keyifli okumalar <3
Salon camından sevgilerinin bile yalan olduğunu anladığım çifti izledim. Sonunda toparlanmışlardı, Mila malikaneden ayrılmadan sorun çıkarmaya devam etmişti fakat çocuklar yerime bunu halletmiş şimdi dışarıda taksiye binmelerini bekliyorlardı.
Bu kadar kolay pes etmesi şaşırtmıştı ama artık onları düşünmek istemiyordum.
Elimdeki kitabı sıkıca tutarak Mila'nın gitmesini ve öğrendiklerimden çocuklara bahsetmeyi sabırsızca bekliyordum. Sonunda taksiye bindiklerinde Mila ile göz göze geldim bana sinsi bir bakış atıp dudağını kıvırdı ben ise ona el sallayıp hemen arkasından perdeyi çekerek dışarıyla bağlantıyı kestim.
Taksi gittikten sonra çocuklar teker teker içeri girdiler. Önce gözüm Yoongi'ye kaydı, bizim Yoongi'miz gibi görünüyordu ama ben yine de işleri garanti altına almalıydım.
Jungkook ve Jimin'e işaret verdim. Onlara daha önceden söylediğim için bu işareti bekliyorlardı aldıkları an ise Jungkook ayaklandı.
"Eve alışveriş sırası kimde, malikanenin acil bir alışveriş ihtiyacı var." Bir şey bilmiyormuş gibi onlara baktım.
"Yoongi Hyung'ta değil mi?" Jimin'in repliğinden sonra Jungkook ve ben aynı anda kafamızı olumluca salladık.
"Liste dolabın üstünde Yoongi." Dediğimde bana baş selamı verip listeyi almaya gitti. Diğerleri noluyor dercesine bakarken hepsine susmaları için işaret verdim.
"Bugün malikanenin tüm işlerini halledelim." Dediğimde Yoongi mutfaktan çıktığı için duymasını istemiştim.
"Ben çıkıyorum bir şey isteyen?" Birkaç saniye bekleyip bize baktı Jungkook bir şey istemek için ağzını açtığı an ise "kendi gelip alsın uğraştırmasın beni!" Diyerek konuşmasını tamamladı ve çıktı.
"Kesinlikle Yoongi Hyung'tu." Jimin gülmeye başladığında bende ona ayak uydurdum.
"Eh o zaman hadi işler beklemez." Jungkook ve Jimin, Seokjin'in söylediklerini takmayarak koltuklara kuruldular. Seokjin'in sinirle onlara bağıracağını anladığımda elimle onu durdurdum.
"Sizde oturun işler birazcık bekleyebilir. Konuşmamız gereken önemli şeyler var." Namjoon konuyu anlamış gibi ciddiyetle bana bakıp oturdu.
Diğerleri de merakla oturup bana baktığında önce elimdeki kitabı gösterdim ardından açarak aynanın yazdığı sayfayı onlara çevirdim.
"Aslında önce sadece Namjoon'a anlatacaktım. Eğer sonuç istediğimiz gibi olmazsa üzülmenizi istemiyordum fakat şimdi böylesinin daha iyi olacağını düşünüyorum. Yoongi benim korumam altında biri evet ama sizinde en yakınınız bu yüzden hepinizin bilmeye hakkı var." Taehyung gülümseyerek kafasını salladı.
Kitabın elden ele dolaşmasını ve herkesin okumasını sağladım. Herkes bundan sonra Yoongi için beynini kullanmalıydı.
"Her şeyi başlatan ayna ne oluyor?" Diye bir soru attı Hoseok. Bilmeyerek omuz silktim, benim gibi kimsenin bir fikri yoktu.
"Bu hain planı nasıl bu kadar iyi kurmuş olabilirler ki? Cadılar bu kadar akıllı olabilirler mi gerçekten düşünüyorum düşünüyorum ama yok aklım almıyor." Taehyung'a Namjoon'da katılarak kafasıyla onay verdi.
"Tek başlarına yapıyor olamazlar. Beakhyun'da hiçbir şeyden habersiz alt katta kilitli, imkansız bir şey ama Beakhyun'u alt edip biri cadıları ele geçirmiş olabilir." Namjoon ayaklanmış bir sağa bir sola yürümeye başlamıştı.
"Tina... Rena ve Yena" diyerek bakışları üzerimde topladığımda kafamı yukarı kaldırdım.
"Bu isimler size tanıdık geliyor mu?" Hepsi birbirine baktı, ardından da bana
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Mansion▪[BTS]
FanficSarah yıllar sonra terkettiği malikaneye geri döndüğünde, malikaneyi bıraktığı gibi bulamayacaktır.