1.9

564 52 46
                                    

Titreyen ellerimle zili çalarak beklemeye başladım. Bir süre sonra kapı açılınca Jimin'e baktım.
"Burda ne işin var ?"
Dedi
"Biraz konuşabilir miyiz ?"
Dedim
"Olmaz, akşama misa-"
İçeri girmemle Jimin'in cümlesi havada asılı kaldı.

Kapıyı kapatarak yanıma geldiğinde kollarımı birbirine bağladım.
"Neler oluyor ?"
Dedim
"Neler oluyormuş ?"
Dedi o da kollarını benim gibi birbirine bağlayarak
"O lise buluşmasından sonra Jungkook bana çok iyi davranmaya başladı 1 haftadır uyuşturucu kullanmıyor kullansa da eve gelmiyor bana zarar vermek istemediği için"
Dedim

"Ne güzel işte, istediğin oldu. Mutlu bir hayat hem de Jungkook'l-"
Var gücümle Jimin'e tokat attım. Yüzü sola doğru döndü. Bana baktığında tekrar vurdum. Yine bana döndüğünde vuracakkan elimi tuttu.
"Adi pislik! Nasıl böyle birşey dersin ?!"
Dedim dolu gözlerimle
"Konuşman bittiyse git artık"
Dedi burnundan solurken

"Sen, Jungkook ve Lisa...üçünüz benden birşey saklıyorsunuz! Yakından neler olduğunu bulacağım bekleyin sadece!"
Dedim, gidecekken Jimin'in kolumu tutmasıyla ona döndüm.
"İyiliğin için bu işi karıştırma, bırak ne olduysa oldu"
Dedi
"Artık iğrenç yüzünü görmek bile istemiyorum! Bırak kolumu!"
Diyerek kolumu çektim.

Evden çıkacakken son kez arkamı döndüm.
"Ben, senin beni gerçekten sevebileceğine inanmıştım Jimin"
Dedim, Jimin'in bana dönmemesiyle gözümden bir damla yaş aktı. Evden çıkarak kapıyı hırsla çarptım.
"Şerefsiz! Önce onu sevmemi sağladı şimdi de bir korkak gibi kaçıyor! Ahmak"
Diyerek arabama bindim.

•••••

Eve girdiğimde anahtarımı kenara bıraktım.
"Sevgilim hoşgeldin, bizim için hazıladım"
Dedi Jungkook, önce Jungkook'un hazırladığı masaya baktım sonra da Jungkook'a bakarak onu umursamadan merdivenleri çıkmaya başladım.
"Nereye Rose ?"
Dedi ardımdan

Odama girip kapıyı kilitledikten sonra sessizce ağlamaya başladım. Jungkook kapıyı açmaya çalıştığında elimle ağzımı kapattım ses çıkarmamak adına
"Sevgilim..."
Diyerek kapıyı tıkladı.
"...biliyorum zamanında canını çok yaktım. Hem fiziksel hem ruhsal, ama düzelmen için uğraşıyorum birtanem. Tedaviye başladım elimden geleni yapıyorum"
Dedi

Ağlamam gittikçe büyürken odadaki balkona çıkıp olabildiğince sessiz olarak ağlamaya devam ettim. İçimdeki fırtına o kadar büyümüştü ki daha fazla dayanamıyordum. Telefonum çaldığında cebimden çıkartarak arayana baktım. Jimin'in ismini gördüğümde kalbim hızlandı. Gülümseyerek telefonu açtım.

+Al-

-Sorun bir kız mı ?

Gelen kız sesiyle kaşlarımı çattım ve telefonu kulağımdan çekerek arayan kişiye baktım. Evet doğru kişiydi. Jimin aramıştı beni işte, telefonu tekrar kulağıma koydum.

-Bilmiyorum, emin değilim. Hiçbirşeyden emin değilim

Acaba şuan hatta olduğumun farkındalar mıydı ?..bir süre ses kesilince kaşlarımı çattım. Duyduğum öpücük sesi miydi bana mı öyle geldi ? Umarım bana öyle gelmiştir

-Hiç sırası değil

-Hadi ama Jimin, takip et ben-

Telefonu kapatarak kenara attım. Hızla kulaklarımı kapattım. Hayır imkanı yok! Jimin'in bu kadar kısa sürede beni unutmasının imkanı yok
Gözlerimi silerek ayağa kalktım ve balkondan içeri girdim. Kapım tıklanınca kapıya doğru baktım.

Jungkook hâlâ orda mıydı ?
"Rose ben Jimin'e gidiyorum. İzin var mı hayatım ?"
Hızla gözlerimi silerek odamın kapısı açtım.
"Tabii...git tabii arkadaşına gitmek senin de hakkın, hatta gidin biraz dağıtın ama yanınızda kız falan olmasın, sadece Jimin'le sen ol"
Jungkook güldü.

"Tamam sevgilim merak etme"
Dedi
"Hadi çabuk git, geç kalma!"
Dedim
"Neye geç kalmayayım ?"
Dedi
"Y-yani Jimin'in yanına çabuk git sonra da eve dönmeye geç kalma demek istedim"
Dedim, Jungkook gülerek boynumu öptü.

"Merak etme benim dünyalar güzeli sevgilim. Bir bardak içip gelirim"
Dedi
"Bak kız olmasın, sakın"
Dedim
"Merak etme kıskanç bebeğim benim"
Dedi, Jungkook merdivenlerden inerken arkasından baktım.
"Umarım onlar yatmadan yetişirsin Jungkook"
Dedim

•AŞK KAPANI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin