𝑲𝑬𝑯𝑨𝑵𝑬𝑻 | 𝓡.𝓐.𝓑.

10. İSTENMEYEN YARDIM

Rabastan Lestrange

Gözlerimi bu kıt beyinliler üzerinde gezdirdim. Lupin'in gidişi üzerine hepsi susmuştu ve arada bir gerginlik vardı.

İç çekip konuşmaya başladım.

"Az önceki konuşma fazla boktandı. Açıkçası onlar hakkında konuşmak size düşmüyor beyler üzgünüm. Ama endişelenme Reg aralarında öyle bir şey olacağını düşünmüyorum ki Evan yada Lupin'in de düşünmediğine eminim. Barty dediklerinde haklı olabilirsin ama ikiniz de fazla ileri gittiniz. Şu anda da Evan'ın susma nedeni size yanlış bir şey söylemek istememesi olduğuna eminim." Hâlâ suratıma boşboş bakan salaklara göz devirip devam ettim.

"Ben olaya karışmadım ve buna rağmen düzgün bir beyfendi olup gidip sizin adınıza özür dileyeceğim o da bir Slytherin olduğu için benim için pek sorun olmayacak diye düşünüyorum. Ve siz de ben gelene kadar bu gerginliği yok edin aptallar. Afiyet olsun. Derste görüşürüz."

Ortak salondan çıkıp Lupin'i aramaya koyuldum. Bu aralar fazla bir muhattap olmuştuk onunla. Ayrıca bu bir haftadır bir boklar karıştırıyordu bu besbelli ortada ama daha ne yapmaya çaldığını anlamış değilim.

Bahçeye çıktığımda etrafıma bakındım.

Hemen sol tarafta gördüğüm kişiler ile sırıtırken onlara doğru ilerledim.

"Potter ve Lupin" seslenmem ile bana döndüklerinde sırıtmamı genişlettim.

"Merak etmeyin eğlence peşinde değilim. Güvendesiniz. Sadece Lu-" Aklıma gelen hinlikle cümlemi değiştirdim.

"Elina'yı gördünüz mü? Malum sen onun abisisin." Bakışlarım Potter'a kayarken sırıtmamı gizledim. Kaşları çatık bir şekilde yere bakıyordu. Hatırladın mı Potter? Lupin size ona adıyla seslenmenize izin vermemişti.

Evet evet etrafı fazla izliyordum ve onların konuşmasını da geçen hafta duymuştum. Ve bundan başka birçok şeyi ve birkaç önemli bilgi.

"Elina'ya bir şey mi oldu? Niye arıyorsun onu?" Gözlerimi yüzünde yaralar olan çocuğa çevirdim. Aslında bu heriften hazetmiyordum ama her ay o lanet barakada çektiği acı kötü olmalıydı ve bu ona kötü davranmamı engelliyordu. Sadece birazcık. Hafiften gülümseyip ona itafen konuştum.

"Hayır bir sorun yok sadece bir ödev de eş olduk ama onu bulamadım." O bariz bir şekilde rahatlarken kendi ağabeyimi hatırlamadan edemedim. Kendisi tam bir şerefsizdir. Geçen aylarda Reg'in çatlak kuzeni ile evlenmişti. Ve bu yüzden Lestgrange Malikanesi her zamankinden daha fazla sinir bozucu geliyordu bana.

"Hayır görmedim Lestrange." Onu başımla onaylandığımda çoktan varlığını unutuğum Potter konuştu:

"Ona Elina demene izin veriyor mu?"
Bakışlarım bu sefer ona döndüğünde ben konuşmadan Lupin konuştu:

"O ne demek James? Niye böyle bir soru sordun ki?"

"Geçen hafta onunla konuşmaya gittik. Ona adı ile seslenince izin vermedi. Lupin dememizi istedi." Ben zaten bunu biliyorum seni ahmak. İkisininde sorgulayan bakışları bana döndüğünde kaşlarımı hafiften kaldırdım.

"Ohh.. öyle mi? Bunu bilmiyorum. Ben adı ile seslenince bir şey demedi. Bu bir sorun olsaydı söylerdi değil mi?" Bu bir soru değildi aptallar düşünmenize gerek yok.

"Her neyse benim onu bulmam gerekiyor."

***

Kütüphaneye girdiğimde etrafa baktım. Lupin'in buralarda olduğunu düşünmüştüm ama pek ortalıkta gözükmüyordu. Zaten iki-üç kişi anca gözüküyordu.