Bölüm-18 - Bangkok

3.1K 240 305
                                    

Bölüm Şarkısı. - Nilüfer : Yolcu Yolunda Gerek

Keyifli okumalar 🥰🥰🥰

Emir'in kükreyişi ile Selçuk ve Kayra'nın bakışları bir biri ile kesişirken Selçuk bezgin bir şekilde fısıldadı.

"Ben seninle nasıl baş edeceğim be kızım!"

"Dereyi görmeden paçaları sıvama enişte onu nikahı bastıktan sonra düşünürsün! Tabi önce ablamım gönlünü yapman lazım nikahı basmak için."

Kayra'nın sözleri ile Selçuk umutsuzca ona bakarken diğerleri Emir'e acıyarak bakıyorlardı. Emir ise ne yapacağını bilemeyerek ileri geri öfkeyle dolanırken Ayaz elindeki içeçeği büyük bir keyifle uzun pipetinden yudumlayarak kalabalığa doğru yaklaştı. Pipetten çıkarttığı garip seslerle sert bakışlar ona dönerken o diğer elindeki içeceği Mehmet'e uzatarak yüzündeki muzip çocuk sırıtışı ile konuştu.

"Al kardeşim içte içinin yangını sönsün." Elindeki içecekten bir yudum daha alarak bağardağı tuttuğu elinin işaret parmağını kaldırarak uyarırcasına sözlerine devam etti." Fazla takıyorsun Mehmet su akar yolunu bulur demişler. Biraz oluruna bırak oğlum bu işi. Takma bu kadar. Kendine zarar veriyorsun!" Mehmet'in uyarırcasına kaş göz işareti yapması ve diğer arkadaşlarının sert bakışları ilr tuhaf davranışlarından işkillenirken, bakışları burnundan soluyan Emir'e kayınca bu defa da elindeki içeceği kaldırıp onu işaret ederek sözlerine devam etti.

"Nesi var bunun? Ne oldu gene?"

Ayaz'ın sorusu ile Max yavaşça Ayaz'a sokularak fısıldadı.

"Zeynep kaçmış! Üstelik Sahra ile birlikte!"

Ortamda aniden yankılanan kahkaha ile herkesin bakışı Ayaz'a dönerken Emir'in sert bakışlarıda onu bulmuştu. Ayaz ise elindeki içecekleri Max sin eline tutuşturarak Emir'e doğru yanaşıp kolunu omzuna dolayarak düşünceli bir şekilde konuştu.

"Yıkık duvara yaslanma üstüne çöker,güvenme el kızına ağzına sıçar!"Emir omzundaki kolu sertçe ittirerek homurdandı.

"Siktir git Ayaz! Özlü sözlerini git başka yerde kullan havamda değilim kardeşim kalbini kırarım!"

Arkadaşının çıkışı ile Ayaz tekrar Max se doğru ilerleyerek biraz önce eline tutuşturduğu içeceğini alıp umursamazca omuz silkip içeceğinden büyük bir yudum alarak söylendi.

"O özlü sözü söyleyen ben değilim kardeşim. Bilirsin tarzım değil. Gelirken Yasemin ablayla karşılaştım pek bi keyifliydi. Sizin balayından falan açıldı konu muhabbetin sonunda bana dediki Emir'e selamımı söyle ; " Yıkık duvara yaslanmasın üstüne çöker,güvenmesin el kızına ağzına sıçar!" Lafımı iletiver o anlar dedi o yüzden söyledim ben onu." Sözlerini bitirip tekrar içeceğinden bir yudum alırken erkeklerin kendisine bakarak sırıtınca Ayaz anlam veremeyerek başını ne var dercesine salladı. Emir onun bu hareketi ile öfkeyle homurdandı.

"Lan gerizekalı! Burada güvenmemem gereken yıkık duvar sen olıyorsun beyinsiz! Bir de rahat rahat içeceğini höpürdetiyor!" Emir'in sözleri ile içtiği içecek boğazına kaçarken şaşkınca işaret parmağı ile kendisini göstererek söylendi.

"Nasıl lan!? Şimdi Yasemin abla bana muhabbet arasında laf mı soktu yani!?"

Emir sinirle saçlarını çekiştirerek çıkıştı.

"Sadece sana laf soksa iyi! Aba altından sopa göstermiş Yasemin ablan! Belliki bizim işe annemler el atmış!" Elini kaldırarak karşısındaki adamları işaret ederek bıkkınca devam etti. " Bu adamlara nasıl çektirdilerse,Emir'de yaptıklarının bedelini ödeyecek demeye getirmişler!"Elleri ile yüzünü sertçe sıvazlayarak bezgince söylendi. "Yaktın beni Ayaz! Yaktın!" Emir ne yapacağını bilemez bir şekilde dolanırken düğün alanının yavaş yavaş boşalması ile Ali,Ömer ve diğerleri Emir'in etrafındaki topluluğa yanaşarak durım tespiti yaparcasına incelediler. Ali oğlunun haline ters ters bakarak homurdandı.

İKİ DİLDE AŞK (DAVA  SERİSİ 3) FİNAL OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin