Işten çıkmış eve gidiyordum. 1 hafta önce annem , ablam ve babamın ölüm yıldönümüydü. Ve ben eniştemle yaşıyordum. Ickici pislik bir adamla beraber yaşıyordum. Tek ailemden sayılabilecek o kalmıştı. Elinden defalarca kez kurtulmaya çalışmış ,defalarca kaçmıştım. Ama gidecek biryerim olmadığı için tekrar eve dönüyordum. Tilkinin kürkçü dükkanı misali..
Henüz 17 yaşımda olmama rağmen, arkadaşlarım gibi okul, ders stresim yoktu. Her zaman bu yüzden yakınmıştım. Şimdi mi , şimdi ise bir mağazada görevli olarak çalışıyordum. Büyük bir mağazaydı ve kat kat bir alışveriş merkezinin girişindeydi. Hergün zengin , sevimsiz insanlarla yüz göz olmak canımı sıkıyordu. Kazandığım paranın yarısını almak daha da sinirimi bozuyordu.
Bindiğim otobüsten inmiş küçük mahallemize ilerlemeye başlamıştım. Her şey üst üste geliyordu. Neyse ki tatil yapabilecektim. Enişteme tabiki de tatile gideceğimi söylememiştim. Mağazanın, zenginler için açılan yeni bir mağazanın tanıtımında onlara görevli olarak yardım edeceğimi söylemiştim. Kabul etmeyeceğini anladığımda ise parasının iyi olduğunu söylememle, neredeyse beni kendi bırakacağını söyleyecekti. O dereceydi yani. Paranın lafını duyunca değişen bir tipti,
gerçi kim değişmez ki?Odama girmiş üzerimi değiştirmiştim. Aynanın karşısında saçlarımı tarıyor, olmayan hayatımı düşünüyordum. Bu akşam çıkacaktım sözde tatilime .
Aynadan günler önce hazırladığım valize baktım . Içim heyecanla dolmuştu .Ayağa kalkıp dolapta kalan birkaç kıyafetlerimdenÇıkarıp, hızla üzerime giyinmiştim . Taradığım uzun , sarı saçlarımı açık bırakmıştım.
Sonunda uçaktan inmiş, Istanbul'da ydım. Doğrusu hiç İstanbul' a gelmemiş, Antalya dışına bile hiç çıkmamıştım. Etrafımı süzdüm . Buralarda insanlar ne kadar da özgürdü. Bende özgür müydüm artık?
Geri dönmeseydim eniştem olacak o adamın yanına, beni aramayı denemez miydi ?Yarım saattir elimdeki valiz ile bir otel arıyordum. Telefonumu boynumda asılı çantamdan çıkarıp konumdan otel aramaya başladım. Diğer yandan da yürüyordum. O kadar dalmıştım ki telefondan başını kaldırıp etrafa göz gezdirdim. Ahh lanet olsun buralardan hiç taksi geçmez miydi?
Neredeydim ben gerçekten de ? Etrafımda bir iki tur dönüp bakınmaya başladım. Ev bile yoktu. Nasıl gelmiştim buraya ? Telefona yine bakacakken kapanması bir oldu. Ayağımı yere vurup kendi kendime-Ahh lanet olsun, bir sen eksiktin.
Saçlarımı kaşıyıp ne yapacağımı düşündüm. Maalesef yürüyüp bir taksi bulmaktan başka çarem yoktu. Hem eminim geçer ya , evet evet moralimi bozmamalıyım.
'Bozma moralini Bade. Devam et sadece. '
Içimden terkar ettiğim şey ile çenemi dikleştirip bu karanlık yerde daha da hızlandım.
Artık yorulmuş acıkmış ve çok susamıştım. Biraz daha yürüdüğümde ileride duran siyah arabaları karanlıkta zar zor seçebilmiştim. Karanlıkta dikkat çekmeden ilerleyip
görünen harabe yeri umursamadan, arabalardan birinin bagajını açıp önce valiz çantamı koymuş, ardından ben girmiş ve kapağı kapatmayı başarabilmiştim. Yorgunluktan daha fazla duramadan gözlerim kendiliğinden kapanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA'NIN AŞKI
Teen FictionHiç olmaması yerde olan bir kız. Mafyanın evinde ve odasında... Korkunç, sinirlenince gözü birşey görmeyen acımasız katil mafya ... Kız odasına girmiş gizlenmişti. Ama olan bir olay ile kendini adama gizlemişti. Adam artık onu bırakmak istemezs...