14

1K 94 45
                                    

  Keyifli okumalar bebeklerim<33

<yorumlarınızıbekliyorumm>

...

Kettle'nin bittiğine dair çıkan sesiyle birlikte masadan kalktım. Kupa bardağımın içine koyduğum kahvenin üstüne bir kaşık şeker de ekleyip, sıcak suyu ilâve ettim.

Saat sabahın beşiydi ve havanın yavaşça aydınlanması burada gündüzlerin daha erken olduğunu gösteriyordu.

Bardağımı alıp bahçeye çıktım, her zaman oturduğum salıncağa oturduğumda başımı gökyüzüne kaldırarak derin bir nefes aldım.

Her şey üst üste geliyordu. Yorulmuştum, kaç gündür doğru dürüst uyuyamıyordum ve bir hayli bitkindim.

Yapacak çok şey vardı, sorumluluğum haddinden fazlaydı ve bunlar bildiğiniz üzere ev temizlemek ya da iş falan değildi.

Saat beş buçuğa yaklaşırken bardağımdan son yudumu alıp ayaklandım. Bahçeden eve girer girmez mutfakta gördüğüm Matthew beni görünce şaşırmışa benzemiyordu.

"Sıcak suyu bu saatte senden başkası koymazdı zaten" dediğinde hafiften gülümsedi. Omuz silkerek bardağı lavaboya koydum.

"Sabahın köründe kahve içmeyi bana da bulaştırdın biliyor musun? Her sabah aynı saatte kahve için kalkıyorum, içmesem günüm çok boktan geçiyor." Kafamla onaylayarak mutfaktan çıkmaya yeltendim.

"Sana afiyet olsun o zaman" dediğimde güldü.

"Bana afiyet olsun bakalım" diye cevap verince istemsizce gülümsedim. Beklemediğim bir anda eski anılarımız canlanmıştı.

"Hâlâ aynısın" dediğinde derin bir nefes aldım.

"Ben her zaman aynıydım" dedim cevap olarak.

"Öyle" dediğinde konuşmanın bittiğini varsayarak mutfaktan çıktım.

Tam o anda mutfağa girecek gibi olan Taehyung'u gördüğümde göz devirerek yanından geçtim. O hallerinden sonra bana hiçbir şey anlatmadığı gibi gözümün önünden de kaybolmuştu bir süre boyunca onu görmesem gerçekten benim için iyi olacaktı.

"Küs müyüz?" Merdivenlerden çıkacakken sorduğu soruyla kaldırdığım ayağımı indirdim.

"Sence?" Diye cevap verdim sinirle.

"Sarah lütfen" diyerek yanıma yaklaştığında şaşırmıştım. Taehyung şuan çok mu uysaldı yoksa bana mı öyle geliyordu?

Dünkü sinirli hâlinden, genel olarak ki sinirli hâlinden eser yoktu. O durgun, soğuk bakışları bile şuan yoktu. Şaşırmıştım.

"Çok sinirliydim, bu yüzden ani gelişti. Gitmek zorundaydım sana o sinirle zarar verebilirdim." Alayla göz devirdim.

"O an sinirli olsan dahi sonrasında gelip konuşma zahmetinde bulunmadın Taehyung. Farkında mısınız bilmiyorum ama aramızda güven duygusunu oluşturamıyorum artık, hepiniz benden bir şey saklıyor gibisiniz üstümdeki sorumluluk yetmezmiş gibi bide sizin benden sakladıklarınız için bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Yoruldum anlıyor musun?" Tek nefeste söylediklerimden sonra derin bir nefes aldım.

"Özür dilerim" dediğinde hemencik yumuşasamda belli etmedim. Artık burada var olduğumu belli etmem gerekiyordu, yoksa beni ciddiye almayacaklardı.

"Özür dileme Taehyung. Hâlâ benden bir şeyler saklarken özür dileme. Hissediyorum işte, benden önemli şeyler saklıyorsunuz sonra ise benden koruyucuymuşum gibi bahsediyorsunuz. Birbirimizden bir şey saklarsak aramızda nasıl bir güven oluşur? Bundan sonra benden de gerçek ve açık bir şeyler beklemeyin. Bu kadar" Yanıma adımlayacağı an mutfaktan çıkan Matthew ikimize de garipçe baktı.

Vampire Mansion▪[BTS]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin