•En yakın arkadaşınız yeni numarasını telefonunuza yanlış kaydetse ne yaparsınız?
Gaye: Dünkü olayın ne olduğunu anlat artık bana!
Gaye: Yemin ederim artık son noktaya kadar geldim. Delirmenin eşiğindeyim ya.
054**: Anlamadım.
054**: Ne olayı?
Gaye:...
Beklediğimden daha da güzel geçen bir akşamın ardından Baran ve annesi gitmiş, Çağla ise bizim ısrarlarımızın sonunda kalmayı kabul etmişti. Kızlar ne zaman gelse ya salonda ya da benim odamda yer yatağı yapardık, bu sefer salonu tercih etmiştik. Rana kendi yatağını koltuğa yaparken bir yandan mırıldanıyor, çok yorulduğunu, artık dikişlerinin kopmak üzere olduğundan bahsediyordu fakat dikişlerini de birkaç gün önce aldırmıştı.
"Bana en yakın yere sen yat." dedi Rana kendisi yatınca. Koltuğun yanına yaptığımız yer yatağını gösteriyordu.
"Neden?" dedim merakla. Çağla da merak etmiş olacak ki elindeki telefondan başını kaldırıp bize doğru baktı. Biraz durgundu, o da sanırım arkadaş ortamıma yeni giriyor olmasındandı ama bence bu gecenin ardından onun da yeni arkadaşları olacağına emindim.
"Şimdi ben gece düşerim falan bir sen beni sarıp sarmalarsın." dedi, o sırada içeri giren Masal'a doğru baktı. Omuz silkti. "Şimdi Masal yatsın diyeceğim ama o da beni uyandır, kalk yerine yat diye diye beynimi falan eritir." konuya sonradan dahil olduğundan anlamayan Masal sadece bakmakla yetinip yatağın birine yattı.
"Çok meraklı değilim ki ben de sana."
"İşte bu da bir tür." dedi Rana ve son kozunu oynamak için de bu sefer Eylül üzerinden örnek verdi.
"Yani ben Eylül de yatsın derim ama o da biraz tehlikeli benim için baya sarsıcı bir uykusu var." Eylül elindeki su şişesini uygun bir yere bıraktıktan sonra Rana'ya baktı.
"Sen en son benimle uyuyordun ne oldu, ne değişti hayatında?"
"Yani çok şey değişti o günden sonra.." Rana gülerek devam etti. "Mesela beni yorgan sandığın gün benim için tehlikeli oldun anladın mı?"
Gülümsedim ve bahsettiği yatağa yattım. Uykum henüz yoktu, zaten kızlar da hemen uyutmazlardı beni.
"Nasıl geceydi ama?" dedi Eylül. Çektiği fotoğraflara bakıyordu. "Canan hanım ve Ceydoş anlaştılar baya."
"Öyle oldu, çok gergindi annem.." dedim. Çağla da gülümseyerek konuştu.
"Annemin de farkı yoktu, abime gelene kadar o kadar çok soru sordu ki abim geri dönecek diye bir an korktum."
"Yok yok." dedi Rana, hepimiz neyi kabul etmediğini anlamak için ona baktığımızda devam etti. "Yani eniştemiz artık bizim kızı bırakmaz bence, ben isterim şahsen bıraksın ama sanmıyorum."
"İşte belki de bu yüzden kimse seni dinlemiyor." Masal saçlarını topuz yaptı, ardından eline krem sürmeye başladı. Hem bakımlı hem de çok ciddiydi.
"Annen ne dedi bizim hakkımızda?" dedi Eylül, çabasının Çağla'nın dışlanmış hissetmesini engellemek olduğunu çoktan anlamıştım.
"Çok konuşmadık, yani genel itibari ile hepinizi çok sevdi." telefonundan açtığı bir fotoğrafı bana doğru uzattı. "Abim sana almıştı ama ben arabada unuttum, sonra geri de dönemedik. Aklıma geç geldiği için."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
