"Gel bakalım bebeğim" diyerek beni kucağına alan adamın boynuna kollarımı sarmıştım sıkıca.
Arabadan çıktıktan sonra beni evine doğru getirmeye başlamıştı. Tabi kucağında gitmek hesaplarımın arasında yoktu ama bu da muhteşem bir olay olduğu için sesimi çıkarmıyordum.
"İyisin değil mi bebeğim?" Dediğinde söylediği sevgi sözcüğüyle nefesim boğazımda kalmıştı.
"B-ben evet"
Kekeleyerek konuşmama gülüp saçlarımı öptü ve beni ne ara kapısını açtığını anlamadığım evinin içine girdirdi.
"Yeniden hoşgeldin" dediğinde gülümseyip başımı omzuna dayadım.
"Hoş buldum" Dedikten sonra saçımı tekrar derince öpmüş ve kanepeye otutturmuştu. Benim yanıma o da yerleşirken gülümsemeden duramıyorum bir türlü.
Dünden beri benimle bebek gibi ilgileniyor, üstüne bir de güzel sözcükler söyleyip beni utandırıyordu.
"Aç mısın yavrum? Bizimkilere söylerim hemen dükkandan bir şeyler getirirler" dediğinde kafamı ve ellerimi aynı anda hızla iki yana sallamıştım.
İki günde bana kilo aldıracaktı, ki zaten hafif tombul bir vücudum vardı biraz daha yersem ortalıkta oyuncak ayılar gibi yuvarlanarak gezecektim.
"Yok teşekkür ederim" diyerek gözlerimi ellerime tekrar diktim ve parmaklarımla oynamaya başladım.
Ben dalmış bir şekilde parmaklarımı izlerken alnımda hissettiğim ellerle başımı yavaşça kaldırıp sevdiğim adamın gözlerine dikmiştim gözlerimi.
"Çok acıyor mu?" Diye şefkatli sesiyle sorduğunda olumsuz anlamda kafamı sallayıp derince yutkundum. Uzun süredir birbirimize karşı yakın olsak da, bu sefer ayrı bir yakınlığımız oluşmuştu.
Duygusal olarak yoğunluk hissederken, gözlerim yavaş bir biçimde dudaklarına kaysa da kendimi hemen toparlayıp yüzünün başka kısımlarını incelemeye başladım.
Önce kalın ama şekilli kaşlarını, ardından içten bir şekilde beni inceleyen gözlerini izlemiştim.
Dalmış bir biçimde yüzünün her bir zerresini özenle tararken dudaklarının hareket ettiğini fark edip şaşkınca bakındım sevdiğim adama.
"Korhan"
Duyduğum ismimle birlikte kendime gelip hemen silkelendim ve cevap verdim.
"Efendim"
"Sana söylemem gereken bir şey var ama bana kızma lütfen" dediğinde şaşkınlığıma biraz daha şaşkınlık katılmıştı.
"Neden kızayım ki?" Diye masum bir şekilde sorduğumda sevecen bir gülümseme sunmuş ve beklemediğim bir anda beni kucaklamıştı.
Bacaklarım iki yanından kanepede katlanırken dizlerime özellikle dikkat etmişti. Bu hareketine alıştığım için hemen kollarımı boyuna dolayıp, söyleyeceklerini dinlemek adına kendime rahat bir pozisyon yaratarak, kucağında biraz kıpırdandım.
Altımdaki adamın kesik bir nefes aldığını fark etsem de ne olduğunu anlamayarak gözlerimi hevesle gözlerine dikip boynundaki kollarımı sıkılaştırdım.
"Hadi merak ettim" diye onun konuşmaya başlamasını sağladığımda kocaman elleri belimi kavramış, beni kendine biraz daha çektikten sonra ağzını aralamıştı.
"Şimdi tekrar ediyorum kızma olur mu? Ben hep seni sevdiğimden yaptım bunu"
Seni sevdiğimden kısmından sonra kulaklarım anlık uğuldasa da kendimi toparlayıp devam etmesini işaret ettim.
"Hani sana yazan biri vardı, seni sevdiğini söyleyen" dediğinde bunu nereden bildiğini sorgulasam da sesimi çıkarmadan devam etmesini beklemiştim.
"İşte o aslında bendim" dediği anda kalbimin gürültüsünün dışardan bile duyulduğunda emindim.
Beni seviyordu, sevdiğim adam beni seviyordu resmen.
"S-sen. N-ne? Beni sen nasıl?"
Saçmaladığımın farkına varsam da umursamadan telaşla bana bakan yüze döndüm.
"Yavrum cidden seni çok seviyorum ama nasıl yaklaşacağımı bilemedim, o yüzden öyle yaptım özür dilerim" dediğinde şaşkınlıkla açılmıştı gözlerim.
"Beni seviyorsun?" diye sorduğumda kafasını sallamış ve belimdeki ellerini sıklaştırarak kendine çekmişti.
"Evet bebeğim çok seviyorum, içime sığmıyor sevgim" söylediği kelimelere cevap vermek için ağzımı açıp kapatsam da ağzımdan kelimeler bir türlü dökülmüyordu.
"Lütfen kızma bana, özür dilerim. Gerçekten nasıl açıklayacağını bilemedim, ben ilk defa birini sevdim ne biliyim ne yapacağımı?"
Bu uzun cümlesinden sonra "Ben neden kızacağım ki sana?" Diye sorduğumda bu sefer şaşırma sırası ona geçmişti.
"Yani yaptığım yanlıştı" dediğinde kafamı iki yana sallayıp gülümsedim. Sonunda kendime gelmiştim.
"Ama beni seviyorsun" diyerek gülmeye başladığımda o da beni izleyerek gülümsemişti.
"Evet seni çok seviyorum hem de" dediğinde sıkıca sarılıp yüzümü boynuna gömmüştüm.
"Ben de seni çok seviyorum" dediğimde onun da nefesinin kesildiğini anlamıştım.
"Bunu duymak çok güzel hissettirdi"
Söylediği kelimelerden sonra aklıma gelen detayla yanaklarım kızarmaya başlamıştı bile.
"Ama ben sana zaten seni sevdiğimi söylemiştim, senin sen olduğunu bilmeden"
Sıraladığım saçma kelimeler dizisi ile bana gülmüş ve popomdan tutarak bedenine daha fazla yaklaştırmıştı beni.
"Böyle sesli duymak ayrı bir güzeldi benim için" dediğinde kızarmış yanaklarımı gizlemek adına daha fazla sarılmış ve mis gibi kokusunu derin derin içime çekmiştim.
"Oy götünü yerim ben senin"
İkimiz de gülerken kendimi çok huzurlu hissediyorum.
Ulan yerim ikinizi ben eşekler jsjcjsjcs.