•AŞK KAPANI•

1.3

"Rose!"
Gelen sesle gözlerimi yavaşça araladım. Bulanık görüş açıma Jimin girince hızla yanıma gelerek önümde eğildi.
"Neler oluyor ? Neden bu soğukta kapıda yattın ?!"
Diyerek üstündeki montu omuzlarıma örttü. Yüzüne baktığımda sinirle ayağa kalktı.

"O yaptı değil mi ?"
Dedi, kapıyı çalacakken hızla kalkarak önüne geçtim.
"Jimin lütfen dur"
Dedim güçsüz bir sesle
"Şu haline bak Rose! Seni döverek kapıda yatırmış! Bunun nasıl bir açıklaması olabilir ?!"
Dedi, sinirden delirecek gibiydi.
"Kendinde değildi"
Dedim

"Rose kendine geldiğinde sence çok mu umrunda! Bir kez gelip senden yaptıkları için özür diledi mi ?..bilinçli veya bilinçsiz şiddet şiddettir!"
Dedi
"Jimin sana yalvarıyorum olay çıkartma"
Dedim, Jimin kafasını yukarı kaldırarak sinirle derin bir nefes aldı. Elimden tuttuğu gibi beni çekiştirmeye başladı.

"Nereye ?"
Dedim
"Arabaya bin"
Diyince ikiletmeden kapısını açtığı arabaya bindim. Jimin'de binince ona döndüm.
"Nereye götürüyorsun beni ?"
Dedim
"Evime! Bir süre Jungkook'a kızlarda kalacağını veya ailenin yanında olacağını söyle"
Dedi

"Ama-"
"Sadece söyle gitsin!"
Dedi
"Tamam"
Dedim Jimin arabayı çalıştırdığında, o büyük bir dikkatle arabayı sürerken ona döndüm. Boynundaki damarlar belirginleşmişti ve direksiyonu öylesine sıkıyordu ki parmak boğumları bembeyazdı.

Bir süre sonra Jimin'in evine gelince indi. Yanıma gelerek kapımı açtı.
"Hadi"
Diyince indim. Birlikte Jimin'in evine girdiğimizde beni odasına çıkarttı. Dün gece aklıma geldiğinde bu halime rağmen gülmeden edemedim. Jimin'in uzattığı tişörtle eşofmanı aldım.
"Banyoya gir sonra da bunları giyin"
Dedi, onu onayladığımda odadan çıktı.

Tişörtü koklarken kapının açılmasıyla elimdekileri hızla yatağa attım.
"Bu arada temiz havlular çekmece tarzı dolapta, bir ihtiyacın olursa seslenmen yeter"
Dedi
"P-peki"
Dedim, Jimin'in çıkmasıyla derin bir nefes alarak verdim. Odadaki banyoya girerek üstümdekileri çıkarttıktan sonra sıcak suyun altına girdim. Su bedenimi rahatlatırken kenara oturdum ve sessizce ağlamaya başladım.

•••••

Aynadan üstümdeki Jimin'in kıyafetlerine baktım. Biraz büyük olmuştu ama idare ederdi. Aşağıya indiğimde Jimin'in koltukta telefonla konuştuğunu gördüm. Yanına gittiğimde telefonu kapatarak masadan aldığı kahveyi bana uzattı.
"Teşekkür eder-"
Hapşurduğumda Jimin bir anda elini anlıma koydu.

Gözlerine bakarken elini geri çekti.
"Hadi kahveni iç"
Dedi, koltuğa oturup kahvemi yudumlarken Jimin üstüme kalın bir pike örtüp gitti. Arkasından ona bakarken ister istemez gülümsedim. Kahveden bir yudum daha alırken telefonum çalmaya başladı. Cebimden alarak arayana baktım.

Jeongguk Arıyor...

+Efendim

-Sevgilim nerdesin ?

+Bir süre ablamda kalacağım

-Alice Kore'ye mi geldi ?

+Evet bir süre kalıp dönecekmiş bende onunla kalacağım

-Keşke haber verseydin merak ettim seni

+Verdim işte

-Sen bana soğudun mu ? Bilmeden seni kıracak birşey mi söyledim ?

+Hayır Jungkook, neyse şuan konuşmak istemiyorum ablam bekliyor sonra konuşuruz.

-Tamam bebeğim seni seviy-

Yüzüne kapatıp telefonu usulca masaya bıraktım.
"Rose aç mısın ?"
Jimin'in sorusuyla ona döndüm.
"Hayı-"
Karnımın guruldamasıyla susmak zorunda kaldım. Lanet olsun!
"B-ben yapmadım"
Dediğimde Jimin güldü.

"Bu çok normal insanlık hali, bende çok açım pizza yer misin ?"
Dedi kaşlarını kaldırırken
"Olur. Hatta çok iyi olur"
Dedim, kapı çalınca Jimin güldü.
"İşte geldi"
Diyerek kapıya doğru gitmeye başladı. Kısa süre sonra elinde pizza kutularıyla salona girdi.
"Hadi bakalım Malefiz"
Dedi

Ayağa kalkarak yanına gittim. Elindeki kutuyu açarak önüme koydu.
"Hepsi benim mi ?"
Dedim şaşkınca
"Evet"
Dedi
"Hepsini yiyemem ki"
Dedim
"Eminim yersin"
Dedi gülerek, utanmış bir şekilde kafamı eğdim.

"Sadece şaka, hadi ye"
Dedi, elime bir dilim alıp ağzıma attığımda güldüm.
"Çok güzel!"
Dedim bir dilim daha alırken Jimin bu halime güldü.
"Yavaş ye boğulacaksın"
Dedi
"Ama çok güzel"
Dedim ağzım doluyken

"İçeceğini de iç"
Diyerek içeceği bana uzattı. Elinde uzattığı bardağı alarak büyük bir yudum içtim. Bir dilim daha pizza aldıktan sonra Jimin'e döndüm. Gülümseyerek beni izliyordu ama bu gülümseme diğerleri gibi değildi. Daha derindi...
"Yüzümde birşey mi var ?"
Dedim diyecek birşey bulamadığımdan

"Hayır sadece yemek yerken daha bir güzel olduğunu fark ettim Malefiz"
Dedi, beklemediğim cevap üzerine yutmak üzere olduğum pizza boğazımda kaldığında delicesine öksürmeye başladım. Jimin korkuyla kalkıp yavaşça sırtıma vururken uzanıp aldığı içeceğimi bana verdi. Elinden aldığım içeceği bir anda kafama diktim.