•AŞK KAPANI•

1.0

Jimin'i 1 haftadır görmüyordum. Jungkook ise sadece sabahları vardı akşamları yoktu.
"Ben çıkıyorum"
Dedi Jungkook montunu giyerken
"Nerey-"
Diyemeden Jungkook çıktı. Kahvaltı masasına tek başıma kalmıştım. Oflayarak çatalımdaki domatesi ağzıma attım.

Kapı çaldığında gülerek ayağa kalktım. Kesin Jimin gelmişti! Koşarak kapıyı açtım ama gelen Jimin değildi.
"Ne o bebeğim ? Bizi gördüğüme sevinmedin mi ?"
Dedi Jisoo unnim gülerek
"Hayır unni sevindim, çok sevindim"
Dedim gülerek, hepsi içeri girince zoraki bir şekilde güldüm. Salona gidip koltuğa oturduğumda kızlara döndüm.

"Kızlar birşey soracağım"
Dedim
"Evet"
Dedi Jennie unnim
"Dinliyoruz"
Dedi Jisoo unni
"Konu Jungkook'la âlâkalıysa söyle şimdeden kulaklarımı tıkayayım"
Diyen Lisa'ya göz devirdim.
"Lisa sus bi"
Dedi Jisoo unnim

"Bir arkadaşım var. Arkadaşımın arkadaşı arkadaşıma 'Çok güzelsin' diyip öpmüş sonra da arkadaşımın arkadaşı 1 hafta boyunca ortadan kaybolmuş sizce çocuk ne yapmaya çalışıyor ?.."
Dedim
"..arkadaşım ona gitmeli mi ? Bir de arkadaşımın sevdiği bir erkek arkadaşı var tabii"
"Rose hiçbirşey anlamadım"
Dedi Lisa kaşları çatık bir şekilde

"Ya kısaca Jimin Rose'ye 'Çok güzelsin' diyerek onu öpmüş Rose'de 'Ne yapmalıyım ?' diye soruyor"
Dedi Jisoo unnim, bir anda gözlerim büyüdü.
"B-ben değil! Arkadaşım"
Dedim
"Hadi ama Rose biz bu ayakları yer miyiz ?"
Dedi Jennie unnim
"Ciddiyim...arkadaşım"
Dedim sonlara doğru sesim kısılmıştı.

"Peki o halde arkadaşına de ki: önce duygularından emin olsun sonra da erkek arkadaşından ayrılıp onu öpen çocuğa gitsin"
Dedi
"Ama Jung- yani arkadaşımın sevgilisi üzülürse"
Dedim
"Rose arkadaşının ilişkisinde üçünden biri üzülecek zaten, bu yüzden arkadaşına söyle iyi düşünsün erkek arkadaşının davranışlarını da gözden geçirsin, tembihle onu"
Dedi

•••••

Jungkook 1 yıllık ilişkimizde hep canımı yaktı ama bunları yaparken kendinde değildi. Tabii bu hiçbir zaman bahanesi olamaz. Yine de canımı yakıyor. Jimin'se...bambaşka, beni kollarının arasına aldığı an içimi huzur kaplıyor. Yanında olduğum süre boyunca yüzümde güller açıyor sanki, yüzümden gülümsemem eksik olmuyor. Sanki cennetteymişim gibi

Jungkook'u seviyorum ama daha çok takıntı haline getirmişim gibi hissediyorum ya da Lisa'nın dediği gibi pembe gözlüklerimi çıkarttım ve Jimin'in farkına vardım.
"Ahh ben bu ikisinin arasından nasıl çıkacağım ?!"
Dedim sinirle, elime telefonumu aldığımda Jimin'in numarasının açık olduğunu gördüm.

Saatlerdir aramakla aramamak arasında gidiyordum. Kafayı yememe ramak kalmıştı! Beni öpüp nasıl ortadan kaybolabilirdi. Telefonu kapatarak kenara attım.
"Ahh tanrım bir yol göster bana ne olursun!"
Jungkook'dan ayrılmak istesem o bunu kaldırabilir mi ?

Oflayarak ayağa kalkarak odamdan çıkarak aşağıya indim. Jungkook hâlâ gelmemişti. Bir bardak su içtikten sonra kapı çaldı. Gelmiş olmalıydı. Kapıya doğru giderek açtığımda gördüğüm şeyle şaşırmadan edemedim.
"Ne o başkasını mı bekliyordun ?"
Dedi Jungkook içeri girerken
"Hayır, içmemişsin"
Dedim

"Evet içmedim"
Diyerek koltuğa yattı. Neden Jungkook'a baktığımda eskisi gibi şeyler hissedemiyorum. Cidden Jimin'i mi seviyorum ? Ama bu kadar kısa sürede nasıl ?
"Rose gel yanıma"
Jungkook'un dediğiyle yanına giderek oturdum. Beni kolumdan yanına çekerek yatmamı sağladı.

Eskisi gibi birlikte yatarken eskiye kıyasla kısa saçlarımı sevmeye başladı.
"Neden kestin ?"
Dedi, saçlarımla oynarken
"Bilmiyorum sadece kesmek istedim"
Dedim
"Her neyse boşver gerilelim istemiyorum..."
Diyip boynumu öptü.
"...çok güzel olmuşsun"
Dediğiyle içimdeki kelebekler hareketlenmedi.

Bekledim içimde ki kelebeklerin havalanmasını, Jimin'de olduğu gibi göğüs kafesi mezarlığımda ki çiçekler canlansın istedim ama içimde tık yoktu. Benim içim Jungkook'a soğumuştu...Elini belime atarak beni kendine daha çok çekti ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. O beni sert bir şekilde öperken bense geri gidiyordum.

Dudaklarımdan ayrıldığında boynumu öpmeye başladı. Şuan cidden kendimi onunla yatmaya hazır görmüyorum. Tanrım bir mucize olsun, sadece bir mucize...Jungkook'un telefonu âniden çalınca küfür ederek geri çekildi. Masanın üstündeki telefonu alarak açtı.

+Ne istiyorsun Jimin ?

Jungkook'un ağzından dökülen isim kalbimde ufak çaplı bir çarpıntıya neden olmuştu. Ona dönerek birazcık yaklaştım ve o'nun sesini duymaya çalıştım. Jungkook kalkıp giderken dudağımı dişledim. Ellerimi saçlarımın arasından geçirirken ofladım.

Ne olsun istiyordum ben ?

Sadece 2 gün yanımda olan beni öptükten sonra bir korkak gibi çekip giden Jimin'i mi ? Yoksa 1 yıldır bilinçsizce canımı yaksa da benden vazgeçemeyen Jungkook'u mu ?