14. SARI İPLİK

556 54 4
                                        

Regulus Black

Yanımda ki kızla zindanlara doğru yürürken derin bir nefes aldım.

Az önce profesör Slughorn'a gitmiş ve kedi olayını anlatmıştık. O da diğer profesörlerle konuşacağını söylemiş ama başladığımız işi bitirmemizi kediyi bulmamızı istemişti.

Aklıma dolan düşüncelerle olduğum yerde durdum. Benim durmamla önümde hâlâ ilerleyen kız da durup bana döndü.

"Ne bekliyorsun Black?" Gözlerim üzerinde bir kaç saniye onaylandıktan sonra omuz silerek yürümeye devam ettim. Yapmam gereken bir şey vardı ama bunu daha sonra da yapabilirim.

Taş duvarın önüne geldiğimizde durdum. Şimdi beraber girersek bu fazla dikkat çekerdi. Tam ona birimizin daha önce girmesi gerektiğini söyleyecektim ki o şifreyi söyleyip taş duvarın açılmasını ve çoğu Slytherin öğrencisinin bu tarafa dönmesine neden olmuştu. Aferim sana salak.

Göz devirip köşeden buraya bakan çocukların yanına ilerlemeye başladım.

Evan'ın şüpheli bakışları sinirimi bozsada bir şey dememiş yorgun bedenimi koltuğa bırakmıştım.

Bana seslenen Barty'ye dönmeden önce kızlar yatakhanesine giren Lupin'e takıldı gözlerim.

Tamam kabul ediyorum zeki biriydi zaten benden önce kedi olayını çözmüş olması da buna en iyi kanıt olabilirdi. Dersleri de çoğu zaman olağanüstü geliyordu. Başarılı bir öğrenciydi bu tartışılmaz bir gerçekti ve dış görünüş olarakta fena değildi. Bir çok kişinin ilgisini çekse de insanlarla olan berbat ilişkisi yüzünden kimse ile anlaşamıyordu. -Buna rağmen Carlo gibi parazitler peşinden ayrılmıyordu bazen.-

Ve bunun yanında çok kibirli ve sinir bozucu bir kızdı. Ayrıca ailesinin muggle yandaşı olması ve abisinin bir yaratık olması da ona olan nefretime nefret katıyordu.

Derin bir nefes alıp bana seslenen arkadaşıma döndüm.

"Reg. İyi misin? Kavga mı ettiniz yine?"
Rab'ın cümlesine başımı iki yana sallayarak cevap verdiğikten sonra yerimde dikleşip sohbetlerine katıldım.

***

Gözlerimi tavandan çekip ayaklandım.
Bugün Lupin'le birlikte gidip o lanet kediyi bulacaktık.

Hafta sonu olmasına rağmen erkenden hazırlandım. Dönüp uyuyan çocuklara baktığımda onlara doğru ilerledim. Barty'nin açılmış üzerini örtüp hayvan gibi uyuyan diğerlerine ilerledim.

Aslında Rabastan bu odalar üç kişilik olduğu için burada kalmıyordu ama her gece buraya gelip birimizle uyuyordu. Gerçi hiçbirimiz şikayetçi değildik. Yere düşen yorganı kaldırıp üzerlerine örttüm. Sandalyenin üzerinde duran kitaplarımı alıp ortak salona indim.

Ortak salon havanın hâlâ aymamış olmasından dolayı karanlıktı.

Dün oturduğum koltuğun üzerine bıraktığım cübbemi alıp üstüme geçirdim.

Önce ortak salondan sonra zindan merdivenlerinden çıktım.

İlk önce bahçeye çıktıp o salak ortalıkta mı diye baktım. Sinirle burnumu kırıştırıp Lupin'i beklemeye başladım.

Bir yarım saat gelmeyince içeriye dönmek için yürüdüm. Ne yapıyordu bu? Hem erken gelmemi istiyordu hem de kendisi gelmiyordu.

Ölmek falan mı istiyor bu kız?

 𝑲𝑬𝑯𝑨𝑵𝑬𝑻 | 𝓡.𝓐.𝓑.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin