"Hello canım :)"
Çektiğim fotoğrafı paylaştıktan sonra mola verdiğimiz tesisten aldığım kahveden bir yudum aldım, sırtımı arabaya yaslamıştım. Karşımda Baran telefonla konuşuyordu. Uçakla gelmiştim ama dönüşüm arabayla oluyordu ani bir kararla hep birlikte İzmir'e gitmeye karar verdiğimde ilk başta annesi biraz gitmek istemedi, aslında her şeyin aceleye geliyor olması da bir yandan onu endişelendiriyordu, en az beni endişelendirdiği gibi ama neticede her şey pat diye de olmuyordu değil mi?
"Dört gün için." dedi, telefonda konuştuğu kişiye. Tüm ısrarlarıma rağmen otelde kalmaya kalmaya karar vermişlerdi ve ne dediysem ikna edememiştim. Birkaç oteli aramıştı ama mesafesi uzak olduğu için vazgeçmişti, şuan konuştuğu yer bizim eve biraz yakındı.
"Tamam o zaman akşamüstü giriş yaparız." telefonu kapattıktan sonra ona sitemle baktım, kahvemden içtikten sonra konuştum.
"Ne olurdu sanki kalsaydınız?"
"Benlik hiç sorun yoktu ki." bana doğru bir adım attığında aramızdaki mesafeyi sıfırladı. "Ben razıydım zaten."
"Ama olur da demedin." bakışlarımı ondan çekip etrafta gezdirdim.
"Annem her şey usulüne uygun olsun diye tutturuyor." dediğinde şakayla karışık sordum.
"Gelin hamamı falan yapmaz demi?" ardından attığım kısık sesli bir kahkaha onu da güldürdü ama bakışları kararsızdı. "Şaka yapıyorsun?"
"Bilmiyorum, olabilir."
"Olamaz." dedim inatla, onun alaycı tavrına rağmen ben ciddiydim. "Ben hiç sevmem öyle ortamları.." irkildim bir anda. Gözümün önünde hamam geldi, boğucu sıcaktan nefret ederdim. O yüzden hoşlanmıyordum. Saçlarım ile oynamaya başladığında başımı kaldırdım ona bakmak için.
"Halledersin sen." benimle uğraşmak için devam ettiğini anladığımda ona uymadım ama gene de kendi içimde kabul etmeyeceğime dair bir sürü sebep saydım. "Hem takılma ya bunlara."
"Doğru diyorsun." dedim, boş parmağımı havaya kaldırdım, aslında bana evlilik teklifi etmişti zaten ama bir yüzüğüm yoktu henüz. Böyle şeylere takılmadığım halde bende onunla uğraşmak için devam ettim. "Daha evliliğe dair bir şey de yok."
"Ne demek yok?" beni kendi ve araba arasına sıkıştırdığında kaşlarımı çatarak ona baktım. "Nasıl yok?"
"Var da benim mi haberim yok?" dedim, elimdeki kahve üstümüze dökülecekti birazdan. Elimi omzuna koyup itelediğimde geriye çekildi hafif.
"Evlenecektik ya hani?"
"Öyle mi?" kahvemden son yudumu da içtikten sonra arabanın üstüne bıraktım. "Ne zaman?"
"İstersen hemen yarın." dedi çapkın çapkın. "Bana evet dedin sen bir kere."
"Ya ya dedik bir kere." dediğimde sanki yanlış bir şey demişim gibi baktı bana. "Ne oldu?" dedim anlamsızca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış numara | Texting
Teen Fiction•En yakın arkadaşınız yeni numarasını telefonunuza yanlış kaydetse ne yaparsınız? Gaye: Dünkü olayın ne olduğunu anlat artık bana! Gaye: Yemin ederim artık son noktaya kadar geldim. Delirmenin eşiğindeyim ya. 054**: Anlamadım. 054**: Ne olayı? Gaye:...