6.

28.5K 895 310
                                    

Sen artık  bana aitsin !

◇◇◇◇◇◇◇◇◇

1 haftadır tanımadığım bu adamın evinde kalıyor,  onunla karşılaşmamak için  bana verdikleri odadan asla çıkmıyordum. Yine her zamanki gibi camın  kenarında oturmuş kararan  havaya bakıyordum.

Hayat ne kadar da garipti. Insan birgün birşey yaşadığında güneş doğduğunda  veya battığında  o gün yaşadıklarımız ne kadar ağır olsa da az birşey bile olsa hafifliyordu. Dünya,  hayat , insanlar ne kadar da garipti. 

O kadar dalmıştım ki bahçeden girmiş,  durmuş araçları ve tanımadığım adamın dikkatle elindeki sigara ile buraya baktığını fark etmemle  hızla yerimden kalkıp perdeleri çekerek kendimi yatağa bıraktım. Oflayıp cenin pozisyonunu alıp her gece olduğu gibi gözümdeki yaşların sessizce  akmasına izin verdim. 

Sabah vücudumdaki ağırlıklar ile gözlerimi araladığımda gözlerim her zamanki  tavanla karşılaşmıştı. Fakat gördüğüm şeyle hızla yerimden kalktım. Ama ... ama bu nasıl  olurdu?
Burası  benim bir haftadır    kaldığım yer değildi ki,  nerdeydim ben ?

Vücudumdaki  henüz iyilesmemis morlukların  hafif sızısını umursamadan  yerimden kalktım. Hızla kapının  oraya gidip sessizce kapıyı  açtım. Etrafa dikkatsizce  göz gezdirdiğimde merdivenleri görmemle sessizce  çıkıp,  arkamdan tekrar sessizce  kapıyı  kapattım. Merdivenlerden ayak uçlarımda inmiş etrafa göz gezdirmeden, inerken gördüğüm dışarı kapısına ilerlemiştim. Kolu indirecekken tanıdık gelen otoriter ses

-Masaya gel ve kahvaltını yap !

Yavaşça döndüğümde bunun Ateşhan denen herif olduğunu gördüğümde gözlerim  şaşkınlıkla yuvalarından çıkacak gibi açılmıştı.  Kekeleyerek

-S .. sen neredeyim ben,  ne işim  v..var burada ?

Başını tabağından kaldırıp bana baktığında gözlerinden,  bakışlarından korktuğum için birkaç adım gerilemiştim. Sorularımı es geçerek  kasılmış çenesi,  belirginleşmiş damarları ile üzerine basa basa

- Sana.masaya.gel.dedim !

Başımı  önüme eğmiş  düşünmeye başlamıştım? Ne oluyordu,  neler dönüyordu?  Buraya  nasıl gelmiştim ?
Salona göz gezdirdiğimde hiç düşünmeden tekrar koşarak merdivenlere ilerlemiş yukarıya çıkmaya başlamıştım.  Koridorda nereye gireceğimi düşünürken,  merdivenlerin başından gelen sert adım  sesleri duyulmaya başlamıştı.

Kendimi rastgele ilk kapıdan içeriye atıp köşedeki  küçük dolabın içine girerek gizlenmiştim. Burası dar olsa da en azından girebilmiş ve gizlenebilmeyi başarabilmiştim. Geçen dakikaların ardından kapı açıldığında  ayak seslerini duydum.
Odadaydı ! Beni arıyordu!
Kesin  bu sefer öldürecekti beni. Elden ele dolaşıyordum. Eniştem,  tanımadığım adam, bu psikopat adam... sırada ne vardı? Kim vardı?

Başımı çevirip dolabın kapağını hafifçe araladığımda karşımda onu görmemle kapağı hemen kapatıp başımı kendime çektiğim  dizlerime gömmüştüm.  Dolabın kapağı açılmış ne o konuşuyordu,  ne de ben ağlamamı durdurabiliyordum.

Kaç saattir,  kaç dakikadır bu halde durduğumuzu bilmiyordum. Başımı kaldırıp ona baktığımda elindeki  ne ara,  nereden geldiğini anlamadığım kehribarımsı sıvıyı içiyordu.

-Çık artık oradan !

Verdiği  emir cümlesi ile elim ayağıma dolanmıştı. Korkuyla dolapta daha da geri çekilip dizlerimi daha da kendime çektim. Bu sefer bıkkınlıkla

MAFYA'NIN AŞKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin