İki

927 138 35
                                    

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, iyi okumalar 💜

Hyunjin ertesi sabah yaşlı çift ile kahvaltı yaparken masanın üzerindeki radyodan sabah haberlerini dinliyorlardı.

" Duydun mu? Nereden geldiklerini anlamadım ama tonla insan ülkeye giriş yapmış. " dedi yaşlı adam eşine.

Hyunjin gergin bir şekilde yemeğine döndü.

Yaşlı kadın huzursuzca yerinde kıpırdandı.

" Gelip ülkemize yerleşmeleri iyi hissettirmiyor. " diye cevapladı eşi onu.

Hyunjin gözlerini çaprazında oturan kadına çevirdi. Yaşlı adam kuşkuyla onu inceledi.

Dün ülkeye giriş yapan insanlar ve yine dün evlerinde kalmaya gelen bir tüccar?

Hyunjin ona şüpheyle bakan adama döndü. Gözlerinin içine baktı, tehlikeyi hissetmişti.

Hızla gözlerini üzerinden çekmeden zihnini manipüle etmeye başladı.

Bir süre masada sessizlik oldu. Adam ve Hyunjin birbirlerine bakıyorlardı sadece.

Bitti.

Sonunda Hyunjin gözlerini çekerek yemeğine döndü, adamın zihnini tüccar olduğuna inandırmıştı.

" Hayatım? "

Adam ona seslenen eşi ile gözlerini kırpıştırarak kendine geldi.

Eşi tuhafsayarak ona baktı, bir süredir sesleniyordu.

" Yemeğin soğuyacak. " diye mırıldandı sofradan kalkarken.

Adam boş bakışlarla başını sallayıp yemeğine döndü.

Hyunjin bıyık altından gülümsedi.

O öğleden sonra yaşlı çifte veda ederek evden ayrıldı. Nereye gideceğini bilemez halde öylece sokaklarda ilerliyordu.

Akşama doğru öylece geçtiği sokaklardan birinde dükkanın önünde, bir grup genç ona sataştı. Onun yeni gelen insanlardan olduğunu elbette anlıyorlardı, burada herkes herkesi tanıyordu anlaşılan.

" Bende sadece tiksinti uyandırıyorsunuz." dedi içlerinden biri. " Savaştan kaçacak kadar korkak insanlarsınız. "

Hyunjin cevap vermeden yürümeye çalıştı, bu insanların hiçbir şeyden haberi yoktu. Sadece konuşuyorlardı.

" Nereye gittiğini sanıyorsun? " diyerek ittirdi onu önde duran biri. Hyunjin içlerinden birini manipüle etmeye çalışacakken önünde bulundukları dükkanın boydan boya olan camları titremeye, başlarında duran tabelalar hızla sallanmaya başladı.

" Neler oluyor? " dedi Hyunjin anlamamışçasına.

" Deprem mi oluyor? " dedi içlerinden biri panikleyerek. Camlar daha sert titreşmeye başlayınca Hyunjin'i bırakıp ardına bakmadan kaçmaya başladılar.

Hyunjin rahat bir nefes vererek ters yöne ilerlemeye başladı.

" Hey! Burdayım. " dedi Seungmin yukarıdan. Boş bir evin çatısında duruyordu.

Hyunjin eve girip merdivenlerden çıktı. Hızla Seungmin'e sarıldı.

" Teşekkür ederim. " dedi ve gözlerini gökyüzüne çevirdi bir nefesle. " Bir an birbirimizi hiç bulamayacağız sandım. "

" Aptal. " dedi burukça gülerek Seungmin. " Seni o yamyamlara bırakacağımı mı sandın? "

°°°

trapped souls // skzWhere stories live. Discover now