Sen artık bana aitsin !
◇◇◇◇◇◇◇◇◇
1 haftadır tanımadığım bu adamın evinde kalıyor, onunla karşılaşmamak için bana verdikleri odadan asla çıkmıyordum. Yine her zamanki gibi camın kenarında oturmuş kararan havaya bakıyordum.
Hayat ne kadar da garipti. Insan birgün birşey yaşadığında güneş doğduğunda veya battığında o gün yaşadıklarımız ne kadar ağır olsa da az birşey bile olsa hafifliyordu. Dünya, hayat , insanlar ne kadar da garipti.
O kadar dalmıştım ki bahçeden girmiş, durmuş araçları ve tanımadığım adamın dikkatle elindeki sigara ile buraya baktığını fark etmemle hızla yerimden kalkıp perdeleri çekerek kendimi yatağa bıraktım. Oflayıp cenin pozisyonunu alıp her gece olduğu gibi gözümdeki yaşların sessizce akmasına izin verdim.
Sabah vücudumdaki ağırlıklar ile gözlerimi araladığımda gözlerim her zamanki tavanla karşılaşmıştı. Fakat gördüğüm şeyle hızla yerimden kalktım. Ama ... ama bu nasıl olurdu?
Burası benim bir haftadır kaldığım yer değildi ki, nerdeydim ben ?Vücudumdaki henüz iyilesmemis morlukların hafif sızısını umursamadan yerimden kalktım. Hızla kapının oraya gidip sessizce kapıyı açtım. Etrafa dikkatsizce göz gezdirdiğimde merdivenleri görmemle sessizce çıkıp, arkamdan tekrar sessizce kapıyı kapattım. Merdivenlerden ayak uçlarımda inmiş etrafa göz gezdirmeden, inerken gördüğüm dışarı kapısına ilerlemiştim. Kolu indirecekken tanıdık gelen otoriter ses
-Masaya gel ve kahvaltını yap !
Yavaşça döndüğümde bunun Ateşhan denen herif olduğunu gördüğümde gözlerim şaşkınlıkla yuvalarından çıkacak gibi açılmıştı. Kekeleyerek
-S .. sen neredeyim ben, ne işim v..var burada ?
Başını tabağından kaldırıp bana baktığında gözlerinden, bakışlarından korktuğum için birkaç adım gerilemiştim. Sorularımı es geçerek kasılmış çenesi, belirginleşmiş damarları ile üzerine basa basa
- Sana.masaya.gel.dedim !
Başımı önüme eğmiş düşünmeye başlamıştım? Ne oluyordu, neler dönüyordu? Buraya nasıl gelmiştim ?
Salona göz gezdirdiğimde hiç düşünmeden tekrar koşarak merdivenlere ilerlemiş yukarıya çıkmaya başlamıştım. Koridorda nereye gireceğimi düşünürken, merdivenlerin başından gelen sert adım sesleri duyulmaya başlamıştı.Kendimi rastgele ilk kapıdan içeriye atıp köşedeki küçük dolabın içine girerek gizlenmiştim. Burası dar olsa da en azından girebilmiş ve gizlenebilmeyi başarabilmiştim. Geçen dakikaların ardından kapı açıldığında ayak seslerini duydum.
Odadaydı ! Beni arıyordu!
Kesin bu sefer öldürecekti beni. Elden ele dolaşıyordum. Eniştem, tanımadığım adam, bu psikopat adam... sırada ne vardı? Kim vardı?Başımı çevirip dolabın kapağını hafifçe araladığımda karşımda onu görmemle kapağı hemen kapatıp başımı kendime çektiğim dizlerime gömmüştüm. Dolabın kapağı açılmış ne o konuşuyordu, ne de ben ağlamamı durdurabiliyordum.
Kaç saattir, kaç dakikadır bu halde durduğumuzu bilmiyordum. Başımı kaldırıp ona baktığımda elindeki ne ara, nereden geldiğini anlamadığım kehribarımsı sıvıyı içiyordu.
-Çık artık oradan !
Verdiği emir cümlesi ile elim ayağıma dolanmıştı. Korkuyla dolapta daha da geri çekilip dizlerimi daha da kendime çektim. Bu sefer bıkkınlıkla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA'NIN AŞKI
Teen FictionHiç olmaması yerde olan bir kız. Mafyanın evinde ve odasında... Korkunç, sinirlenince gözü birşey görmeyen acımasız katil mafya ... Kız odasına girmiş gizlenmişti. Ama olan bir olay ile kendini adama gizlemişti. Adam artık onu bırakmak istemezs...