Anime Yandere One Shot

Yandere! Dabi

Dabi'ye hakkını vermemiştin.

Onu reddettiğinizde, gerçekten umursamayacağını varsaymıştınız. Ona ciddi bir şey aradığını söylediğinde, onun da aynı şeyi istemediğini ummuştun. Seni sevecek birini istediğini söylediğinde, içinde yanan sana olan sevgiyi özlemiştin. Ve ayrılmak için döndüğünde, seni sonsuza dek terk edeceğini varsaymıştın.

Dabi kabul etmek zorunda kaldı, birkaç günlüğüne ayrıldı. Ne de olsa o sadece bir insandı, siz fark etmemiş gibi görünseniz bile. Bir sonraki adımının ne olması gerektiğini anlamaya başlamadan önce yaralarını yalaması, durup bir nefes alması gerekiyordu. Yine de, onu reddetmenle birlikte bıraktığın dumanın içinden bile acı verecek kadar açık olan bir şey vardı: Dabi o kadar kolay pes etmeyecekti.

Hayır, bu sadece senin haklı olduğunu kanıtlar.

Cevabınızı sorunsuz bir şekilde alıp uzaklaşsaydı, size yalnızca içgüdülerinizin doğru olduğunu, sizinle birlikte olmak isteme konusunda ciddi olmadığını göstermiş olurdu. Ve kendisine karşı tamamen dürüst olsaydı, bu izlenimi nasıl edinmiş olabileceğinizi görebilirdi. Dabi her zaman rahat ve rahat tavrıyla gurur duymuştu ama senin gibi tatlı kızların onun gibi erkekleri erkek arkadaş olarak görmelerine neden olan tavır bu değildi. Yani gerçekten, onun tek seçeneği senin için savaşmaktı, sana ne kadar yanıldığını göstermek. Seninle gerçek bir ilişki istediğini düşünmedin mi? Seni sevmediğini mi?

Sana ne kadar yanıldığını göstermekten zevk alacaktı.

Kanepenize uzanmış Dabi, uykulu gözlerle dairenizin ön kapısına baktı. Dakikaları sayarken buzdolabından aldığı birkaç birayı emerek saatlerdir eve gelmeni bekliyordu. Yine de, o kapıdan içeri girdiğinde yüzündeki o ifadeyi gördüğünde ve onu orada seni beklediğini gördüğünde her şeye değecekti. Kanepenin minderlerine daha da yaslanarak bu düşünceyle sırıttı. O yumuşak dudaklarınla ​​ona nefes nefese bakarken ve o masum geyiğin gözleriyle ona bakarken, en hafif tabiriyle şok olurdun. Onun orada olmasının ne anlama geldiğini anladığında, Dabi'nin kollarına koşacağından kesinlikle hiç şüphesi yoktu, istediğin kişi o değilmiş gibi davranmak zorunda olmadığın için minnettardı.

Bu yüzden, kapınızın diğer tarafında anahtarlarınızın şıngırdadığını haber veren bir işaret duyduğunda, Dabi hevesle öne eğildi ve her şeyin hazır olduğundan emin olmak için her şeyi bir kez daha verdi. Genelde sevgilisini mutlu etmek için bu kadar endişelenen bir adam değildi ama ne diyebilirdi ki, onun içindeki en tuhaf şeyleri ortaya çıkardın. Şimdi sadece bunu görmeni sağlaması gerekiyordu.

Kapınızı kabaca iterek açtınız, market poşetlerinizi tutmakta zorlanırken tökezleyerek içeri girdiniz. Onlarla kavga etmekle o kadar meşguldün ki, Dabi'nin kanepende tembellik ettiğini, senin onu fark etmeni beklediğini bile görmedin. Sıkıntıyla kaşlarını çatarken Dabi, açıkçası, siz ona gereken ilgiyi gösterme zahmetine girene kadar orada kalmaya ikna oldu. Burada büyük bir romantik jest yapmaya çalışıyordu ve eğer onu fark edemeyecek kadar bencil bir kaltaksanız, belki de zamanını boşa harcamamalıydı. Dabi, senin o masum, sevimli yüzünü görür görmez, bu düşünce toza dönüştü.

Neden bu kadar kolay pes etmesi gerektiğini sordu kendi kendine? Neden senden bu kadar kolay vazgeçsin? Her şeyi planlamıştı -çok fazla iş yapmıştı- seni kazanmaktan fazlasını elde etmişti. Olman gerektiği gibi, onun olmaya çok yakındın ve bunun cazibesi, onu geri çeviremeyecek kadar güçlüydü. Bu yüzden, Dabi bir sırıtışla kendini kanepeden kaldırdı ve sana doğru sendeledi, senden alışveriş poşetlerinden bazılarını almak için uzandı ve ellerini seninkilerin üzerinde yavaşça gezdirdi.

"Bu konuda sana yardım etmeme izin ver bebeğim."

Dabi'nin sana sırıttığını görmek için yukarı baktığında, çantalarını şok içinde düşürdün, Dabi kapıyı arkandan kapatırken tamamen donakaldın. Eve döndüğünüzde kimseyi görmeyi beklemiyordunuz, ama olsaydınız Dabi olmasını asla beklemezdiniz. Onu en son yaklaşık bir hafta önce, sana çıkma teklif ettiğinde ve sen onu oldukça nazik olduğunu düşündüğün bir şekilde geri çevirdiğinde, sadece sana orospu ve orospu demeye başlaması için görmüştün. . O zaman neden donduğuna şaşmamalı. Bileklerinizi çekiştirmeye ve sizi kanepeye götürmeye başladığında bile, tek yapabildiğiniz ağzınız hafifçe açık halde ona bakmaktı. Sadece seni kanepeye çektiğinde zihnini tekrar harekete geçirebildin.

"N-burada ne yapıyorsun, Dabi?" sen toprakla.

"Sence ne için buradayım?" alay etti. "Seni görmeye geldim prenses."

"Eğer bana tekrar orospu demek için geldiysen, hemen şimdi gidebilirsin."

"Ah, duygularını incittim mi bebeğim? Çünkü beni böyle geri çevirdiğinde benimkini gerçekten incittin. Ben sadece iyiliğini iade ediyorum."

"Üzgünüm Dabi, ama gerçekten farklı şeyler istediğimizi hissettim ve..."

"Biliyorum biliyorum. Ve böyle düşündüğünü anlıyorum, ama olay şu, bebeğim," diye mırladı, sana daha da yaklaşırken mavi gözleri parlıyordu. "Yanlış yaptın. Çok, çok yanıldın. Artık istediğim tek bir şey var, o da sensin."