımdaki bezi alıp kenardaki su kabına koydum. Dün benimle o kadar güzel ilgilenmişti ki ona bir kez daha aşık olmuştum. Jimin'in saçlarını severken kıpırdanmasıyla elimi çektim.
Yavaşça doğrulup etrafa baktı.
"Uyanmışsın"
Dedi esnerken
"Neden burda uyudun ?"
Dedim
"Dün uyur uyumaz hemen uyandığın için yanında durdum."
Dedi
"Teşekkür ederim Jimin, yaptığın herşey için"
DedimJimin elini ensesine atıp kaşımaya başladı.
"Ben birşey yapmadım, sen hızlı toparladın"
Dedi gülerek, kapı çaldığında Jimin ayaklandı.
"Sen yat dinlen"
Diyerek gitti. Gelen sesle yattığım yerde doğrulup sırtımı yatağın başlığına verdim.
"Rose nerde ?"
Kızlar gelmişti.Yataktan kalkarak esnedim ve aşağıya inmeye başladım.
"Rose!"
Lisa yanıma gelerek bana sımsıkı sarıldı.
"Jimin arayıp ateşler içinde yanıyor diyince çok korktuk"
Dedi Jisoo unnim
"Unni ben iyiyim"
Dedim
"Nerden soğuk aldın ki ?"
Dedi Jennie unnimJimin'le gözlerimiz kesiştiğinde gözlerimi ondan kaçırıp tırnaklarıma baktım.
"Terli bir şekilde soğuk su içtiği için böyle oldu. Bin defa uyardım onu vazgeç şu sevdandan diye ama dinleyen kim!"
Dedi Jimin alttan alttan bana laf sokarak
"Ne sevdası be ?"
Dedi Lisa
"Soğuk su içmeye bayılırım ya ben o sevdadan bahsediyor Jimin"
Dedim olayı toparlamak amacıyla"Evet o sevdadan bahsediyorum ama bakalım umarım bu sefer akıllanmıştır Rose'de bir daha aynı şeyi yaşamaz"
Dedi, gözlerine baktığımda derin bir nefes alma istediği duydum.
"Aman hastalık bu geçer gider ne uzattınız. Yiyecek birşey var mı ya midem kazındı ?"
Dedi Jisoo unnim, gülerek ona döndüm. Bu stresli ortamı böylesine dağıtıp beni güldürdüğü için anlından öpesim vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•AŞK KAPANI•
FanfictionBizim hikayemizde aşık olmak: yanında tutmak, bir ömür bırakmamak değildi; aşık olmak: vazgeçmekti, aşık olmak: fedakarlıktı... -JiRoseKook