Yedi

788 137 56
                                    

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, iyi okumalar 💜


Chan mutfakta bir şeyler pişirirken Seungmin uykulu bir şekilde içeri girdi.

" Günaydın. "

" Günaydın Seungmin. "

Seungmin Chan'ın hazırladığı sofraya bakarak başını salladı.

" Gerçekten inanılmazsın hyung, bunları tek başına mı yaptın? "

Chan başını salladı hafifçe. " Orda da iyi yemek yapardım, bu biraz da alışkanlık."

Seungmin elini havaya kaldırdı, masadaki çatalı hızla eline çekti.

" Tadına bakabilir miyim? " dedi tabaktaki pankeki göstererek.

" Tabii. " dedi Chan gülümseyerek. Ocağın altını kıstı, Seungmin'in keyifle açılan gözlerine karşı gülmeye başladı.

" Hyung acilen Minho ve Changbin'in kıçına tekmeyi basıp grubun lideri olmalısın. " dedi. " Onlardan çok daha faydalı birisin, elin de çok leziz. "

Chan kahkaha attı. " Teşekkür ederim Seungmin. " dedi.  " Onlar sandığın gibi liderlik taslamıyor aslında. Sadece çok baskın karakterler.  "

" Baskın ve moron. " dedi çatalını bırakarak Seungmin.

" Seni duyabiliyorum gerizekalı. " dedi Changbin mutfağa girerken. Seungmin ürkerek Chan'ın arkasına saklandı.

" Hyung beni koru nolursun! "

Changbin ciddi bir ifadeyle Seungmin'e doğru yürüyordu. Chan onu arkadan çekiştiren Seungmin ile Changbin ile yüz yüze gelmişti.

" Koca adam sana kahvaltı hazırladım, hadi masaya geçelim, olur mu? "

" Hayır hyung, çekil önümden. Seungmin ile hesaplaşacağım. "

" Günaydın. " dedi neşeli bir sesle mutfağa giren Felix.

Chan fısıldadı. " Haydi bak, Felix'i üzmek istemeyiz. Değil mi? "

Changbin Seungmin'in yüzüne kısa bir bakış attıktan sonra nefes vererek geri çekildi.

Felix gülümseyerek bir parça ekmeği Changbin'e uzattı.

" Kokuyu alan uyanmış bakıyorum. " dedi mutfaktakilere bakarak.

Changbin başta itiraz etse de Felix'in diretmesiyle uzattığı ekmeği ağzına attı.

" Teşekkür ederim hyung. " dedi Seungmin Chan'a dönerek.

" Önemli değil ama onu kızdırmasak daha iyi olur gibi. " dedi Changbin'e bakarak.

Kollarını birbirine dolamış Felix'in uzattığı lokmaları ısrarla yemeyen Changbin'e baktı. Bazen çok korkunçtu, bazen ise bebek gibiydi. İlginç biriydi.

Jisung üstü çıplak bir şekilde masaya otururken gözleri yarı kapalıydı.
" Günaydın. " diye mırıldandı.

Minho da peşinden gelip oturduğunda gözlerini Jisung'a çevirdi.

" Sofra adabı, Han Jisung. " dedi çatalıyla çıplak bedenini göstererek.

" Ne? Burda biz bizeyiz. "

" Göz sağlığım tehlikede. " dedi Seungmin iştahla yemeğini yerken.

Jisung bakışlarını ona çevirdi. " Ben de senin suratına bakarken aynı şeyi düşünüyorum. İlla dile mi getirelim? "

" Şş kavga etmeyin. " dedi Hyunjin Jeongin ile içeri girerken.

Jeongin Jisung'un tabağına bir parça peynir koydu.

trapped souls // skzWhere stories live. Discover now