Jules Payot' un 1909' da yazdığı İrade Terbiyesi adlı kitabını bitirdiğimde içimde iki duygu uyandı. Birincisi üstünden yüz yıldan fazla zaman geçmesine rağmen değindiği konuların güncelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olmasının bende uyandırdığı hayret ve ikincisiyse yer yer bu güzel kitaptan alıntılar yapmak suretiyle birkaç kelam da olsa yazma hususunda derinden duyulan şevk.
Kitap genel olarak iradenin nasıl kazanılacağı ve kazanılan iradenin nasıl muhafaza edileceği üzerine yoğunlaşıyor. Cemil Meriç'in bu kitap için "Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim." demesi kadar var. 200 sayfalık bir kitabın her bölümüne değinemesem de sizlerle ilgimi çeken kısımları paylaşabileceğime inanıyorum.
İrade göstermenin felsefesine baktığımızda hepimizin bildiği temel bir unsurdan yola çıktığını görürüz. Devamlılık gösteren bir çabanın ürünüdür irade.
Türkçede niyet etmek fiilini genelde işe başlarken yapılan bir şey gibi algılıyoruz. Sanki başlarken niyet ediliyor da işin devamında niyetle bağlar kesiliyor gibi bir hissiyat içine giriyoruz. Neredeyse deyimleşmiş bir söz var, duymuşsunuzdur;
"Türk gibi başla, Alman gibi devam ettir, İngiliz gibi bitir."
Türklerin işlere büyük heves ve azimle başladıkları ama bu azmin işin sonuna dek muhafaza edilmediğine dair bu söze Prof. Dr. Ernst Hirsch de anılarını yazdığı kitabında değiniyor ve hak veriyor.
Zihnimizde irade üzerine atacağımız ilk adım niyetin iş bitene kadar var olan, süreklilik gösteren bir olgu olduğuna dair olsun.
Kitabın devamında süreklilik gösteren çalışmaların kalıcılığına değinildikten sonra irademizi adayacağımız işin tek bir iş olması gerektiği üzerine bir tez ileri sürülüyor. Kişinin biraz ders notlarına baktığı, biraz kompozisyonuna göz gezdirdiği, birkaç satır da tercüme yaptığı örnekteki durumda irade temeline dayanan bir dikkat olmadığı ileri sürülüyor ve değişik alanlara bölünen bireyi şuraya buraya amaçsızca konan sineğe benzetiyor.
Bu genel girişin sonunda kendimizi mücadele edilecek düşmanlar başlıklarında gezinirken buluyoruz. Kitabın ilk 70 sayfasında mücadele edilecek üç temel alandan bahsediliyor.
1- Cinsel dürtüler ve şehvet
2- Kötü arkadaşlar
3- Tembellik bahaneleri
İki ve üçüncü başlıklar için söz veremesem de bu kitabın konusuyla alakasından ötürü ilk başlığa mutlaka değineceğim. Kitabın devamına ilişkin belki küçük alıntılar paylaşabilirim.
İlk bölüm bu kadar olsun.
Esen kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manstürbasyonu Bırakma Üzerine
Aktuelle LiteraturBir kadın olarak yazdığım bu hikaye, 9. sınıfta 14-15 yaşındayken tanıştığım bu platformda farklı yollara (hikayelere) sapıp yıllar içinde süregelen bir alışkanlık haline getirdiğim mastürbasyonu başladığım yerde bitirme gayretidir. Fikrimce eğer bi...