Uyarılar: kloroform kullanımı, adam kaçırma, öldürmeden bahsetme
"Sebastian, sana onları bırakmanı emrediyorum!" Sen kaçarken Ciel bağırdı. Ciel yüzünüze bir bakış attı ve onunla aynı yaşta olan bir erkek çocuğu gördüğüne şaşırdığını söylemek, daha az ona bakmamak, yetersiz bir ifadeydi. İblis uşağının onu bulmak için uğraştığı soyluları o kadar dikkatli bir şekilde öldüren kişinin kendi yaşında bir çocuk olduğunu mu?
Ciel masasındaki dosyaya baktı, bilgileri tekrar tekrar okudu. Yüzünü gördükten sonra Sebastian'ın senin hakkında bir dosya oluşturması zor olmadı. Senin onun yaşında olduğundan şüphelenmiş ve büyük ihtimalle paraya ihtiyacı olduğu için öldürmeye başlamış gibi.
Ciel'in seni son görüşünden bu yana bir ay geçmişti ama takıntısı artmaya devam ediyordu. Ciel ilk başta takıntısını inkar etti, bunun senin zeki olduğunu düşündüğü için olduğunu hissettiğini ve bu kadar kusursuz bir şekilde öldürebildiğine şaşırdığını ama senin hakkında daha fazla şey öğrendikçe, daha çok şey öğrendiğini söyledi.
kişisel şeyler, sana olan takıntısı daha da arttı.
“Sebastian… bu gece için bana bir vuruş emri ver. Katili yakalayacağız o zaman" diye emretti Ciel, dosyanıza son bir bakış atarak.
"Evet lordum."
En hafif tabirle şüpheliydin. Herkes Ciel Phantomhive'ın uşağını biliyordu ve birisi Ciel'i öldürmek için ne yaparsa yapsın o uşak onları her zaman durdurur. Öyleyse neden biri senden yine de ciel'e hit emri verdi?
Çok sorgulamamaya çalıştın. Yani ÇOK paraydı ve annenin tedavisinin geri kalanını karşılardı, bu yüzden en azından denemek zorundaydın. Şimdi düşününce, annenin tedavisinin geri kalanını ödemek için ihtiyacın olan TAM para miktarı.
Omuzlarını silkerek cebine bir bıçak koydun ve hayalet kovan malikanesine doğru yolculuğa başladın.
Ciels penceresine tırmanmak o kadar da kötü değildi. İkinci kattaydı. Pencereyi sessizce açarak yatak odasına girdiniz ve cebinizden bıçağınızı çıkardınız. Karate uşakını henüz görmedin ki bu iyiye işaretti. Kim bilir belki başarılı olursunuz.
Bir mum ışığı duyduğunda olduğun yerde durdun. Yavaşça başınızı çevirdiğinizde, yatağının yanındaki sandalyesinde sanki bir tahtmış gibi otururken tüm parıltısında bir ciel hayalet kovanı gördünüz.
"Biliyorsun..İlk başta gelmeyeceğini düşündüm. Bu kadar çok kırmızı bayrağı olan bir şeye kanamayacak kadar akıllı görünüyordun ama işte buradasın." dedi Ciel gülümseyerek
“Kahretsin… Ölümüme doğru yürüdüm, değil mi?” dedin, kendini hayal kırıklığına uğrattın
"Ah hayır canım senin ölümüne değil." dedi Ciel, arkandaki bir şeye bakarken sırıtışı yavaş yavaş büyürken.
"Sevgilim? Üzgünüm ama ne-" burnunu ve ağzını kapatan bir şey hissetmeden önce söyledin.
Adama karşı mücadele ettin ama o yerinden kımıldamadı bile. Siyah noktalar yavaş yavaş görüşünüzü doldurmaya başladı ve siz bayılmadan önce Ciel phantomhive'a son bir bakış attınız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anime Yandere One Shot
Short StoryHoşuma giden yandere one shotları çeviriyorum.Türkçe yandere one shot çok az bulunduğu için bu kitabı yapıyorum. İstediğiniz karakterleri bana dm olarak ya da yorumlar aracılığıyla söyleyebilirsiniz.
