Yanlış numara | Texting

2.6

Gaye:

Gaye: bende sanıyorum ki beni almaya gelir.
Gaye: hey neredesin? (04.26)
Gaye: ben geldiiiim. Uyan hadi. Ben seni mi bekleyeceğim.

Baran: ne yaptın ne yaptın? Sen nasıl bir anda İstanbul'a geldin? (07.49)
Baran: şaka yapıyorsun değil mi? Bu bir şaka ve beni kandırıyorsun.
Baran: biz seninle konuştuktan 4 saat sonra gelmişsin resmen eğer geldiysen. Keşke bana daha önce haber verseydin.En azından arasaydın.
Baran: Neredesin?

Gaye: Günaydın...(09.55)
Gaye: bir anda karar verdim, ilk uçak biletini aldım ve kimseye haber dahi vermeden çıktım yola. sana da sürpriz yapmak istedim. Şuan bir otele yerleştim. Güzel bir mekanda kahvaltı yapmak için otelden çıktım. Bildiğim güzel bir mekan var.

Baran: buluşuruz sanmıştım. Oysaki plan çoktan yapılmış.

Gaye: davet mi bekliyorsun?
Gaye: farkındaysan buraya senin için geldim. Hiç görmediğim, bilmediğim birisi için hayatımı tehlikeye atma uğruna geldim.

Baran: sağol ağzımın payını aldım.
Baran: konum at bari de geleyim.

Gaye: *konum*
Gaye: geliyorsun da ben seni nasıl tanıyacağım. Masama oturan herhangi birini sen sanırsam ne olacak?

Baran: masana her oturmaya kalkana da sen izin verme o zaman.

Gaye: farkında mısın bilmiyorum ama  senin de beni tanıman imkansız gibi bir şey.

Baran: ben seni tanırım da sen beni tanır misin işte o gerçekten muamma.

Gaye: Allah Allah sen nasıl beni tanıyacaksın ki?

Baran: hissederek.
Baran: hani senin de altıncı hissin kuvvetli ya sende hisset en iyisi.

Gaye: bu aralar hislerim karman çorman oldu. Arap saçı gibi. Ona güvenerek yola çıkamam maalesef.

Baran: ya hislerine güvenirsen ne olacak?

Gaye: kendimi bir köşede ağlıyor halde bulurum herhalde. Mantığı çok fazla ön planda olan birisi için bile çok cesurca bir hareket bu yaptığım.

Baran: cesur olmanın sana belki de çok güzel faydaları olacak bunu bilemezsin sonuçta.
Baran: söyle bakalım, kıyafetin hangi renk?

Gaye: bu mu yani?
Gaye: yan masada oturan kadının kıyafeti ile aynı renk var üstümde ya onu ben sanarsan.

Baran: tamam sakin.
Baran: benim üstümde lacivert takım elbise var. Yakamda da krem rengi bir peçete. Gözümde siyah bir gözlük. Muhtemelen elimde de bir buket çiçek olacak.

Gaye: masanın üstünde siyah bir çanta var. Özellikle oraya koydum biraz önce.
Gaye: saçlarım bulunduğum mekana göre çok dağınık, gözlerim ise uykusuzluktan dolayı şiş ve şuan bende kendimi kamufle etmek için gözlük taktım. Hem güneş de var kimse yadırgamaz.

Baran: geldiğimde seni ararım. En azından senin masana başka birisinin oturmasına engel olabileyim.

Gaye: sen gelene kadar kimse oturmaz herhalde. Oturursa da kime niyet kime kısmet hesabı önümüze bakarız.

Baran: belki bende yanlış masaya otururum falan.

Gaye: olabilir neden olmasın. İnsanlık hali. Yanlış anlaşılmalar da olabilir bu hayatta.

Baran: şimdi arabaya bindim. Navigasyona göre yarım saatlik bir mesafe var aramızda. Trafikte şimdilik açık gibi.
Baran: eğer çok açsan beni beklemesen de olur.

Gaye: kahve içiyorum. Sen gelene kadar dayanabilirim.

Baran: tamam o zaman geliyorum.

Gaye: bekliyorum.