•AŞK KAPANI•

1.5

Yatakta doğrulup etrafa baktım. Esneyerek ayağa kalkıp aşağıya doğru inmeye başladım. Jimin mutfakta şarkı söyleyerek kahvaltı hazırlıyordu. Gülerek yanına gittim. Beni görünce sustu.
"Günaydın Malefiz"
Dedi
"Günaydın, yardım ister misi-"
Bana dönüp elini anlıma koymasıyla yakınlıktan dolayı nefesimi tuttum.

O kadar yakındık ki nefesi yüzümü okşuyordu âdeta
"Ateşin yok, güzel"
Dedi, geri çekilecekken elini tutmamla bana döndü.
"Neden bu kadar iyisin ?"
Dediğimle yüzümü elleri arasına aldı.
"Çünkü-"
Telefonumun sesi bizi ayırırken arayanı öldürmek istedim.

Mutfak masasının üzerinde şarjda olan telefonumu elime aldığımda Jungkook'un aradığını gördüm.
"Cümleni unutma"
Diyerek telefonumu şarjdan çıkartarak yeşil tuşa basıp açtım.

+Efendim Jungkook

-Rose ne zaman eve döneceksin ? Alice henüz gitmedi mi ?

+Gitmedi Jungkook, ayrıca 3-4 gün oldu

-Sensiz ev çok sıkıcı bebeğim

+1 hafta sonra geleceğim şimdi meşgulüm kapatmalıyım

-Tamam

Telefonu kapatarak kenara koydum. Ona böyle davrandığım için kendimi kötü hissediyordum ama elimde değildi. Lisa'nın dediği gibi pembe gözlüklerimi çıkarttığımdan beri Jungkook'dan hızla uzaklaşmıştım.
Jimin'e döndüğümde bıraktığım yerde olmadığını gördüm.
"Jimin"
Dedim

"İçerdeyim!"
Dedi, içeriye gittiğimde masanın kurulmuş olduğunu görerek oturdum.
"Sorumun cevabını alamadım"
Dedim
"Boşver hadi ye çabuk sonra da birlikte havuza girelim"
Dedi
"Havuz mu ?!"
Dedim heyecanla

"Evet"
Dedi gülerek
"Hadi girelim!"
Dedim ayağa kalkarak
"Önce yemek!"
Dedi, oflayarak oturdum.
"Hadi çabuk ye"
Dedi, kenardan aldığım çubuklarla birlikte hızlı hızlı yemeye başladım.

"Yavaş boğulacaksın!"
Dedi Jimin gülerek, ağzım dolu bir şekilde ona döndüm.
"Hiç havuza girmedim"
Dedim
"Ne ?"
Dedi şaşkınca, ağzımdaki lokmayı bitirerek ona döndüm.
"Eskiden annemler hep ablam Alice'i denize götürürdü çünkü o bir yüzücü..."

"...bende sadece kenardan izlerdim çünkü babam sadece ablama yüzme öğretti"
Dedim, Jimin ayağa kalkıp elimi tuttu.
"Hadi"
Dedi
"Nereye ?"
Dedim
"Havuza, hadi üstümüzü değiştirelim"
Dedi

"Kahvaltı ?"
Dedim
"Boşver"
Dedi ve tuttuğu elimden beni yukarı çekiştirmeye başladı. Birlikte Jimin'in odasına girince ona döndüm.
"Benim mayom yok"
Dedim
"İç çamaşırlarınla gir. İkisi de aynı şey değil mi ?"
Dedi
"Ciddi misin ?"
Dedim

"Evet, ha iç çamaşırı ha mayo ikisi de iki parça, hem vücudun suyun altında olacak"
Dedi, Jimin eline şortunu alıp bana döndü.
"İstersen-"
"Haklısın ikisi de aynı şey"
Dedim
"Pekala o zaman sen hazırlan bende şunu giyineyim. İşin bitince arka bahçeye gelirsin"
Diyerek gitti.

Üstümdeki tişörtü çıkartarak aynadan sütyenime baktım. Kafamı iki yana sallayarak altımdaki eşofmanı da çıkarttım.
"Mayodan farksız"
Dedim, elimdeki havluyu üstüme sardım. Aşağıya inip arka bahçeye çıktığımda Jimin'in suyun sıcaklığına baktığını gördüm.

Ayağa diklenince gözlerim karın kaslarına ve kenarda göğüs kafesinin üstündeki dövmeye takıldı. Sesli bir şekilde yutkunduktan sonra yanına gittim.
"Girelim mi ?"
Dedi
"Girelim ama ben yüzme bilmiyorum"
Dedim
"Merak etme"
Dedi

Elim üstüme sardığım havluya gitti. Mayodan farksız değil Rose! Üstümdeki havluyu bir çırpıda çıkartarak kenara attım. Jimin'e baktığımda sesli bir şekilde yutkunduğunu gördüm. Bu beni daha da çok gererken o benden gözlerini kaçırdı.
"G-girelim mi ?"
Dedim
"Tabii"
Dedi

Önce suya o girdi sonra da bana elini uzattı. Elini tutarak kendimi yavaşça suya bıraktığımda hızla kollarımı Jimin'e sardım. Bacaklarımı da beline doladığımda Jimin güldü. Kalbim delicesine atmaya başlamıştı bile!
"Tamam sakin ol"
Dedi
"Beni bırakma"
Dedim korkuyla

"Sakin ol seni bırakmayacağım"
Diyerek kendini kenardan havuzun ortasına doğru itti. Ona daha sıkı sarıldım.
"Jimin!"
Dedim korkuyla
"Sakin ol Rose"
Dedi
"Kenardan niye ayrıldık ?"
Dedim
"Bana bak"
Dedi

"Ya dengemi kaybeder ve dibe gidersem ordan çıkamayıp ölürüm!"
Dedim
"Bana bak Rose"
Dedi
"Bacağıma kramp girerse ve dibi boylarsam! 10 saniye bile nefesimi tutamıyorum ben suyun altında!"
Dedim
"Bana bak!"
Demesiyle ona baktım.

Kaşları havalanmıştı, sırtım havuzun kenarına değince havuzun ortasında değil de kenarında olduğumuzu fark ettim.
"Üzgünüm ben kenarda olduğumuzu görmedi-"
Jimin üstümde doğru eğilip dudaklarını dudaklarıma bastırınca susmak zorunda kaldım.

Kollarımı boynuna daha sıkı sararken belimdeki eli bacaklarıma indi. Bacaklarımı belinden çözdüğünde ayaklarım yerle buluştu. Havuzun bu tarafı boyumuzu geçmiyordu anlaşılan, beni havuzun mermeriyle arasına aldığında iki kolunu iki yanıma koyarak beni kafese aldı. Boynundan onu iyice kendime çektim.

Şu 10 saniye suyun altında nefesini tutamayan bana bakın...