Vampire Mansion▪[BTS]

10

 Ya ben anlamıyorum bu kurguların bölümleri ne diye karışıyor?

Gerçekten sinirlendim ya. Her kurgumda bu oluyor iki saat düzeltmekle uğraşıyorum gına geldi.

Bu 10. Bölüm arkadaşlar. Ne hikmetse 10. Bölüm, 9. Bölümden önce geliyor 😒

Neyse bir şekilde halletmeye çalışacağım ben sorunu çözene kadar bu bölümü okuyun siz.

Ve oy vermeyi, fikir ve düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen<3

                             ...

Keyifli okumalar<3

Kendimi daha iyi hissettiğimi düşündüğümde koltuktan kalkıp malikanede gezinmeye başladım. Geldiğimden beri etrafa bakamamıştım zaten.

  Önce mutfaktan gelen kokuların burnuma dolmasıyla birlikte oraya yöneldim.

  "Mis gibi kokuyor" sesimi duyduğunda gülümseyerek arkasına dönen Jin'in yanına geçtim.

  "Ne yapıyorsun?" Görmem için tencere kapağını açtı.

"Son günlerde iyi değilsin sana çorba yapıyorum." Dediğinde dudaklarımı büzdüm. Hemen aklıma anneannem gelmişti. O da ne zaman halsiz veya bitkin olsam hemen çorba yapardı.
 
  "Teşekkür ederim" dedikten hemen sonra kaşlarını çattı.

  "Hiç gerek yok. Sen şimdi git oyalan ben hazır olunca seni çağırırım." Onaylayıp mutfaktan çıktım. Jin'in bir anne edasıyla benimle ilgilenmesi çok nazik ve güzel bir davranıştı, duygulanmıştım.

  Burada yapabileceğim pek bir şey olmadığından etrafıma bakındım. Nasıl oyalanabileceğimi düşünürken diğer çocukların görünürde olmadığını farkettim.

  Merdivenlerden bir kat yukarı çıktım. Bu koridorda 2 oda vardı. Hangi oda kimin hiç bilmiyordum daha önce de hiç girip bakmamıştım zaten.

  Yakınımda duran ilk kapıyı açıp kafamı içeri uzattım. Odada ilk gördüğüm şeyler bir sürü spor aletleriydi. Biraz ileride de Jungkook'u şınav çekerken görmüştüm. Spor yapan biri olduğunu bilmiyordum. Zaten hepsiyle uzun zamandır tanışıklığım yoktu. Hepsini zaman geçtikçe tanımaya ve anlamaya çalışacaktım.

  "Bundan çok emin olma" diyerek ayağa kalkan Jungkook gülümseyerek bana döndü.

  "Bir sorun mu var?" Diye sorduğunda kafamı hızla iki yana salladım.

  "Aşağıda kimseyi göremeyince bir bakayım dedim." Beni onayladığında tahminimce koşu bandı olan alete yöneldi.

  "Daha iyi misin?" Diye sorduğunda kendimi odadaki küçük koltuğa bıraktım.

  "İyiyim ama bir şey yapamadan öylece oturmak canımı sıkıyor." Demek istediğimi anlamıştı. Namjoon hepsine dikkatli olmaları için Yoongi ile olan her şeyi anlatmıştı. Hiçbiri beni sorgulamadı veya yargılamadı yalnızca onaylayıp ellerinden gelen bir şey olup olmadığını sormuşlardı.

  Sanırım koruyucusu olduğum vampirler Dünya'nın en iyi vampirleri falandı -ki kaç tane olduklarını bilmiyordum.

  Jungkook koşu bandına geçip spora başladığında ayaklandım. Diğerlerine de bir baksam iyi olacaktı.  

  Kapıdan çıkmaya yeltenirken duvarda koyulmuş bir oyuncak dikkatimi çekti. Pembe bir tavşandı bu oyuncak. Oraya ilerleyip elime aldığımda yumuşacık olması sıkıca sarılma isteğimi uyandırmıştı.